ABD’de bu kez “resmen” yayılan virüs, sıkıyönetimi (Lockstep) ortaya koydu.
Koronavirüsün etkili olduğu New York ve Kalifornia’da askerin sokağa indiği yolunda haberler geliyor.
Savunma Bakanı Mark T. Esper, 1 Şubat’ta, NORTHCOM’u ülke çapındaki salgın planlarını uygulamaya sevk eden bir dizi emir imzaladı. Esper ayrıca, kamuoyuna duyurulmayan ‘Uyarı Emirleri’ni de (WARNORD) imzaladı. Esper bu emirle birlikte ABD Kuzey Komutanlığına, söz konusu olağanüstü faaliyetleri desteklemesi için ‘konuşlanmaya hazırlanma’ yetkisi vermiş oldu.
Newsweek’e göre, OCTAGON, FREEJACK ve ZODIAC olarak kodlanan bu planlara ek olarak, ‘İç savaş sırasında vatan savunması’, ‘Acil durumlarda sivil makamların savunulması’ ve ‘Başkentin savunulması’ gibi senaryolar da masada.
William Arkin’in Newsweek’te yayınlanan analizine göre, “Amerika General Terrence J. O’Shaughnessy’nin kim olduğunu öğrense iyi olur” diyor, zira o NORTHCOM komutanı olarak Washington’un tahliyesinden sorumlu olacak ve yeni bir sivil lider gelene kadar başkenti o yönetecek.
(En çok) Washington’un düşmanları Çin, İran ve (Kuşak ve Yol anlaşmasına imza koyan İtalya ve NATO yerine kendi güvenlik sistemini kurmak isteyen AB) Avrupa’yı vuran virüsün ABD’de OHAL düzenine (otoriter faşist nizam) geçilmesi için bir katalizör olduğu görülüyor.
“Establishment”, yani dünyayı finansal olarak yöneten batılı oligarşi (müesses nizam) zorda.
Bunu yüzlerce kez yazdım.
Dünyayı neoliberal (tekelci vahşi kapitalizm) hegemonyaları altına sokma çabaları başarısız oldu.
Çok kutuplu dünya kendisini kanıtladı.
2008’den beri karşılıksız basılan trilyonlarca dolar, krizi sadece erteledi.
2020’de büyük buhranın başlaması kesindi.
Virüs, bizim 2001 krizindeki anayasa kitapçığı veya 2001’deki 11 Eylül kumpası gibi işin bahanesi oldu.
Tüm dünyada kriz var ancak ABD tam bir çöküşü yaşıyor.
Borsayı açtıkları anda kapatmak zorunda kalıyorlar.
700 milyar dolarla başlayan para pompası en son 2 trilyon dolara çıktı.
Trump saçmaladıkça saçmalıyor.
Umutsuzca Çin’i hedef göstermeye çalışıyor.
Çin virüsü diyor.
Oysa yalan söylüyor.
VİRÜS AMERİKA VE ABD ÜSLERİNDEN Mİ YAYILDI?
İtalyan virolog Giuseppe Remuzzi, üntü tıp dergisi Lancet’te yayımlanan son makalesinde önemli bulgulara işaret ediyor.
Remuzzi, Lombardiya bölgesinde görülen Covid 19 vakalarını geriye doğru incelemiş ve ilk hastaların 2019 Kasım ayında ortaya çıktığını belirlemiş.
Yani Çin’den önce.
Virüsle ilgili önemli bir sorun var.
En titiz araştırmalarda dahi ilk nerede başladığı ve ilk hastanın kim olduğu belirlenemiyor.
Çok zor bir iş biliyorum ama şu ana kadar ne Çin’de, ne İtalya’da, ne de Güney Kore’de bu tespit edilemedi.
Şubat 2020 öncesinde İtalya’da 3 vaka tespit edildi.
Üçü de Çin’in Wuhan kentiyle bağlantılıydı.
Ancak 19 Şubat’ta teşhis edilen hastada en ufak bir bağlantı bulunamadı. 38 yaşındaki adam, ne Çin’e gitmişti, ne de oradan gelenlerle en ufak bir temasta bulunmuştu.
Buna “Hasta 4” ismi verildi ve hala aydınlatılamadı.
Güney Kore’de de benzer bir durum vardı.
18 Şubat’ta belirlenen ve “Hasta 31” ismi verilen 61 yaşındaki Koreli kadın da Çin ile bağlantılı değildi.
İtalya ve Güney Kore’de hastalık aynı anda ve benzer şekilde gelişti.
İtalya ve Güney Kore’nin kendilerine ait biyolojik silah tesisleri yoktu.
