Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TürkiyeAfrika Ortaklık Zirvesi'nin açılış oturumununda yaptığı konuşmanın satır başları şu şekilde:
Türk milleti olarak Afrika halkları ile kökeni 9. Yüzyıla uzanan beşeri bağlarımız bulunuyor. Kıta'da inşa edilen hanlar, limanlar, camiler aramızdaki kadim dostluğun nişanelerinden bazılarıdır. Müşterek geçmişimize rağmen gerek ülkemizin gerekse kıtanın içinde bulunduğu şartlar nedeniyle ilişkilerimizde bir dönem fetret dönemi yaşadığımız gerçektir. Ancak bu dönemde bile Türkiye Afrika'ya ve halklarına asla sırtını dönmemiştir. Başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere kıtadaki özgürlük hareketlerini güçlü bir şekilde desteklemiştir. 2005 senesini ülkemizde Afrika yılı ilan ederek kıta ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık.
İş birliğimizi eşit ortaklık temelinde ilerletmeye çalıştık. Afrika açılımı ile ivme kazanan iş birliğimizi 2008 yılında Afrika Birliği'nin stratejik ortağı olarak bütüncül bir yapıya kavuşturduk.Bakınız burada ortak başarımızı göstermesi açısından bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Kıta ile 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2020 yılında 25,3 milyar doları aştı. Bu seninin ilk 11 ayındaki ticaretimiz şimdiden 30 milyar doları yakaladı. Kıta çapındaki yatırımlarımızın değeri 6 milyar dolara ulaştı. Türk firmaları yaklaşık 25 bin Afrikalı kardeşimize istihdam sağlıyor.
Afrika kökenli kardeşlerimizin ülkemizdeki yatırımları da giderek artıyor. Bavul ticareti ile başlayan girişimler bugün istihdam sağlayan ülkemizin ihracatına katkıda bulunan firmalara dönüşüyor. Türkiye'deki Afrika diasyorasının yatırımlarını biz de destekliyoruz.
''İKİLİ TİCARETİMİZİN 75 MİLYAR DOLARA TAŞINACAĞINA İNANIYORUM''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ile ticaretin 50 milyardan 75 milyar dolara taşınacağına inandığını belirterek şu şekilde konuştu:
İkili ticaretimizi müşterek çabalarımızla önce 50 milyar dolara, ardından da 75 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum. Sadece son 16 yılda katettiğimiz mesafeye baktığımızda aramızdaki gerçek potansiyelin bu hedeflerin de fevkinde olduğu açıktır. Ticaret ve yatırımlarla beraber diğer alanlarda da iş birliğimizi ilerlettik. 2005 yılında 12 olan kıtadaki büyükelçilik sayımız 42'ye çıktı. Ankara'da sadece 10 Afrika ülkesinin büyükelçiliği varken bu gün bu sayı 37'ye yükseldi.
Somali'yi 2011 yılında eşimle beraber ziyaret ettim. Kendi insanımızla birlikte dünya kamuoyunun da dikkatinin insani krize çekmeye çalıştım. O ziyaret Doğu Afrika'nın da kaderini değiştirdi. Bir halkın küllerinden yeniden doğabildiğini dünyaya gösterdik. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, THY, Kızılay gibi kurumlarımızla kıta genelindeki varlığımızı daha da yaygınlaştırdık. Biz birlikte kazanmanın, kalkınmanın, gelişmenin, birlikte kol kola yürümenin gayreti içindeyiz. Bu sereçte özellikle kadınlara, gençlere ve çocuklara ulaşmaya özel önem atfediyoruz. Türkiye burslarımızdan yararlanan Afrikalı öğrencilerin sayısı 14 bini aştı.
Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları kıtayı dünyaya bağlayan uluslararası hava yolu şirketlerinden biri haline geldi. Koronavirüs salgınının yol açtığı sıkıntıların aşılmasıyla birlikte sefer sayılarının artacağına inanıyorum. Şimdiye kadar dünya genelinde 5,5 milyona yakın insanın hayatına mal olan koronavirüs salgını döneminde de Afrikalı dostlarımızı yalnız bırakmadık. Bu zor günlerde biz tıbbi yardımlarda dünyada ikinci sıraya yerleştik. Aralarında 44 Afrika ülkesinin de yer aldığı toplam 160 devlet ve 12 uluslararası kuruluşa katkıda bulunduk. Aşıya ulaşımda yaşanan küresel adaletsizliğin farkındayız.
''AFRİKA İLE 15 MİLYON DOZ AŞI PAYLAŞMAYI PLANLIYORUZ''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ile 15 milyon doz aşıyı paylaşmayı planladıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
Afrika nüfusunun sadece yüzde 6'sına Covid19 aşısı tatbik edilmesi insanlık adına yüz kızartıcıdır. Bu sorunun çözümüne katkı sağlamak amacıyla önümüzdeki dönemde 15 milyon doz aşıyı paylaşmayı planlıyoruz. Turkovac için acil kullanım onayına başvurduk. Süreç tamamlanınca tüm insanlığın hizmetine sunacağız.
Afrika'ya toplam 50 ziyaret gerçekleştirdim. Hemen her sene yurt dışı ziyaret programıma Afrika ziyareti eklemeye özen gösteriyorum. Bu ziyaretlerde her türlü zorluğa rağmen her türlü zorluğa rağmen mütevekkil insanlar gördüm. Artık birbirimizi daha yakından tanıyor samimiyetimizi biliyor ülkelerimiz arasında çok ciddi bir potansiyelin olduğunu görüyoruz. Türkiye olarak bu kapsamda bölgesel örgütlerle ilişkilerimizi güçlendirmeyi arzu ediyoruz.
''AFRİKA KITASININ GÜVENLİK KONSEYİ'NDE KARAR HAKKININ OLMAMASI ÇOK BÜYÜK ADALETSİZLİK''
Erdoğan, Afrika'nın Güvenlik Konseyi'nde söz ve karar hakkının olamamasının büyük bir adaletsizlik olduğuna dikkat çekerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Dünya 5'ten büyüktür bayrağı altında yürüttüğümüz mücadeleyi sadece kendimiz için değil, Afrikalı kardeşlerimiz için de veriyoruz. Afrika'nın, Güvenlik Konseyi'nde hak ettiği şekilde temsil edilebilmesi için güç birliği yapmamız gerektiğine inanıyorum. 1,3 milyar insanın yaşadığı Afrika kıtasının Güvenlik Konseyi'nde söz ve karar hakkının olmaması çok büyük bir adaletsizliktir. Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olarak Afrikalı kardeşlerimizin karşılaştığı güvenlik sınamalarını gayet iyi biliyoruz. Bizim nazarımızda FETÖ ve PKK ile masum Afrikalıların canına kast eden terör örgütleri arasında hiç bir ayrım yoktur.