Rusya'nın NATO ve ABD'nin Doğu'ya doğru genişlemesine karşı Ukrayna'da başlattığı operasyon sürerken Türkiye'nin tutumu da tartışılmaya devam ediyor. CNN Türk'e Konuşan Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan ABD'yi sevindirecek türden bir açıklama geldi. Rusya'nın Ukrayna'nın  silahsızlandırılması ve Kırım'ın ilhakının tanınması gibi taleplerinin kabul edilebilir olmadığını söyleyen Kalın, yapılan askeri operasyonu da işgal olarak niteledi. Kalın, "Bir ülkenin işgal edilmesi haklı ve meşru değil. Biz burada Rusya ile köprüleri atmadan, Ukrayna'ya da destek olarak ve Batı'yla iletişim sürdürerek devam ediyoruz." dedi. 

Kalın'ın bu açıklamalarına Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'ten de yanıt geldi. Perinçek, " Rus muhatapları telefona çıkmazsa şaşırmam. Kim adına görüşeceksiniz? Rusya'yla ancak aynı tehdide maruz olan iki eşit, dost ülke olarak görüşürsen bir anlamı var. ABD'nin sözcüsü olarak mı görüşeceksiniz? Köprüleri atmıyoruz çünkü ABD'nin sözcülüğünü yapacağız?" dedi.

İbrahim Kalın'ın açıklamaları şöyle:

  • Müzakereler çok kolay geçmiyor. Rusya'nın gerçekçi olmayan talepleri var. Kırım'ın tanınması gibi, Ukrayna'nın silahsızlandırılması gibi. Bizim açımızdan bakıldığında da bunlar kabul edilebilir talepler değil. Odaklandığımız yer bu savaşın sona ermesi. Müzakere masasından ateşkes kararı çıkması, bir insani koridor oluşturulması.
  • Daha fazla insan ölmesinden endişe duyuyoruz. Rusya tarafına gerekli telkinlerde bulunuyoruz. Hepsinin nihai amacı bu. Rusya tarafında daha büyük bir sorumluluk var. Karamsar olmak istemiyorum ama gördüğüm tablo iç açıcı değil. Özellikle yaşanan son gelişmeler ile beraber pek umut verici bir durum yok.
  • Putin'in asıl amacı Ukrayna değil. Batı'yla daha büyük bir pazarlık yapmak istiyor. Ukrayna üzerinden eline yükseltmeye çalışıyor. Bir ülkenin işgal edilmesi haklı ve meşru değil. Biz burada Rusya ile köprüleri atmadan, Ukrayna'ya da destek olarak ve Batı'yla iletişim sürdürerek devam ediyoruz. Önümüzdeki on yıllarda bu konular bizi meşgul etmeye devam edecek. Bunun temelinde de Rusya ile Batı arasında kurulması gereken kazankazan ilişkisi.
  • Biz Rusya ile bu ilişkiyi geliştirdik. NATO üyesiysek Rusya ile bu ilişkiye girmeyelim demedik. Bizim de Rusya ile itilaf ettiğimiz konular var. Suriye'de Libya'da anlaşamıyoruz. Kırım'ın ilhakını tanımıyoruz. Ama bu bizi soğuk savaşa götürmedi. Bu sorunların diplomasiyle çözüleceğini gösterdik.
  • Cumhurbaşkanımız önemli bir başlık açtı. Batı açısından Türkiye hemen döndüğü, yardım için destek için yöneldiği önemli bir müttefik. Batılı muhataplarımız bize diyor ki Rusya ile köprüleri atmayın. Biz de onlara böyle bir niyetimizin olmadığını söylüyoruz. NATO bağlamında olsun AB bağlamında olsun normal zamanlarda Türkiye'nin güvenlik kaygılarını giderecek adımlar neden atmıyorsunuz?
  • İlla böyle bir felaketin mi yaşanması gerekiyor Türkiye'nin önemini yeniden kavramak için. Doğru bir stratejiyle konuya yaklaşırlarsa Türkiye'nin temel ihtiyaçlarını karşılanması açıdan hızlı adımlar atmaları gerekir. Bu Türkiye'nin de menfaatine, onların da menfaatine.
    Savaşı devam ettirirlerse bu Rusya için de büyük felaket olur. Rus ekonomisi aylar içerisinde felç olacak. Bu sonuçları dikkate almak zorundalar.

