Diyarbakır HDP il binası önünde toplanan ailelere dün Ağrı ve Diyarbakır’dan yenileri katıldı. İki aile de evlat nöbetini televizyondan görüp kalkıp gelmişler. HDP’liler telaş ve sessizlik içinde; tokatladıkları, ısırdıkları polisleri unuttular, süklüm püklüm ricacı oldular: “Acaba rica etsek, şu çekimleri biraz dışarda yaptırabilir misiniz?”
Yeni aileler dışında dün Ankara ve İzmir’den de kadın örgütlerinden ziyaretçiler vardı. MemurSen Konfederasyonundan kadın temsilcileri ve KADEM Genel Merkezi’nden gelen heyetleri İzmir’den Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) heyeti takip etti. Destekçiler, alkışlarla ve sevgiyle karşılandı, kızkardeşler kucaklaştı. Başarı dilekleri sunuldu. HDP binasından artık gözetleyen bile kalmamıştı.
'DAĞA GİTTİK YALVARDIK’
Ağrılı aile BedirhanNecla Çul, 8 saatlik yoldan gelmişlerdi. Sabah saatlerinde HDP kapısındaydılar. Ceplerinde oğulları Vahit’in fotoğrafı, 2 adet büyük boy bastırmışlar, sorana anlatıyorlar. Bazen Kürtçe bazen Türkçe konuşuyorlar. Necla anne anlattı:
“Televizyonda gördüm, ben de oğlum için geldim buraya. Oğlumu, dört senedir dağa götürmüşler. 15 yaşında götürmüşler. İlaç mı vermişler, n’olmuş? Zaten çocuktur, çobandır. Geldim buraya, oğlumu istiyorum.”
“HDP’yle ne işi var?” diye sorduk, Baba Bedirhan hemen atıldı: “Onlar zaten hep beraberler. Oğlumu istiyorum başka bir şey istemiyorum.” Peki, dağa gittiğini ne biliyorlar? Anası dedi ki: “Ben dağa gittim, yalvardım, ağladım hiç vermediler, görüştürmediler. Ben gittim, onlar zaten kaç sefer köye geldiler. Oğlumla bir görüşeyim dedim daha görüşmedim. Dört yıldır bir kez gördüm oğlumu.”
‘CESARETİNİ TOPLA GEL OĞLUM’
Sonra kameralardan oğluna seslendi Ağrılı ana: “Cesaretini topla gel oğlum, seni biliyorum. Sen çok cesaretli bir çocuksun.” Baba da “Onlar haindir, gel çocuğum”: “Çocuğu almadan ben gitmem! Ben çocuğumu istiyorum. Vay durma gel oğlum, kaç gel! Devletine teslim ol! Devletimiz bambaşkadır babam! Onlardan hayır gelmez! Onlar haindir! Vatan Hainidir. 1516 yaşındaydı. Biz dağa gittik, çocuğun kafasına silah dayadı. Adalet bu mudur? Vicdan olsa böyle yapmazlardı.”
‘AĞLAYA AĞLAYA HASTA OLMUŞAM’
Dün gelen annelerden biri de Güzide, oğlu da Aziz! Kameralar ona döndü, anlatmaya başladı gözleri yaşlı: “Ağlaya ağlaya sakat olmuşum. Ayaklarımın her ikisi de yanmış. Ben oğlumu istiyorum. Oğlumun adı Aziz Demir. Benim oğlum küçücüktü, ortaokul okuyordu. Babaları yoktu. 4 yıldır yok. Telefon açtı, Suriye’deymiş. ‘Bizi bırakmadılar, Suriye kapısında yattık, sonra aldılar’ dedi. Onu isteyem.”
Günboyu anlattı Güzide derdini, gözyaşı bitmedi de bitmedi.
ANNELER YALNIZ DEĞİL
Diyarbakırlı annelere ilk günden destek veren Öncü Kadın, nöbetleşe yanlarındaydı. Önceki gün Mersin’den gelen grupta Vatan Partisi İl Başkanı Lerzan Özgenç başkanlığındaki heyette, Günsel Bozkurt (aynı zamanda CKD Mezitli ilçe başkanı), Selma Taşdelen, Şenay Karaşahinoğlu, Zeynep Burkan ve Zeynep Ses vardı. Öncü Kadın il yönetiminden Fatma İlhan Çelikörs ve Öncü Kadın İl Başkanı Fatma Kara da selam ve destek mesajlarını gönderdi, ilk fırsatta Diyarbakır annelerimizle kucaklaşacaklarını bildirdiler. Mersin ekibinde Ali Rıza Taşdelen ve Cesur Yılmaz da vardı.
Lerzan Hanım, “Bir vatan mücadelesi veriyoruz. Diyarbakır’da havasının sıcaklığı kadar annelerin sıcaklığını, samimiyetini gördük. Tüm dünyanın ve Türkiye’nin hissetmesi ve yaşaması gereken bir duygu…“ dedi ve kadın örgütlerine destek çağrısında bulundu. Mersin ekibi bir günlük ziyaretin ardından aynı gün Mersin’e döndü.
HDP KAPATILMALI
Dünkü ziyaretçiler ise İzmir’den CKD Genel Sekreteri Pınar Gül, CKD İzmir Karşıyaka Şube Başkanı Işıl Çetin, CKD Hukuk Bürosu Başkanı Öniz Özsoy’du. Pınar Gül, ziyarete ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu eylemin önderi ve sahibi Diyarbakır anaları. Onlardan şunu talep ettik: PKK’nın kaçırdığı evlatları olan bütün annelerin bu eyleme destek vermesini istiyoruz. Çocukları PKK’dan zarar görmüş bütün ailelerin bu eyleme katılması şart. Bu eylem bütüyülmeli. Bizim gibi dışardan gelenler sadece vicdanları ve hassasiyetleri açığa çıkartmaya yarar. Bu kadar. Büyük bir yalan var. HDP ile gerçeği saklama telaşı var. Oysa HDP’nin ne olduğu gözler önüne serildi. İşte bunu görmemz ve HDP’nin kapatılmasını talep etmeliyiz. HDP ile aynı görüşe sahip olmadığımız için değil, hukuken kapatılması için bütün koşullara sahip! Biz beğendik beğenmedik değil, hukuken kapatılması gerek. Ordaki analar da bu gerçeğin tanıkları."