Rum ilkokuluna giden 1. sınıf bir çocuk sizce ne öğrenir?
Söyleyeyim; “Biliyorum ve Unutmuyorum” ders kitabını!
Öyle kitap olur mu, neyi biliyor ve unutmuyor?
Yemini biliyor ve unutmuyor!
Nasıl yani?
RUMLARIN ‘EVE DÖNÜŞ’ YEMİNİ
Konstas Monitis’in Türk İşgaliGöçmen Çocuğun Yemini şiirinden bahsediyorum.
Ne diyor bu yeminde?
“Anneciğim senin özlediğin, benim de bilmediğim fakat sevdiğim,
Evin ve köyüne oğlunun seni geri götüreceğine dair yemin ettim.
Viraneye çevrilen kır kilisesinde mum yakacak, toprağı öveceksin.
Ağlayıp, senin geldiğine sevinip, seni karşılayan Türklerin ayak bastığı, portakal bahçelerine yeniden sarılacaksın.”
Yani Rum çocuk, “Benim yeminim bir gün kuzeyi ele geçirmek” diyor!
Hayda, tek bir kitap ile nereden bu kanı?
MATEMATİK KİTABINDA ‘KATLİAMCI TÜRKLER’
O halde ilkokul 4. sınıf Matematik kitabına bakalım. Sayfa 15.
2003 yılında Rum Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda okutulan kitaplardan bir diğeri. Ne diyor bu kitapta?
“1974, Kıbrıs’ta Türk İşgali” başlığı atında:
“Türkler, 1974 Temmuzu’nda Kıbrıs’a askeri çıkarma yaptılar. 200.000 Kıbrıslı Rum zorla evlerinden atıldı ve kendi vatanlarında göçmen oldu. Birçoğu esir alındı ve Türkler tarafından Türkiye’deki hapishanelere götürüldü. Bu kişilerden 1619’u (aralarında her yaştan kimse bulunmaktadır) halen kayıptır. Bu kişilerin, aileleri ve yakınlarının akıbetlerinin belirlenmesi için o zamandan itibaren süregelen bir mücadele başlatmışlardır. Türk işgali altında bulunan topraklarda, 1974’de 20.000 mahsur kalmıştır. Türkler yavaş yavaş bu kişileri oradan gitmeye mecbur etmişlerdir. Bu kişilerin sayıları devamlı azalmaktadır. 1994’de bu kişilerin sayısı 900’ü geçmiyordu.”
Anılan parçanın sonunda ise parça içinde geçen sayılar ile ilgili sorular yöneltiliyor. Örneğin,“Kıbrıs’a Türk işgali………Temmuz’unda yapılmıştır? Boşluğu doldurunuz” !
MÜFREDAT ‘TÜRK DÜŞMANLIĞI’ DOLU
Bir başka eğitim kitabı:
İlkokul 5. sınıf bir Rum çocuğu “Yunanistan’ı Tanıyorum” ilkokul kitabının 230231’inci sayfasını okuduğunda şunları öğreniyor:
“Kuzey Kıbrıs’ta Sahte Türk Devletinin İlanı18 Kasım 1983” Başlıklı yazıda ikinci darbe girişiminin Ankara’nın sinsi planları ile Türk tarafında 15 Kasım 1983’de gerçekleştirildiği ve Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme hakkı çerçevesinde Türk “sahte” devletini ilan ettiğini, ancak bu devletin Türkiye’den başka bir ülke tarafından tanınmadığı”
İsterseniz devam edelim:
“İyi Bir Vatandaş Oluyorum” adlı ilkokul 6. sınıf öğrencilerine okutulan kitapta, sayfa 9’da yer alan Kıbrıs haritasının ortasında Kuzey ve Güney dikenli telle ayrılmaktaydı. Tellerden ise kanlar akıtılmıştı. Kuzey tarafına ise, üzerinde Türk bayrağı bulunan askeri bir bot çizilerek, bu botun kuzeyi ezdiği tasvir edilmişti. Haritanın altında ise “Kıbrıs devletinin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı açık bir şekilde 1974’teki Türk işgali ile ihlal edilmiştir” diyorlar!
Hatta aynı kitapta örneğin 71. sayfada KKTC sınırları içerisinde yer alan Lapta’nın resmi konularak “Güzel Lapta bugün esaret altında ve halk tekrar köylülerine kavuşacağı günü bekliyor…” ifadeleri kullanılıyor.
Sayfa 11’de ise, Girne limanının resmine yer verilerek “Türkiye, Kıbrıs halkını kendi topraklarına geri dönmekten ve buralara özgür bir şekilde yerleşmekten mahrum bırakmıştır..” denilmekte…
Rum kitaplarında görüldüğü gibi Matematik’ten Coğrafya’ya Türkler düşman olarak gösterilirken, Türk askeri devamlı “işgalci”, KKTC “yasadışı” gösteriliyor. …ve kitaplarda Rum çocukların “bir gün eski evlerine geri dönüş” hayali ile büyüyeceklerine dair YEMİN yer alıyor.
GARANTÖRLÜK NEDEN ÖNEMLİ?
KKTC’de Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Rum İlerici Rum Öğretmenler Grubu (PRODEFDİĞİ) ve diğer paydaşlarının ortaklaşa faaliyetlerini saymıyorum bile…
Kendi eğitim sistemimizin senelerce ne hale geldiğini şuan yazamıyorum..
Dahası da var…
Lakin Mutlu Barış Harekatımızın 45. yılında bunların bilinmesi, ateşkes halinde olunan adanın geleceğine ve Garantilerin öneminin neden hayati olduğuna dair başka bir çerçeveden göstermek istedim…
Şimdi bu eğitim sisteminde yetişen Rum çocuklar, gençler neden Türkiye’yi istemiyor, Kıbrıs Türklerini “ikinci sınıf” görüyor anlaşıldı mı? Bu sadece bir yönü, işin içinde kilise var, Ulusal Konsey var, siyasi partilerin değerlendirmeleri var… Ve tabi ki Batının fonları ile oluşturulan bir ağ… Her şey bütün. İçimizde bu çalışmaların seçilmişleri ayrı konu… Kısaca detay çok, başka yazıda…