ERCAN DOLAPÇI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Kasım'da yaptığı, Atatürk politikalarını işleyen konuşmasını farklı kesimlerden isimlere sorduk. İki gün önce başlattığımız diziyi bugün sürdürüyoruz.

'TARİHİ BİR KONUŞMA’

Prof. Dr. Semih Koray (Bilkent Üniversitesi): Son derece yerinde ve tarihi bir konuşma. Doğru bir hedefe yöneliyor ama bunu stratejik bir yaklaşım olarak benimsemek gerekir. Her tarafta bütüncül ve aynı stratejiyi izlemek gerekir. Rusya ve Çin dostluğunu güçlendirerek ilerlemek gerekir. Tutarlı bütüncül strateji ve program, aynı zamanda bunun uygulama araçları aracılığıyla bu toplumsal gücü yaratmak gerekir. Doğru hedeflere ulaşmak için ona ulaşacak toplumsal gücü de inşa etmek gerekir.

Atatürk’ün yaptığını yapmak için başka açılardan da onun bir sürü ayakbağı var onlardan kurtulmak gerekir. Bunları yapmak, hedef koymak son derece yerinde, doğru, güzel, olması gerekir. Bunlar vazgeçilmez olan ama yetmiyor. Atatürk iç cepheyi sağlamlaştırmak için, ekonomiyi düzeltmek için bir sürü iktisadi araçlar, siyasi araçlar yaratıyor. Bunları da yaratmak gerekir. Atatürk’ün bütüncül bir programı ve stratejisi var. Bunun araçlarını yaratarak toplumsal ilerlemeyi yaratıyor. O gücü yaratmak bakış açısıyla birleşmezse, bunlar yine hedef olarak etki yapıyor, anlam ifade ediyor ancak eksik kalıyor.

Uluslararası düzlemde bu bakışla çok net bir tutum alıyor. Ezilen dünyayla birleşiyor, emperyalizme karşı çıkıyor. Türkiye’nin bugün yaptığı işlerde başarılı olması için Atatürk’ün rotasında ilerlemesi, ikircikli tutumu bırakması, NATO ile, ABD ile, emperyalist sistem ile uzlaşma çabasını, stratejik anlamda denge arama çabasını bırakması, bugün hakikaten Avrasya cephesinde gelişen, ezilen dünyanın yanında olması gerekir.

İç cephede milletin bütününü kucaklamayı hedeflemek gerekir. Milletin bütünlüğünü kucaklamak, kendi geleceklerini başka güçlere bağlamış olanlar dışında herkesi hakikaten birleştiren siyaset izlemek gerekir. Türkiye’nin iç cephesini güçlendirmesi için mutlaka üretim devrimi gerekir. Bu, üretelim demekle, günübirlik tedbirler almakla gerçekleşmez. Devletin öncülüğünde bunun iktisadi araçlarını yaratmak ve bunları kullanmak lazım. O konuda da hakikaten sonuç almak ‘ben yaptım oldu’ demenin olmayacağı yerdir. Hepsini hesaba katmak gerekir. Bütüncül bir bakış açısı ve stratejik açı lazım. Onun araçları lazım. Türkiye biraz kendini o araçlardan yoksun bırakmış vaziyette. O araçları yeniden oluşturmak gerekir. Para politikasının etkin şekilde kullanılması gerekir. Türk Lirası'nı güçlendirmek gerekir.

'ORTAK DEĞERİMİZ’

Melih Altınok (Gazeteci): Sayın Erdoğan, bu konuşmasıyla Atatürk istismarının da önüne geçmiş oluyor. Onun ortak değer olduğunu belirtiyor. Atatürk’ün mirasını yakından sahiplendiğini düşünüyoruz. Geleceğin vizyonunu da buna göre şekillendiriyor. Yapması gerekeni yapıyor. Bence iyi de yapıyor.

'ŞEKİL OLARAK DEĞİL ÖZDE BENİMSEMELİYİZ'

Dr. Eray Güçlüer (Altınbaş Üniversitesi): Sayın Erdoğan, doğru söylüyor. Tam bağımsızlık hedefiyle, Atatürk’ün ortaya koyduğu ilkeleri sürdürmek önemli. İnsanların, şekil olarak değil özde bir anlayışla Atatürkçülüğü benimsemesi gerekir. Tam bağımsız olmak için ülkemizin jeopolitik hinterlandında, bütün coğrafyalarda varlığını koruması, sürdürmesi ve milli politikaları doğrultusunda adım atması önemlidir. Atatürk’ün dediği gibi yurtta sulh, cihanda sulh olması için (Balkan Paktı ve Sadabat Paktı gibi) bölgesel işbirliği kurmak gerekir. Bu anlamda Türkiye’nin bölgede huzuru sağlayacak politikalara yöneldiğini görüyoruz.

Bugün de aynı esaslar çerçevesinde yürütülmektedir. Deve kuşu misali kafalarımızı kuma sokma şansınız yok. Bizi anavatanımızda rahat bırakmazlar. Medeni sınırlarımız içinde Türkiye’nin milli çıkarlarını gerçekleştirecek politikaları yürütmek gerekir. Diğer ülkeler ile de işbirliği sağlayarak gelişimi sağlamak esas olmalıdır. Atatürk çizgisini bu doğrultuda düşünüyorum. kaslar'dadır, Türkiye bugün de Avrupa'da ve dünyada öncü bir diplomatik mücadele yürütmektedir. Eğer bu ülkede Gazi'nin bölgemizi ve dünyayı kucaklayan siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri mirasına sahip çıkan birisi varsa o da biziz."

NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Kasım günü yaptığı konuşmada Atatürk’ün mücadele tarihinden örnekler sıralayarak şunları söylemişti: “Atatürk'ü anmak elbette önemlidir ama asıl olan Atatürk'ü verdiği mücadelenin izini sürerek gerisindeki sebepleri doğru şekilde tespit ederek anlamaktır. (...) Gazi Mustafa Kemal'in bu serencamı, bugünkü Türkiye'nin de yol haritasıdır. Türkiye bugün de Suriye'dedir, Türkiye bugün de Libya'dadır, bugün de Kafkaslar'dadır, Türkiye bugün de Avrupa'da ve dünyada öncü bir diplomatik mücadele yürütmektedir. Eğer bu ülkede Gazi'nin bölgemizi ve dünyayı kucaklayan siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri mirasına sahip çıkan birisi varsa o da biziz."


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 10 Kasım konuşması 1: Atatürkçülük maskesiyle mandacılığa izin verilemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 10 Kasım konuşması 2: Atatürk zorlukları aşmak için esin kaynağı