Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı’yla ilgili üç tereddüt bulunduğunu belirterek bunlara tek tek yanıt verdi. Tereddütlerden birinin kontrol altına alınan bölgelerin geleceği ile ilgili olduğunu belirten Erdoğan, harekâtın Adana Mutabakatı kapsamında yürütüldüğünü belirtti.

TUNÇ AKKOÇ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi’nde gazete, televizyon ve ajansların yöneticileriyle bir araya geldi. Altıncı gününe giren Barış Pınarı Harekatı’nda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’nin başarılı bir şekilde operasyonu yürüttüğünü söyleyen Erdoğan, “Bölücü terör örgütü, Amerika tarafından 30 bin kamyonluk silah, mühimmat ve araç gereç teçhiz edilmiş olmasına rağmen ciddi bir direniş ortaya koyamamıştır. En son geçen hafta 400 kamyon daha gelmek suretiyle, araç, gereç silah vesaire bunlarla beraber ve tabii bizler bunların bir kısmını da ele geçiriyoruz. Ele geçirdikçe de neler oluyor bunu da görüyoruz” diye konuştu. Erdoğan harekatın 30 kilometre derinlik ve en batıdan en doğuya bütün havzanın teröristlerden temizlenene kadar devam edeceğini açıkladı.

Toplant%C4%B1y%C4%B1%20Ayd%C4%B1nl%C4%B1k%20Y%C3%B6netim%20Kurulu%20Ba%C5%9Fkan%C4%B1%20Tun%C3%A7%20Akko%C3%A7%20takip%20etti.
Toplantıyı Aydınlık Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Akkoç takip etti.

Suriye’de yürütülen operasyonla ilgili tereddütlerin üç başlıkta toplandığını dile getiren Erdoğan, “Birinci konu bu operasyonun ardından Suriye’de bulunan DEAŞ’lıların durumudur. İkinci konu bu operasyonun terör örgütünü mü yoksa Kürtleri mi hedef aldığıdır. Üçüncü konu ise, Türkiye’nin Suriye’de kontrolü altına aldığı bölgelerle ilgili gelecekteki hesabıdır” dedi ve bu konulardaki tereddütlere şöyle yanıt verdi:

Toplant%C4%B1y%C4%B1%20Ulusal%20Kanal%20Y%C3%B6netim%20Kurulu%20Ba%C5%9Fkan%C4%B1%20Adnan%20T%C3%BCrkkan%20%20takip%20etti.

Toplantıyı Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkkan takip etti.

DEAŞLILARIN DURUMU

Türkiye, DEAŞ üzerinden ülkemizi itham etmeye kalkan ülkeler ve çevreler başta olmak üzere bu alçak örgüte karşı gerçek anlamda mücadele vermiş tek devlettir. Hala Suriye’de bulunan DEAŞ’lılar konusunda her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu altını çizerek ifade ediyorum. Buna rağmen ülkemizi hala DEAŞ konusunda itham edenler, asla iyi niyetle hareket etmiyorlar.

KÜRTLERİ HEDEF ALIYOR İDDİASI

Harekatımızın Suriye halkını, özellikle de oradaki Kürtleri değil, teröristleri hedef aldığı açıkça ortadadır. Kendi güvenlik güçlerimizin ve vatandaşlarımızın hayatlarını riske atma pahasına sivillerin zarar görmemesi için sergilediğimiz hassasiyet, bunun en büyük ispatıdır. Türkiye’nin asker gücü, şayet insani duyarlılığımız olmazsa, terör örgütün tüm operasyon sahasında birkaç gün içerisinde yerle yeksan etmeye yeterlidir. Ama biz adeta bir kuyumcu hassasiyeti ile çalışıyor, tek bir masumun burnunun bile kanaması için gayret gösteriyoruz. Hele hele, operasyonumuzun Kürtleri hedef alması gibi bir durum asla söz konusu değildir. Tam tersine bu operasyonda en büyük desteği Suriye Kürtlerinden alıyoruz. Gerek önden gelen Kürt Sivil Toplum temsilcilerinin yaptığı açıklamalar, gerekse askerlerimizin girdiği yerlerde gördükleri hüsnü kabul, bu durumun ispatıdır. Altını çizerek ifade etmem gerekirse, biz Kürtlere değil, PKK, onun yan kuruluşları durumunda PYD/YPG’ye karşı operasyon yapıyoruz. Kısacası biz, Suriye’nin kuzeyinde bir terör devletinin kurulmasına müsaade etmiyoruz, müsaade etmeyeceğiz. Tabii bunun altındaki gizliliği de sizler de inanıyorum ki çok çok iyi biliyorsunuz, bu terör devletinden ne kastettiğimiz...

