1999 Marmara depremi. 20 bine yakın kişi yaşamını yitirdi. Arkasından Düzce depremi
Bine yakın ölü.
Binalar kötü, kurallara uygun yapılmamış.
Planlara uyulmamış.
Her şey kara düzen.
Bedeli ağır oldu.
DEPREM VERGİSİ
Yaralar sarılmalıydı.
İşler düzene sokulmalıydı.
Tabi bunun maliyeti de vardı.
Ecevit Hükümeti 26 Kasım 1999’da geçici vergiler getirdi.
Ek Gelir, Ek Kurumlar, Ek Emlak ve Ek Motorlu Taşıtlar vergisi.
Ayrıca Özel İletişim ve Özel İşlem Vergisi adı altında iki yeni vergi uygulamaya girdi.
Kimse de itiraz etmedi.
Gün dayanışma günüydü.
ÜSTÜNE YATTILAR
Belli bir süre için konulmuştu.
Ama bazıları kalıcı oldu.
Toplanan para önemli miktarlara ulaştı.
Kesin miktar bir türlü açıklanmadı.
Uzmanların tahmini 50100 milyar lira arası.
Bu paralar deprem için mi kullanıldı?
Hayır!
ŞİMŞEK’İN AÇIKLAMASI
Peki deprem vergileri nereye kullanıldı?
2011 yılında dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yanıt verdi.
Pişkin bir ifade ile “harcadık” dedi.
Sonra da şunları söyledi:
“Toplanan vergiler sağlık, eğitim, duble yollar gibi 74 milyonun ihtiyacını karşılamak için kullanıldı.”
Şimşek’in sözleri mizah dergilerine kapak oldu.
REDDETTİLER
Başka açıklamalar da geldi.
Dönemin Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, deprem vergisi diye bir şeyin olmadığını iddia etti.
Yine dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün benzer ifadeler kullandı. Siyasi istismar yapıldığını iddia etti.
Şu andaki yöneticiler de, “deprem vergisi”nden habersiz.
HALK KANDIRILDI
Oysa ki bu vergiler çıkarılırken “deprem yaralarının sarılması ve yeni depremlere hazırlık” gerekçe gösterilmişti.
Halk da seve seve kabul etmişti.
Resmen kandırıldı.
5,8’LİK DEPREM
Marmara’da yer altı kaynıyor.
Uzmanlar “büyük deprem” uyarısı yaptı.
Ama kimse aldırmadı.
1999 depremi yaşansa da kısa sürede unutuldu.
Hiçbir önlem alınmadı.
Perşembe günü yaşanan 5,8’lik deprem uyuyanları uyandırdı.
Şimdi muhasebe yapılıyor.
Ama ortada hiçbir şey yok.
ÇÜRÜK BİNALAR
Çürük binaların bir kısmı tespit edilmiş.
Ama çoğu binanın durumu bilinmiyor.
Çürük binalarda hâlâ oturanlar var.
Bunlardan bazısı okul, hastane.
Bir felaket halinde düzeni sağlayacak olan kamu.
Ama kamu binalarının durumu bile vahim.
Bırakalım binaları;
Deprem anında kullanılacak “toplanma alanları” da yağmalanmış.
Kimisine bina, kimisine başka şeyler yapılmış.
Halkın can güvenliği ranta kurban edilmiş.
5,8’den sonra kara kara düşünüyoruz.
“Tedariksiz helaya giden...” durumu yaşanıyor.
YERİNDE KULLANILSAYDI
Deprem vergileri yerinde kullanılsaydı böyle olmazdı.
Şu anda yaşanan sorunların çoğu çözülürdü.
İstanbul ve civarında panik yaşanmazdı.
Beklenen deprem için ön hazırlıklar tamamlanırdı.
Şimdi yumurta kapıya dayandı.
Elde avuçta yok.
Üstelik de ciddi bir ekonomik kriz içindeyiz.
Türkiye batsın diye pusuda bekleyenler var.
Aç kurtlar gibi fırsat kolluyorlar.
Her olay “Milli Hükümeti” zorluyor.
“Milli Hükümet”, “Türkiye İttifakı” fark etmez.
Ama hemen..!
Başka çıkış yok.