3 Haziran 2020’de Dünya Ekonomik Forumu (Davos – WEF) resmi sitesinden önemli bir açıklama yaptı.

Davos’un Yönetim Kurulu Başkanı Klaus Schwab, 2021 Davos toplantılarının ana temasının, “Great Reset” yani büyük yeniden başlama olarak belirlediklerini duyurdu.

Anahtar sözcük olarak “Sürdürülebilirlik” ifadesini vurgulayan Schwab, yaptığı video açıklamasında şunları söyledi:

“Sadece bir gezegenimiz var. İklim değişimi insanlık için sıradaki küresel felaket olarak daha da dramatik sonuçlara yol açabilir.”

Klaus Schwab, koronavirüs pandemisinin de iklim değişiminin bir sonucu olduğunu ima etti.

Küresel sermayenin gündem belirleyicisi olarak bilinen Davos, kapitalizmin korona virüs sonrası kapatılıp yeniden açılarak “reset” edileceğini bildiriyordu.

Hani bilgisayarda bir arıza olur da, önce bir kapatıp açarız, sanırım küresel sermayenin de aklına ilk gelen bu oldu.

Yahut da başka bir şey var.

Türkçede ‘reset’, aynı zamanda sıfırlama olarak da kullanılır.

Yani kapitalizmin sıfırlanması gibi.

Küresel sermaye yahut da batı emperyalizmi, epey bir süredir sistemin çıkmaza gireceğini ön görüyor.

Neo liberalizm de denilen finans kapital düzeni, zenginleri hayal güçlerinin ötesinde daha zengin kılarken, bırakın gelişmekte olan ülkeleri, gelişmiş ülkelerdeki orta sınıfları bile fakirleştiriyor.

Mesela ABD’de virüs salgınında, 3 ayda zenginler servetlerini 543 milyar dolar arttırdı.

Öte yandan çalışan sınıftan 42 milyon kişi işinden oldu.

‘SÜRDÜRÜLEBİLİR KAPİTALİZM’

Artık böylesine acımasız bir gelir dağılımı bozukluğunu sürdürmek kolay değil.

İşte gördük, ABD’de bir siyahinin polis tarafından acımasızca öldürülmesi sonrası resmen ayaklanmalar yaşandı ve yaşanıyor.

Sokağa çıkanların yarıdan çoğu, geçim sıkıntısı çeken genç beyazlar.

Zenginlerin yaptığı şey ise, “aa kuşa bak” demek.

Kuş ne peki?

Küresel ısınma, iklim değişimi ve virüs.

2015 yılına bir geri dönelim isterseniz.

BM ve Bill Gates destekli ‘Agenda 2030’ programının da anahtar kelimesi “sürdürülebilir dünya” idi.

Kullanılan ifadeler son derece iç ferahlatıcıydı. Gelir ve cinsiyet eşitliği, DSÖ çatısı altında herkese ücretsiz aşı ve Bill Melinda Gates Vakfı ile Davos Dünya Ekonomik Forumu tarafından desteklenen ve 2017’de hayata geçirilen ‘Epidemi Hazırlık Gelişmeleri Koalisyonu’ (Coalition for Epidemic Preparednes Innovations – CEPI) Agenda 2030 kapsamı içindeydi.

Sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir kalkınma hedefleri, sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynakları, sürdürülebilir sanayi, vs.

Burada tabii şöyle bir durum var.

Konulan hedefler, sunulan hayaller pek güzel ama, karbon dioksit üzerinden vergilendirilen fakir ve gelişmekte olan ülkeler nasıl olup da gelişecekti.

Konulan ek karbon vergileriyle hava ile kara yolları trafiği azaltılacaktı.

Zenginler, aslında sürdürülebilir derken, kapitalizmi ve kendi düzenlerini sürdürmeyi kastediyordu.

ROCKEFELLER’IN KANKASI STRONG

Maurice Strong diye birisini duydunuz mu daha önce?