KONTROL ALTINA ALINAN BÖLGELERİN GELECEĞİ

Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği sağlandığında bundan en çok memnun olan ülke Türkiye’dir. Çünkü, hemen yanı başımızda, böylesine büyük insani dramların, istikrarsızlığın yaşanmasının en büyük faturasını biz ödedik, biz ödüyoruz. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Ama topraklarımıza göz dikenlere de acıma lüksümüz yok. Biz şu anda Suriye’de niye varız? Rejim, teröriste karşı ayakta duramıyor. Duramadığı için biz de Adana Mutabakatı ile ne yaptık? Suriye’ye girdik. Suriye’ye giriş sebebimiz bu. Bizim böyle bir lüksümüz yok ama bu tacizlerden, bu teröristlerin saldırılarından artık gına geldi ve bunu yapmak durumunda kaldık.

Biz bu işe bir haftada hazırlanmadık, bir ayda hazırlanmadık. Aylardır bunun çalışmasını yapıyoruz. Silahlı kuvvetlerimiz bir taraftan, siyasetçilerimiz bir taraftan, istihbaratımız bir taraftan, enine boyuna, İçişleri vesaire çalışmalarımızı yaptık ve ona göre de adımlarımızı attık. Bildiğiniz gibi Türkiye’de bunların inlerine girdik. Ama uzantı güneye kadar, Suriye’nin kuzeyi. Suriye’de rejim eğer bunların hakkından gelmiş olsaydı işimiz kolaydı. Ama Suriye’de maalesef rejimin böyle bir durumu yok. Aynı şey Irak için de söz konusu. Irak’ta da durum berbat.

‘100 SİVİLİN ARKASINDAKİ TERÖRİSTİ TESPİT EDEBİLİRİZ’

“Sahada askerlerimizin ve Suriye Milli Ordusu’nun, karşısında duramayan hainler, sınırlarımıza yakın yerlerden havan ve roketlerle sivil vatandaşlarımızı hedef alıyor” diyen Erdoğan “Amaçları Türkiye’nin karşılık vermesi halinde sivil kayıplar ortaya çıkmasını sağlamaktır. Hatta daha ileri gidiyorum. Kilise içinde atış yaptıkları bile vakidir. Bunları tabii biz İHA’larla tespit ediyoruz. Ancak biz kiliseye karşı bir harekatta bulunsak, bu defa bunu söyleyecekler, ‘Bak gittiler Kiliseyi vurdular’. Bu fırsatı da onlara vermek istemiyoruz” bilgisini paylaştı.

Erdoğan, şunları kaydetti: “Elbette biz bu oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz. Gerekirse 100 tane sivilin arkasındaki tek bir teröristi tespit edip tereyağından kıl çeker gibi onu etkisiz hale getirebilecek tecrübeye, teknolojiye ve hepsinden önemlisi ahlaka sahibiz.”

Reklamdan sonra devam ediyor 

109 KİLOMETRE KONTROL ALTINDA

Şanlıurfa, Mardin, Şırnak ve Gaziantep illerimizdeki yerleşim yerlerine yönelik 652 havan ve roket saldırısı oldu.

18 vatandaşımız şehit oldu, 140 vatandaşımız da yaralandı.

