“Kurtuluş Savaşı’nda verdiğiniz destekler yüreklerimizde destanlaşmıştır” Pakistan’ın, İslam ümmetinin medarıiftiharı bir ülke olduğunu belirten Erbaş, “Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişki herhangi iki devlet arasındaki ilişkinin çok ötesinde kardeşlik ve dostluğa dayanan bir ilişkidir. Kardeşliğimiz ortak tarihi, kültürel ve dini bağlarımızdan kaynaklanmaktadır. Bu kardeşlik bağı geçmişten günümüze hep güçlenerek devam etmiştir. Bilhassa Kurtuluş Savaşı’nda Pakistan halkının milletimize verdiği destekler yüreklerimizde destanlaşmıştır” ifadelerine yer verdi.
"18’inci asırdan itibaren bilgi felsefesinde radikal tercihler yapılmış, varlığın aşkın boyutu adeta reddedilerek metafizik ötelenmiştir. Söz konusu süreçte böyle çıkan pozitivist anlayış, insanın varoluşsal meseleleri izah edemediği gibi ahlak, etik, estetik ve hukukla bütünleşen ortak insani değerleri de temellendirememiş ve nihayetinde yeryüzünü bireysel ve küresel buhranlara mahkum etmiştir."
"Diğer yandan her fırsatta hak ve adalet söylemi dillendirilmesine karşılık güçlü olmayı hak sebebi sayan bir tavır öne çıkmış, zayıf coğrafyaların güç merkezleri tarafından işgal edildiği ve iktidar mücadelesi alanına çevrildiği bir politika egemen olmuştur. İnsanlığın iyiliğe ve geleceğe dair ümitlerini de azaltmıştır."
“Din istismarına engel olmak için ciddi çalışmalar yapmalıyız” Erbaş, alimler ve önderlerin bütün insanları kucaklayacak bir adalet ve merhamet duygusunu kökleştirmesi gerektiğine dikkat çekerek, “İnançların istismar edilmesini engellemek, özellikle din üzerinden terör ve anarşi oluşturulmasına engel olmak için ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor. Zira din hizmeti ve eğitimi, doğru bilgi ve yöntemle karşılanmadığında istismara açık hale gelmekte ve pek çok probleme, soruna neden olmaktadır” dedi.
Görüşmede Pakistan Din İşleri ve Uyum Bakanı Dr. Pir Nurul Hak Kadri, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Selim Argun, Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı, Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdal Atalay, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, Dini Yayınlar Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kurt ve Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Dr. Mustafa Bülent Dadaş da eşlik etti.
Ali bin Osman El Hücviri'nin kabrini ziyaret etti Erbaş, Lahor programı kapsamında bu sabah "Data Darbar" ismi verilen Ali bin Osman El Hücviri'nin kabrini ziyaret etti. Daha sonra burada kendisi için hazırlanan alanda konuşma yapan Erbaş, Pakistan'ın İslam ümmetinin medarıiftiharı olduğunu söyledi.
Erbaş, Türkiye ile Pakistan ilişkilerinin, herhangi iki devlet arasındaki ilişkinin çok ötesinde kardeşliğe ve dostluğa dayandığına işaret ederek "Pakistan ile olan kardeşliğimiz ortak tarihi, kültürel ve dini bağlarımızdan kaynaklanmaktadır. Kurtuluş Savaşı'nda Pakistan halkının milletimize verdiği destekler yüreklerimizde destanlaşmıştır." dedi.
Bütün insanlığın aydınlık geleceği, müşterek huzuru ve sorunların ortak akıl ve iş birliği içerisinde çözümüne dair çabaları ve bu manada gerçekleştirilen çalışmaları oldukça önemli bulduğunu belirten Erbaş, 18. asrın ardından öne çıkan pozitivist anlayışın insanın varoluşsal meselelerini izah edemediğini söyledi.
Erbaş, insanlığın meselelerinin hep birlikte sahiplenilmesi ve daha iyi bir hayat ve gelecek için birlikte çözüm aramanın zorunlu olduğuna dikkati çekerek "İnançların istismar edilmesini engellemek ve özellikle din üzerinden terör ve anarşi oluşturulmasına engel olmak için ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor." diye konuştu.
Din hizmeti ve eğitiminin doğru bilgi ve yöntemle karşılanmadığında istismara açık hale geldiğini ve pek çok problem ve soruna neden olduğunu vurgulayan Erbaş, "Bunun için öncelikle gençlik, aile, çocuk gibi konular başta olmak üzere tecrübe paylaşımı, müfredat, kaynak, materyal geliştirme gibi alanlarda ortak çalışmalar oldukça önemlidir." ifadelerini kullandı.