Dünyanın patronları Rockefeller ailesinden David Rockefeller’in çok yakın arkadaşı Kanadalı petrolcü olan Maurice Strong, 1970’lerde karbondioksit salımı edebiyatını ilk başlatan kişidir.

CO2 emisyonunun dünyayı yaşanmaz bir yer haline getireceği fikrini ilk kez Strong ortaya attı.

BM’de Dünya Çevre Programı’nı da o başlattı.

1988’de de BM Hükümetler arası İklim Değişimi Paneli’ne (IPCC) de o öncülük etti.

Bu panel insan kaynaklı karbon dioksit miktarlarını çalıştı özel olarak.

1992’de Strong şunları söylüyordu: “Gezegenimiz için tek umut endüstriyel uygarlığın çökmesi değil mi? Bu çöküşü sağlamak bizim sorumluluğumuz değil midir?”

Strong 92 Rio Dünya Zirvesi’nde de et yemeyi dahi tukaka ilan etti. Çünkü hayvanların çıkardığı büyük miktarda karbondioksit küresel ısınmaya yol açıyordu!

Bu düşünce, dünya nüfusunu yüzde 1015 oranında azaltacağını açıkça söyleyen Bill Gates ile de uyumluydu.

Neticede biz insanlar da nefes alıp verirken karbondioksit salıyorduk havaya.

Yani olay endüstriyel kirlilikten, karbon ayak izi fanatizmine kadar vardı.

‘GREAT RESET’  

Davos 2021 gündemi için belirlenen ve 1930’daki “Büyük Depresyon”a (Great Depression) gönderme yapan “Büyük Reset” (Great Reset) teması da bu minvalde sürecin sürdürüldüğünü gösteriyor.

Hem de el büyüterek.

Okuyucu yanlış anlamasın, ben “küresel ısınma yalan, iklim değişimi aldatmaca” filan demiyorum.

Virüsün küresel ısınma ürünü olduğuna inanmıyorum o ayrı.

Virüs tüm kanıt ve göstergeleriyle bence insan yapısı.

ABD’nin 2001’den beri harcadığı 100 milyar dolarlık biyolojik savaş çalışmalarının bir ürünü.

Sızdı mı? Yoksa bilerek sızdırıldı mı? Onu zaman gösterecek.

ABD’de yapılan anketlerde halkın yarıdan fazlası virüste Bill Gates parmağı olduğuna inandığını söylüyor.

Gerçekten de ortada kuşku verici pek çok olgu var.

Mesela Davos ve Gates ortaklığında 18 Ekim 2019’da düzenlenen Event 201 tatbikatı.

Korona virüs pandemisini anlatan ve olacakları adeta önceden haber veren bu olay, raslantıdan fazlasıydı.

RUANDA’DAKİ O ‘ÖNGÖRÜLÜ’ GÖRÜŞME

Şimdi ortaya çıkan yeni bir gelişme de bunu doğruluyor.

Bill Gates, Ekim ayındaki tatbikattan 2 ay önce de bu kez, salgında temas takibi konusunda 100 milyar dolarlık bir ihalenin görüşmelerini yapmış.

Yer, Doğu Afrika’da bulunan Ruanda.

Tarih, 2019 Ağustos ayı ortası.

Gates Vakfı’ndan bazı yetkililer ile ABD Illinois Demokrat Partili Kongre Üyesi Bobby L. Rush görüşüyor.

Konu, hükümetin, olası bir salgında kontak izleme ihalesini kimin kapacağı.

İhale de boru değil, 100 milyar dolarlık bir iş.

Korona virüsün ortaya çıkmasından 6 ay önce, Gates ihalenin peşine düşüyor.

Daha doğrusu ortada olmayan bir ihale bu.

Ne zaman ihale konusu resmen gündeme geliyor? Geçen ay!

Bobby L. Rush, 100 milyar dolarlık Covid 19 temas takip ve test ihale yasa teklifini kongreye sunuyor. ($100 BILLION H.R. 6666, the COVID19 Testing, Reaching and Contacting Everyone (TRACE) Act.)

