Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İklim Liderler Zirvesi'ne canlı bağlantıyla katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:

''İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİLERİNİ AZALTMAK AMACIYLA YOĞUN ÇABA HARCIYORUZ''

ABD Başkanı sayın Biden'a bu anlamlı zirveyi düzenlediği ve daveti için teşekkür ediyorum. İklim değişikliği sadece dünyayı en fazla kirleten belli başlı ülkeleri değil. Afrika Kıtası'ndaki ülkeler başta olmak üzere tüm insanlığı etkiliyor. Türkiye olarak biz de bu olumsuzluklardan etkilenen ülkeler arasındayız. İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak amacıyla yoğun çaba harcıyoruz. Ülkemizin orman alanını ve ağaç servetini çoğaltmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek çevreyi korumak için ciddi yatırımlar yapıyoruz. Son 18 yılda toplam 5,1 milyar fidanı toprakla buluşturarak orman varlığımızı 20,8 milyon hektardan 23 milyon hektara çıkardık.

İklim değişikliği ile mücadelede yol haritamızı teşkil eden Ulusal İklim Değişikliği Strateji ve Eylem Planı ile İklim Değişikliği Uyum Strateji ve Eylem Planı'nı 2030 ve 2050 hedefleri doğrultusunda güncelliyoruz. 2015 yılında sunduğumuz Ulusal Katkı Beyanı çerçevesinde 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarında yüzde 21'e varan azalma bekliyoruz.

''TÜRKİYE BUGÜN YENİLENEBİLİR ENERJİDE BÖLGESİNDE LİDER ÜLKE KONUMUNDADIR''

Katkı beyanımıza göre 20122030 yılları arasında 1 milyar 920 milyon ton sera gazı engellenecektir. Türkiye bugün yenilenebilir enerjide bölgesinde lider ülke konumundadır. Hali hazırda elektrik kurulu gücümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 52,3'tür. Bu oranla Avrupa'da 6'ncı dünyada 13'ncü sırada yer alıyoruz. Hidroelektrik santrali kurulu gücünde ise Avrupa'da 2. dünyada 9. sıradayız.

Elektrik üretimimizi 2030 yılına kadar güneş enerjisinden 10 gigavat, rüzgar enerjisinden 16 gigavat kapasitesine çıkaracağız. Enerji verimliliğine yönelik atacağımız adımlarla 2023 yılında 66,6 milyon ton karbondioksit emisyon azaltımı hedefliyoruz.

''YEŞİL DÖNÜŞÜM KONUSUNDA DA GEREKLİ ADIMLARI ATIYORUZ''

Eşimin öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık Projesi ile atıkların geri kazanım oranını 2035 yılında yüzde 60'a taşıyacağız. Ülkemizin tamamına yaydığımız millet bahçeleri projeleri ile yeşil alanlarımızı ve yutak kapasitemizi hızla artırıyoruz. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak açık denizlerde koruma alanı ilan edilmesi meselesini de gündeme almak gerektiğine inanıyorum. İklim değişikliği ile mücadele bağlamında yaptığımız ve yapacağımız çalışmaların büyük yatırımlar gerektirdiğinin elbette farkındayız. Covid19 salgını sonrası toparlanma sürecinin merkezinde yer alan yeşil dönüşüm konusunda da gerekli adımları atıyoruz.

''KÜRESEL DÜZEYDE STRATEJİK İŞ BİRLİĞİNİN OLUŞTURULMASI BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR''

Sanayi sektörünün yeşil dönüşümü mart ayında açıkladığım Ekonomik Reform Paketi'nde öncelik verilen unsurlardan biridir. Böyle bir dönüşüm şüphesiz yatırım ve finansman ihtiyacını da doğuruyor. Dünyada hiç bir hükümet veya iş kolunun bu büyüklükteki bir dönüşümü tek başına gerçekleştiremeyeceği aşikardır. Dolayısıyla yeşil dönüşüm başta olmak üzere diğer alanlarda küresel düzeyde stratejik iş birliğinin oluşturulması büyük önem arz ediyor.

Bu konuda Başkan Biden'ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. İklim değişikliğinde ülkeler maalesef eşit konuma sahip değildir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında yük paylaşımının adil şekilde yapılması iklim değişikliği ile mücadeleyi güçlendirecektir.

2030'a giden süreçte ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler ilkesi temelinde adil bir çerçeve sağlanması zaruridir. Sera gazı emisyonlarında tarihsel sorumluluğu neredeyse bulunmayan Türkiye küresel iklim rejiminde adil bir konumda değerlendirilmelidir. Bu kapsamda benzer ekonomik seviyedeki ülkelerle eşit şartlarda olmak kaydıyla küresel iklim eylemine katkı sunmaya devam edeceğiz.