Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyareti sırasında bir fotoğraf karesine yansıyan görüntüde 1725 Aralık yazısı dikkat çekmişti. Bu fotoğraf karesi MHP cephesinden AK Parti'ye gönderme olarak yorumlanmıştı.
Bahçeli paylaşımında, "FETÖ’nün ne 15 Temmuz silahlı kalkışmasını ne de 1725 Aralık kumpasını hatırımızdan ve gündemimizden çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca doğru da değildir. Cumhur İttifakı'nda çatlak varmış gibi yaygara koparmaları hüsran içinde hayal kırıklığına uğramaya mahkumdur." dedi.
Bahçeli'nin paylaşımı şöyle:
Cumhur İttifakı, Türk tarihinin varoluş refleksi, Türk milletinin varlık ve birlik remzidir.
Küresel ekonomipolitik sistemin yeni baştan inşa edildiği, önümüzdeki bir yıllık süre zarfında iç kargaşa çıkma riski en yüksek ülke olarak Türkiye'nin haksız ve hayasızca gösterildiği bir dönemde Cumhur İttifakı milli güvence, milletin özgüvenidir.
İstiklal ve istikbal haklarımızın muhafız ve müdafaa onurunun mihver gücü cumhur ile Cumhuriyet'i kucaklaştıran akıl ve ahlak temelli ittifakımızdır.
'GAFLET GİRDABINDA SÜRÜKLENEN ÇÜRÜKLERDİR'
Türkiye'miz üzerinde karanlık senaryolar yazan, nevzuhur kaos denklemleri kuran, tarih sahnesinde pasif ve müdahale edilebilir bir ülke olmasının planını hazırlayanlar bugünlerde dedikodu çarkını hızla çevirmeye, fitne cephesini artan ölçekte tahkim ve takviye etmeye başlamışlardır.
Bu mahsurlu tablonun gözümüzden kaçtığını düşünenler hiç kuşkusuz derin bir gaflet ve melanet girdabında sürüklenen çürüklerdir.
1725 Aralık emniyet ve yargı darbe süreci, 15 Temmuz FETÖ ihanetinin kuluçka evresidir. 15 Temmuz işgal teşebbüsünün çatısı 1725 Aralık süreciyle örülmüştür.
'1725 ARALIK'I GÜNDEMİMİZDEN ÇIKARMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR'
Bu nedenle FETÖ'nün ne 15 Temmuz silahlı kalkışmasını ne de 1725 Aralık kumpasını hatırımızdan ve gündemimizden çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca doğru da değildir.
Cumhur İttifakı'nın tertemiz mücadelesine leke sürmek için beşinci kol faaliyeti üstlenen mihrakların boşa kürek çekmeleri bir yana, heveslerinin ve hedeflerinin ihanetle çerçevelenmiş kursaklarında kalması mutlak ve mukadder bir akıbettir.
Şunu da özellikle ve tekraren hatırlatmalıyım ki, küresel internet platformlarının, sosyal medya mecralarının, organize çıkar gruplarının, bazı gazete ve televizyonların (özellikle Halk Tv) Cumhur İttifakı'nda çatlak varmış gibi yaygara koparmaları hüsran içinde hayal kırıklığına uğramaya mahkumdur. Elbette bu odaklarla günü geldiğinde hesaplaşmak kaçınılmazdır.
Cumhur ittifakı Türk ve Türkiye Yüzyılının müjdesi, gelecek nesillerin haysiyet ve heyecan mükafatı olarak kutlu yürüyüşünü sürdürecektir.