Bu olayı ortaya çıkaran Thomas Paine isimli Amerikalı gazeteci, Rush’ın 1219 Ağustos 2019 tarihlerinde eşiyle Ruanda’ya gittiğini ve seyahatin Melinda ve Bill Gates Vakfı ile Rockefeller Brothers Fon’u tarafından karşılandığını doğrulattı.

BILL GATES19

Gates bu virüs olayının her yerinde var.

Zaten virüsten kazanan iki sektörü birden temsil ediyor. Silikon Vadisi ile Büyük İlaç Şirketleri.

Gates’in Davos’un ötesinde onlarca bağlantısı var.

ABD’de salgına karşı önlemleri yürüten CDC (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi) ve Antony Fauci’nin başında bulunduğu NIH (Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Kurumu) neredeyse Gates’e bağlı çalışıyor. Gates bu kurumlara milyonlarca dolar bağışlıyor.

Sonra elbette Dünya Sağlık Örgütü var. Kısa adı WHO olan kuruma Gates Vakfı, tamı tamına 4,3 milyar dolar verdi. Bu rakam ABD’nin toplam katkısından iki kat daha fazla.

Sonra aşı dünyası var. Merkezi İsviçre’de olan küresel aşı ittifakı GAVİ (Küresel Aşı ve Bağışıklık İttifakı) ile merkezi Norveç’te olan CEPI (Endemik Hazırlık Gelişmeleri Koalisyonu) tamamen Gates’e bağlı diyebiliriz.

Bu arada herkesin çiplenmesini öngören ID 2020 projesi de GAVI çatısı altında yürütülüyor.

Sonracığıma, pandemide modellemeleri yapan İngiltere’deki Imperial College da Gates’den 300 milyon dolardan fazla para aldı. Bu arada, Imperial College’in insanları paniğe sevk edecek modellemeleri hep yanlış çıktı.

Aşı çalışmaları yürüten Oxford Üniversitesi, Gates’den 250 milyon dolara yakın bağış topladı.

Covid ile ilgili veri istatistik sağlayan Amerikalı Johns Hopkins Üniversitesi de Bill Gates’ten tamı tamına 870 milyon doları götürdü. Johns Hopkins bu arada Event201’e de ev sahipliği yapan üniversite.

Gates, BBC’nin sağlıkla ilgili “Media Action” başlıklı proje kanalına da 50 milyon dolardan fazla bir para ateşlemiş.

Yani baktığımız zaman Gates efendi, İngiltere ve ABD’de konuyu adeta tekeline almış.

Davos’a dönecek olursak…

Kapitalizm kendin kurtarmak için küresel ısınma ve virüsün arkasına saklanıyor.

Aslında iflas eden bizzat kendisi.

Dünyanın şimdiki halinden yani küresel ısınma, küresel açlık ve küresel savaşlardan sorumlu olan o.

Ama giren çıkan yine fakirlere, gariban ülkelere.

Büyük reset veya büyük sıfırlama geliyor 2021’de.

Büyük Reset konusuna katkı veren isimler de etkili isimler.

Galler Prensi Charles, BM Genel Sekreteri Gutteres, IMF Başkanı Kristalina Georgiyeva, Microsoft, BP ve Mastercard CEO’ları.

Bu arkadaşlar neticede finnas kapitalin temsilcileri ve dünyaya yeni bir şey önerecek durumda değiller.

Küresel soygunun ele başları dünyayı kurtaramaz.

Bunların asıl korkusu, dünya çapında halkların, çevreci, etnik, cinsel ve dini kimlik hareketinden doğrudan sınıf hareketine geçmesi.

İşte aslında resetlemek, yani sıfırlamak istedikleri şey de bu.

Dünyayı kapitalizm değil sosyalizm kurtaracak.

KAYNAKLAR:

Now Comes the Davos ‘Great Reset’ http://www.williamengdahl.com/englishNEO9Jun2020.php

https://truepundit.com/exclusivebillgatesnegotiated100billioncontacttracingdealwithdemocraticcongressmansponsorofbillsixmonthsbeforecoronaviruspandemic/