CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen haftalarda liberal çizgideki “yetmez ama evetçiler”le bir araya gelmişti. Aralarında Murat Belge, Hasan Cemal ve Şirin Payzın’ın da yer aldığı T24 yazarlarıyla yemek yiyen Kılıçdaroğlu eleştiri almıştı. “Ulus devlet” karşıtlığıyla tanınan söz konusu isimler, bir dönem AKP’nin “açılım” politikasını hararetle savunmuş ve FETÖ’nün ErgenekonBalyoz kumpaslarını “demokratikleşme” olarak tanımlamıştı.
Bugün Cumhuriyet yazarı Özdemir İnce de konuyu köşesine taşıdı ve bir Murat Belge portresi çizdi.
İnce’nin yazısının satır başları şöyle:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun birlikte demokrasi mücadelesi yapmak istediği Murat Belge, Metin Gülbay ile Murat Özen’in ortak kitabında (Geleceğin Solu, Solun Geleceği) bakın ne güzel tanımlıyor kendisini:
“Ulus devletin paradoksu hep söylerim ben hem büyük geliyor hem küçük geliyor. Büyük geliyor, çünkü insanın psikolojik sıcaklık duyabilme kapasitesi vardı. Mesela; ben, Türkiye’nin büyük bir kısmını görmedim. Gördüğüm bazı yerlerini de pek beğendiğimi söyleyemem. Herhalde Yozgat’ta yaşamak istemezdim. Erzurum’da yaşamak istemezdim. Ama Floransa’yı çok seviyorum. Barselona’yı çok seviyorum, buralarda yaşayabilirdim. Bir kere bugünün dünyasında görme imkânım filan var. Eskiden, falan memlekette yaşıyorsan onun dışına pek çıkmazdın, gezmezdin. Tersi pek istisnai bir şeydi. Ama ben İstanbulluyum. İstanbul benim için anlamlı, önemli bir şehir. Bunu çok genişletmeye kalktın mı yani Kars’a kadar benim vatanım falan diye. Bu biraz insanın psikolojisini aşan bir şey. Bir ideolojik şırıngayla insan hisseder bunu. Ve tabii bunu temsil eden Türk bayrağı, İstiklal Marşı vb. şeylerle aslında bir ideoloji olarak insanlara empoze ediliyor. Ve tabii bütün bu ideolojik kompozisyonlar gibi bir tehdit dozu da taşıyor. Yani ‘bayrağa yeterince heyecan göstermezsen, sen iyi bir vatandaş değilsin’ şırıngalaması oldu mu yanında, insanlar bununla götürüyorlar. Ama şimdi, dünya değiştikçe bütün bunlar bir hayli eskidi.”
Murat Belge’nin “Bu” dediği şey “Vatan” kavramı (identité). İnsana ideoloji sıvısı damardan verilmezse “Vatan” diye, bayrak ve ulusal marş ile duygulanmazmış… Olabilir! Ama Türkiye’de yapılan şırıngalama Fransa’da, İtalya’da yok mu? Sıkıysa bayraklarını yırtıp ayaklarının altına al, adamın kemiklerini kırarlar. Bizimki hayal görüp zırvalıyor: “Dünya değiştikçe bütün bunlar bir hayli eskiyor” imiş…
İsteyen istediği şekilde intihar edebilir! İnsan dediğin de kimi zaman kurban, kimi zaman tanık, kimi zaman sanık olur. Görüntü de çok önemlidir. Ziyafet sofralarınınki özellikle… Yoldaşın giderken seni de götürür!”