2 askerimiz ile 16 Suriye Milli Ordusu mensubu şehit oldu. 27 askerimizle 57 Suriye Milli Ordusu mensubu yaralandı.

Ölü, yaralı ve teslim alma olarak etkisiz hale getirilen terörist sayısı 490 oldu. Bu 490’ının 440’ı öldürülmüş olanlar. Bunların içinde 26 yaralı var ve 24 tane de teslim alınan var.

Şu ana kadar kontrol altına alınan alanın büyüklüğü 109 kilometrekare.

Ülkemiz aleyhine faaliyet yürüten 129 kişi gözaltına alındı, 509 kişiye de idari işlem yapıldı.

‘PKK’YI NATO'YA ALDINIZ DA BENİM HABERİM Mİ YOK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, harekat nedeniyle Türkiye’yi yaptırımla tehdit eden ülkelerle ilgili şunları kaydetti: “Türkiye’yi, bu tür tehditlerle yolundan döndürebileceklerini sananlar çok yanıldılar, çok yanılıyorlar. Her şeyden önce bu konunun ülkemiz ve milletimiz için taşıdığı önemin hala anlaşılamadığını görüyorum. Az önce Şansöyle Merkel’e söyledim. Dedim bak, hükümetinizde ortağınız Dışişleri Bakanınız bu ifadeyi (Türkiye’ye silah satışını durduracağız) kullanıyor. Bunu ne ile izah edeceksiniz. Bana bir şeyi izah edin dedim. Biz, sizinle NATO’da müttefik miyiz, değil miyiz? Yoksa terör örgütünü NATO’ya aldınız da benim haberim mi yok? dedim. Böyle bir garip yaklaşım olabilir mi? Siz, bizden yana mısınız, yoksa terör örgütünden yana mısınız?

HEM 'MASAYA' DAVET EDİYORLAR HEM DE 'NEİN NEİN' DİYORLAR

Türkiye ile terör örgütü arasında ara buluculuk yapmaya talip olanlar bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunlar nasıl başbakandır, nasıl devlet başkanıdır anlamak mümkün değil. Ya siz ne zamandan beri bir devletin terör örgütüyle masaya oturduğunu gördünüz? Bunlara bir de kavram açıklamaları yapıyoruz. Diyoruz ki; ‘Bak, Türkiye’nin karşısında bir terör örgütü var ve siz bir terör örgütüyle Türkiye’yi mi masaya davet ediyorsunuz? Önce bu yaklaşımınızı bir düzeltin.’ Ondan sonra ‘Nein, nein’ diyorlar. E ne ‘nein’ı işte söyledim. Bu tür durumlar var. Şimdi biz attığımız adımları gayet iyi biliyoruz.

'ONLARIN PATRİOT'U VARSA BİZİM DE SİPER'İMİZ OLACAK'

Erdoğan toplantıda yerli imkanlarla üretilen HİSAR ve SİPER hakkında da şu bilgileri verdi:

"Dün (cumartesi) yapılan nihai tesislerde HisarA alçak irtifa hava savunma füze sistemi hedefi yüzde 100 başarıyla imha etmiştir. Bu önemli ve kritik bir başarıdır. Hisar’ı bizim mühendislerimiz, bizim kaynaklarımız, bizim çalışanlarımız, bizim kurumlarımız velhasıl bizim milletimiz yaptı. Hisar Projesi askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunmasını amaçlıyor. Sabit ve döner kanatlı uçaklara, seyir füzelerine, havadan karaya atılan füzelere ve insansız hava araçlarına karşı etkili bir savunma sistemidir. Dün yapılan başarılı testin ardından Hisar’ın seri üretimine başlıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri bu alçak irtifa hava savunma füze sistemini inşallah önümüzdeki yıldan itibaren kullanmaya başlayacaktır. Bu başarı uzun menzilli hava savunma füze sistemimiz SİPER bakımından da büyük bir müjdedir. Bir başka ifadeyle sıra artık patriot ve S400 benzeri sistemlere geldi. Onların Patriot’u varsa bizim de SİPER’imiz olacak."