'BİZ DAHA UZUN SOLUKLU BİR KRİZİN, BİR SAVAŞIN HENÜZ BAŞINDAYIZ'

  • Bu krizden bir takım dersler çıkarılması lazım. Biz daha uzun soluklu bir krizin, bir savaşın henüz başındayız. Umarım savaş bir önce sona erer. Cumhurbaşkanımızın, dışişleri bakanımızın, savunma bakanımızın yürüttüğü bütün diplomasi bu yönde. Bir lider "Nükleeri kullanırım" diyorsa, orada bir sendeleme var. NATO daha olgun bir yanıt verdi. Rusya'nın bundan sonra atacağı adımlar, kendisinin güvenlik kaygılarının yönlendirdiği adımlar olacak. Rus toplumunda mutlaka bir tepkiye yol açacaktır. Rus bilim insanlarının, sanatçıların, sporcuların tüm uluslararası müsabakalardan dışlanması makul gelmiyor bana.
  • Ülkemizin önceliklerini dikkate alarak hareket etmek zorundayız. Rusya ile konuşabilecek bir aktörün olması gerekiyor. Herkes köprüleri attığında Rusya ile kim konuşacak. Biz bu kanalı açık tutmak adına yaptırım paketi planlamıyoruz.

DOĞU PERİNÇEK: TÜRKİYE ABD'NİN KILICINA BOYNUNU UZATARAK KURTARILAMAZ

İbrahim Kalın'ın Türkiye'yi kuşatan ve hükümeti yıkacağını açıkça söyleyen ABD'yi sevindiren bu açıklamalarına Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek tepki gösterdi. "ABD'nin sözcülüğünü mü yapacağız" diyen Perinçek, "Rus muhatapları telefona çıkmazsa şaşırmam. Kim adına görüşeceksiniz? Rusya'yla ancak aynı tehdide maruz olan iki eşit, dost ülke olarak görüşürsen bir anlamı var. ABD'nin sözcüsü olarak mı görüşeceksiniz? Köprüleri atmıyoruz çünkü ABD'nin sözcülüğünü yapacağız?" dedi.

Kalın'ın bu açıklamasının İsrail'le aynı cephede olduğunu belirten Perinçek "One minute ne oldu" diye sordu: 

"İbrahim Kalın'ın bütün söyledikleri Biden tayfasıyla İsrail'le aynı cephede duruyor. "One minute" ne oldu? Hani Filistin'e vefaları vardı? İsrail'le aynı cephede. Türkiye ABD'nin kılıcına boynunu uzatarak kurtarılamaz. Kendilerini de kurtaramazlar."

UFUKSUZLUK GÖRÜYORUM

Perinçek olası tehditlerle ilgili bir senaryo olmadığını belirterek, "Türkiye'nin karşısına fiili bir tehdit geldiği zaman kim Türkiye'nin yardımına koşacak? ÖSO mu gelecek? Zelenski mi koşacak? Ufuksuzluk görüyorum. Basiret yok. Türkiye'nin karşılaşacağı sorunlar hakkında ciddi senaryo yok." dedi. 

İBRAHİM KALIN'A SAORUYORUM: DOĞALGAZI, ELEKTRİĞİ NEREDEN BULACAK?

Kalın'ın bu açıklamalarının Türkiye'nin ekonomisini de düşünmeyen açıklamalar olduğunu belirten Perinçek,  Çin'i ve İran'ı da kaybediyorlar. İbrahim Kalın'a soruyorum: Doğalgazı, elektriği nereden bulacak? Domatesi nereye satacak? Gazipaşa'nın salatalığını nereye satacak? Türkiye'nin ekonomisini de düşünmüyor." ifadelerini kullandı.

 

 

Kaynak: Sputnik Türkiye