Ama ABD ordusunun vardı.
Hatta daha önce Osan’daki Amerikan üssünden sızan MERS vakası Güney Kore basınında yer almış ama hükümetçe doğrulanmamıştı.
Güney Kore haber ajansı Yonhap, henüz virüsün başlangıcında 100 kadar Güney Koreli askerin, Osan’daki ABD üssünde karantina altına alındığı haberini vermişti.
Osan Hava üssü, aynı zamanda JUPITR ATD isimli askeri biyolojik harp projesine de ev sahipliği yapıyordu.
Bu program, ABD’deki Fort Detrick biyolojik savaş tesisi ile bağlantılı idi.
Fort Detrick, Temmuz 2019’da ortaya çıkan ve “kaynağı bilinmeyen bir sızıntı” yüzünden (NY Times haberi) kapatılmıştı.
Daha da ilginci, Osan yakınlarında yine Amerikalı biyolojik savaş uzmanlarının yönettiği ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından desteklenen (her nedense varlığı gizlenen) Uluslararası Aşı Enstitüsü mevcuttu.
İtalya’nın çeşitli noktalarında da NATO şemsiyesi altında Amerikan ordusuna ait biyolojik savaş tesisleri bulunuyordu.
CDC Direktörü Robert Redfield’in itirafıyla (‘ABD’deki bazı grip vakaları aslında Covid19 idi’) doğrulanan virüsün çıkış noktası olduğu düşünülen ABD’de, Fort Detrick’teki sızıntı sonrası başlayan “ağır grip” vakalarında ciğerlerine dolan suyla ölen 20 bin hastanın üzeri örtüldü.
Ancak şimdi bu örtü açılıyor.
O dönem araştırma yapmak isteyen uzmanlara izin verilmediği ve olayla ilgili tüm bilgilerin önce ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’e iletilmesi talimatı da şüpheleri güçlendiriyor.
Olayın altyapısının 2017’de dönemin ulusal güvenlik danışmanı (Dick Chenney ekibinden Neocon ve faşist) Mike Bolton’un girişimiyle hazırlandığı da bir sır değil artık.
Bolton, CDC ve diğer halk sağlığı kurumlarının teşkilat yapısını değiştirerek, bunların kendi başına hareket etmesinin önünü kapattı ve hepsini bir yerden getirip Pence’e bağladı.
Yani test kiti olmaması, ABD sağlık sisteminin iflas etmesi filan aslında bilinmeyen şeyler değildi.
Görünüşe göre isteyerek yapılmıştı.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Şimdi bu virüsün alt edilebilmesi için küresel çapta sağlık ekipleri cansiperane çalışırken ve tüm bilimsel çalışmalar aşının bulunmasına yoğunlaşmışken bazı sorulması gereken sorular var. Her madde bir kaç sorudan oluşuyor çünkü sorular konu itibarıyla kategorize edildi.
Soru 1 ABD’deki grip salgınında 34 milyon vaka ve ölen 20 bin kişiden kaçı (CDC Direktörü Redfield’in itiraf ettiği gibi) Covid19 hastası idi?
Soru 2 Yanlış teşhisler nasıl olabilmişti? ABD dünyanın tıpta en ileri ülkesi değil miydi? Bilgisayarlı tomografi görüntülemelerinde akciğerlerin suya battığı nasıl gözden kaçmıştı?
Soru 3 2001 (tam da ikiz kule tezgah saldırılarının olduğu yıl) yılında ABD neden “1972 Biyolojik ve Toksik Silah Anlaşması”ndan tek taraflı olarak çekilmişti? Anlaşma uyarınca tesislerinin gözlem altına alınmasından neden korkmuştu? Neden daha sonra Gürcistan, Ukrayna, Moldova, Kazakistan, Ermenistan, Azerbaycan ve Özbekistan’da biyokimyasal silah tesisleri kurmuştu? Ayrıca geçen yıl Çin’de domuz ateşi salgını neden ülkenin çok farklı noktalarında aynı anda patlak vermişti? Milyonlarca domuzun itlaf olduğu salgında dronlar mı kullanılmıştı?
Soru 4 ABD’nin Maryland eyaletindeki Fort Detrick biyolojik savaş üssü (Army Medical Research Institute of Infectious Diseases) Temmuz 2019’da virüs sızıntısı yüzünden mi kapatılmıştı? Bundan bir ay sonra ABD’de ‘ağır bir grip’ salgını ortaya çıkmıştı. Bu iki olay bağlantılı mıydı? Maryland’daki Annapolis üssünden Wuhan’daki Dünya Ordu Oyunları’na giden 369 asker bu sızıntıdan etkilenmiş miydi? Bu bir kaza mı yoksa bir operasyon muydu?
