DEM Parti, bir kez daha terör örgütü PKK/PYD’nin uzantısı olduğunu gösterdi. Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Türkiye’nin Suriye’de Kürt sorununa güvenlikçi politikalarla yaklaştığını ileri sürerek, terör örgütü PYD ile görüşülmesini istedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Diyarbakır İl Örgütü 2’nci Olağan Kongresi’nde konuştu. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye’nin kuzeydoğusundaki operasyonlarını genişlettiğini söyleyen Doğan, bu politikadan vazgeçilmesini istedi.
“Bunlar denendi, tecrübe edildi, yeni yöntemler değil.” diyen Doğan, “Siz yeni yollar keşfetmiştiniz, yeni yöntemler denemiştiniz. Siz ‘İmralı Ada Hapishanesi’nde Sayın Öcalan ile görüşmeler başlatıp ‘İyi olan şeyleri yapmak durumundayız.’ dediniz ve yaptınız. O yüzden ne Ankara ne Bağdat ne Şam ne Erbil çözüm değil.” ifadelerini kullandı.
Kürt sorununun çözümünde güvenlikçi politikalarla yol alınamayacağını dile getiren Doğan, şöyle devam etti: “Suriye’de Esad’la yapılacak görüşmeler ve temas yanlıştan geri dönüşse, dünü yeniden düşünmek içinse, geçen onlarca yılı yeniden muhasebe edip öyle yola koyulmak içinse, eşzamanlı farklı başlangıçlar yapabilirsiniz. PYD ile de görüşebilirsiniz. SGD, ‘Biz Türkiye için tehdit oluşturmuyoruz. Türkiye dahil olmak üzere görüşmek isteyen herkesle diyaloğa hazırız.’ diyor. Buradan soruyoruz, niye tutulmuyor bu el?”
‘KÜRT BİRLİĞİ’ ÇAĞRISI
Türkiye’nin geçmişte KDP Genel Başkanı Mesut Barzani ve KYB Genel Sekreteri Celal Talabani’yi onur kırıcı protokollerle karşıladığını iddia eden Doğan, “Buranın kazanımına göz diken Hewler’in (Erbil) kazanımına göz diker, Kobanê’ye (Ayn el Arap) de göz dikendir. O yüzden öncelikle tüm Kürt güçleri, siyasi partiler, yapılmak istenen bu hesaplara karşı sorumlu davranmalıdır. Aksi sefalettir. Bu sefalete, bu yıkıma, savaşa son verecek olan şey, Kürtlerin kendi birliklerini sağlayabilmeleridir. Parçalayarak çoğalamıyoruz, yan yana gelerek çoğalabiliyoruz. Biz buradan Ankara’ya yaptığımız çağrıyı Hewler, Bağdat, Şam’a da yapıyoruz.” diye konuştu.
TERÖR MEŞRU HAKMIŞ!
Sözcü Doğan, geçen hafta da 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yayınlayarak yine TürkiyeSuriye arasındaki normalleşme sürecine değinmişti. O mesajında Doğan, şu skandal ifadeler yer vermişti:
“Kürtler yaşadıkları tüm coğrafyalarda; Türkiye, Irak, İran, Suriye ve hatta diaspora da dahi varlık mücadelesi vermek durumunda kalıyor. Son derece meşru bir hakkı kullanıyorlar saldırılara karşı. Ankara, Bağdat, Şam, Erbil arasında kurulacak bir ittifak, savaş ve çatışma ittifakı olmamalı. Hiçbir güç bu coğrafyada yaşayan Kürtleri karşı karşıya getirmemeli, hiçbir güç bunun hesabını yapmamalı.
“Ne yapılıyor Kürtlerin yaşadığı coğrafyalarda? Kilometre derinlik hesapları yapılıyor. Oraya 30 kilometre, buraya 40 kilometre... Bu yapılan uluslararası hukuka da aykırıdır. MYK’mız bu gelişmeleri yani Irak Kürdistan Bölgesi’nde yaşananları ve Suriye’ye ilişkin verilen mesajları birbirinden ayrı bir şekilde ele almıyor.
“Herkesin sorduğu soruyu DEM Parti olarak bir kez daha soruyoruz: Türkiye Suriye'de bu defa ne arıyor? Barış ve istikrar, güvenlikçi politikalarla sağlanamaz. O halde ne yapılması gerekiyor? Gerçekten Suriye ile ilgili yeni bir politika izlediğinin ve bu politikaların da halkların kazanımlarını korumaya ve gözetmeye dönük olduğunun ispat edilmesi gerekir. Hem Türkiye kamuoyuna hem DEM Parti’ye hem de Suriye'de bulunan diğer güçlere. Daha önce yapılmadı değil, yapıldı. PYD ile bu ülkede ilişkiler kuruldu. Bunlar, kazandıran politikalardır.”