Demirtaş’ın birinci sınıf terörist olduğunu, Kılıçdaroğlu’nun bunu da adı gibi bildiğine dikkati çeken anne Ayşegül Biçer, “Demirtaş’ı daha hangi yüzle savunacaksınız. Kim ona ‘terörist değilsin’ diyebilir. Kardeşi dağda silahlı, kendisi şehirde kravatlı teröristtir, hem de diğer teröristlerin yöneticisidir. Çocuklarımızın dağa kaçırılmasında en büyük rol, onundur. Demirtaş, insanlara, sokağa çıkın çağrısı yaptığında yüzlerce çocuk bir anda ortadan kayboldu. Kılıçdaroğlu bunları bilmiyor mu? Çok iyi biliyor. Anneler yıllardır bunu söylüyor. Kılıçdaroğlu bizim burada hâlâ neden bulunduğumuzu anlamamış rolü yapıyor. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır ziyaretini hava şartlarını bahane ederek iptal etti. Demiyor ki ‘Kandil izin vermiyor o yüzden gidemedim’, havayı bahane ediyor. Biz kadın başımıza zorlu havalara direnip evlat mücadelemize ediyoruz” dedi.
Siz Demirtaş'ın yardakçısısınız
Anneler olarak Kılıçdaoğlu’na buradan bir kez daha seslendiklerini ifade eden Biçer, şöyle devam etti: “Demirtaş teröristtir siz de terörist yardakçısısınız. ‘Demirtaş’ın suçu neydi? diye soracağınıza 900 güne yakın bir süredir her türlü zorluğa, tehdide, zulme karşı direnen, evlatlarını kurtarmak için çabalayan ‘annelerin suçu neydi’ diye sormanız gerekirdi. Burada oturan anneler de kendi evlatlarını el bebek gül bebek büyüttü. Savunduğunuz bu hainler de gelip o çocukları zorla dağa götürdü.”
Savunanların ondan ne farkı var
Kılıçdaroğlu’na tepki gösteren annelerden Sabire Aydın ise şunları söyledi: “Şehit olan her vatan evladının kanı Demirtaş’ın ellerindedir. Çocuklarımızın günahları da onun boynunadır. Bizim çocuklarımız o hainler yüzünden ellerinde silahlarla dağlarda. Biz evlatlarımızı bunun için yetiştirmedik. O hainler için ölsünler diye büyütmedik. Demirtaş’ı savunanların ondan ne farkı var. Bizim sesimizi duymayanların onlardan ne eksiği var. Demirtaş günahlarının bedelini ödüyor. Serbest bırakılması söz konusu değil.”