Soru 5 Wuhan’daki 7. Dünya Ordu Oyunları’na katılan 369 kişilik ABD takımı neden hiç madalya kazanamadı? Dünyanın en güçlü ordusu için bu normal bir sonuç muydu? Bu 369 kişi arasında hiç ‘yanlış teşhis edilmiş grip’ hastası var mıydı? Bunlar olası Covid19 taşıyıcıları mıydı yoksa? Neden bu konuda hiç bir açıklama yapılmadı? Neden bu askerlerin sağlık durumları bildirilmedi?
Soru 6 Wuhan’daki ordu oyunlarıyla aynı gün, 18 Ekim 2019’da başlayan hayali coronavirüs tatbikatı Event 201’e neden (Irak ve Afganistan’daki işkenceci geçmişiyle ünlü) CIA Direktörü Gina Haspel de katılmıştı? ABD böylesi bir pandemiyi bekliyor muydu? Bekliyorsa neden bu kadar hazırlıksız yakalanmıştı?
Soru 7 Japonya, Güney Kore, İtalya ve İran, hastalardan bir kısmının Çin ile ilişkili olmadığını belirledi. Ancak bu hastalardan önemli bir kısmı ABD bağlantılıydı. Bu nasıl olmuştu? İran istihbaratının iddiası da ilginçti. ABD’nin İran’da rejim değişikliği için desteklediği Halkın Mücahitleri Ordusu’nun Avrupa’daki merkezi İtalya’daydı ve bu kişilerden 600’ü bir anda covid 19’a yakalanmıştı. İddiaya göre bunlar daha sonra Arnavutluk, Türkiye ve İran’a seyahat etmişti. Bu arada yapılan genetik araştırmalarda Çin’deki covid 19 vakalarının C grubuna ait olduğu, ABD’deki vakalarda ise (C grubunun ebeveyni olan) A ve B tipi virüslerin görüldüğü belirlendi. Yani buna göre zamansal öncelik ABD’deydi. ABD’deki covid19 hastalarından önemli bir kısmının Çin ile hiç bağlantısı yoktu. Bu nasıl oluyordu? Ayrıca Hawai’de grip teşhisi konulan Japon hasta ülkesine döndüğünde Covid19 teşhisiyle hastaneye kaldırılmıştı. Bunlar nasıl açıklanabilirdi?
Soru 8 Küresel çapta 30 ila 100 milyon kişinin ölümüne yol açan 1918 İspanyol Gribi, İspanya değil ABD kaynaklıydı. ABD bu konuda kimseden en ufak bir özür dilemedi. Şimdi hastalığın kaynağı olarak suçladığı Çin’den özür dilemesini nasıl bekliyordu? 2009’da 300 bin kişinin ölümüne yol açan H1N1 Domuz Gribi de keza ABD kökenliydi. HIV AIDS de ABD kaynaklıydı. Hiç birinde özür dilemeyi neden düşünmemişti Sam Amca?
Soru 9 ABD, Çin’i salgını saklamak ve dünyaya vakit kaybettirmekle suçlarken, kendi topraklarında çok önce ortaya çıkan (önemli bir kısmının Covid19 olduğu anlaşılan) ölümcül salgını neden gizlemiş ve vatandaşlarına maske takmanın gereksiz olduğunu söylemişti?
Soru 10 Bugün artık bir Amerikan derin devleti kumpası olduğu bilinen 11 Eylül 2001’deki ikiz kule saldırıları sonrası Irak ve Afganistan’ı yalanlara dayalı olarak hukuksuzca işgal eden ve kendi ülkesinde faşist, sıkıyönetim yasaları çıkaran, kendi halkı ve diğer ülkelerin haberleşmesini yasadışı izleyen Bush yönetimi ve bugünkü devamı olan Pentagon ve diğer kritik noktalardaki Neocon ekip neden yargılanmadı? Bugün aynı ekibin, sözde İslami terör örgütü, özde Haçlı İrtica CIA maşası IŞİD, El Kaide, FETÖ ve benzerlerinin kurucusu olduğu ortaya çıkmışken, şimdi aynı ekibin bir faşist darbe peşinde olmadığını, ya da yeni bir dünya savaşı çıkarma girişiminde bulunmadığını kim garanti edebilir?
Başka sorum yok, söz savunmanın.
KAYNAKLAR:
https://www.globalresearch.ca/covidusatargetingitalyandsouthkorea/5707042
https://www.globalresearch.ca/tenquestionsfortheuswheredidthenovelcoronaviruscomefrom/5707035
