Çoklu baronun patenti ortaya çıktı. TBMM Ak Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, çoklu baro yasası için Devlet Denetleme Kurulu (DDK) ve Liberal Düşünce Topluluğu (LDT) raporlarından yararlandıklarını açıkladı. Devlet Denetleme Kurulu raporu Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde hazırlanmıştı. Referans alınan Liberal Düşünce Topluluğu’nun raporunu hazırlayanlar arasında da FETÖ’nün Zaman gazetesinin yazarı, FETÖ’nün Abant toplantılarının müdavimi, FETÖ dersanelerinin kapatılmasına karşı çıkan isimler bulunuyor.

Kamuoyunda tartışma yaratan çoklu baro sistemi ile ilgili tartışmalar sürerken TBMM Ak Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan bir itirafta bulundu. Özkan Sabah gazetesindeki röportajında, “Yeni düzenleme ile ilgili hazırlık yaparken nasıl bir yöntem izlediniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bugüne kadar neler yapılmış, neler söylenmiş, neler yazılmış hepsini ortaya çıkardık. Liberal Düşünce Topluluğu'nun geniş bir raporu vardır ve çok önemlidir. Bunu değerlendirdik ve inceledik. Devlet Denetleme Kurulu'nun da bir raporu var, onu da değerlendirdik. Ak Parti iktidarından önceki hükümetlerin de tarihi tecrübelerini göz önünde bulundurduk. Biz 18 yıllık Ak Parti iktidarında ilk kez bu konuları düşünmüyoruz. Geçmişte yapılmış çalışmaları da değerlendirmeye aldık. Akademik çevreleri, hukukçuları, baroları dinledik. Çoklu baro sistemi üzerinde değerlendirmeler yaptık.”

GÜL DÖNEMİ

Cahit Özkan’ın sözünü ettiği Devlet Denetleme Kurulu raporu Abdullah Gül döneminde ve onun talimatıyla hazırlanmış bir rapor. Adı, “Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının Teşkilat ve Mali Yapıları, Denetimleri, Organlarının Seçimlerine Dair Esasların Değerlendirilmesi ile Bunların Etkin ve Verimli Şekilde Hizmet Yürütmelerinin ve Geliştirilmesinin Sağlanması Amacıyla Alınması Gereken Tedbirler.” Tarihi de 28 Eylül 2009. 2009/6 sayılı rapor bin 62 sayfadan oluşuyor. Raporda kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlara verilen anayasa güvencesi eleştiriliyor.

SİPARİŞ RAPOR

O dönemde Devlet Denetleme Kurulu’nda görev yapan bir kişi Aydınlık’a yaptığı açıklamada rapor için çalışma başlatılırken istenilen düzenlemenin çerçevesinin de önceden çizildiğini belirtti: “O rapor sipariş bir rapordu. Amaç ve çerçeve çizilmişti. Ismarlamaydı. Başta isimlerinden ‘Türk’ sözcüğü çıkarılacak ve yarı kamu niteliğindeki meslek örgütleri etkisizleştirilecekti. Kurumda bunu en çok savunanlar FETÖ ile ilişkisi bilinen arkadaşlardı. Zaten bu rapor için de bu arkadaşlar öne çıktı. Kurum dışından da destek alındı. Diğer kurumlardan destek alınan kişiler de aynı anlayışlara sahipti.”

LİBERAL DÜŞÜNCE TOPLULUĞU

Cahit Özkan’ın sözünü ettiği Liberal Düşünce Topluluğu’nun ‘Türkiye Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları’ ile ilgili bir araştırmasını yapanlar da FETÖ’ye yakın isimler. Araştırma ekibinde Zaman gazetesinde yazılar yazan, “Gülen cemaatinin siyasal güç haline gelmesini” isteyen, ilk seçimde de ona oy vereceğini belirten Prof. Dr. Atilla Yayla, FETÖ’nün Abant toplantılarının müdavimlerinden Prof. Dr. Ömer Çaha, FETÖ dershanelerinin kapatılmasına karşı çıkan Prof. Dr. Yusuf Şahin de yer alıyor.

Araştırmanın ardından söz konusu kuruluşların yeniden yapılandırılması için reform önerisi hazırlandı. Yapılan öneride, kamu niteliğindeki meslek kuruluşlarının mevcut örgütlenme modelinin “İttihatçı zihniyetin, Cumhuriyet döneminin (tek parti) ve 1961 anayasasının getirdiği vesayetçi düzenin ve yönetim yaklaşımının uzantısı” olduğu vurgulanarak anayasa ve yasa değişikliği istendi. Bu kuruluşların “yetkilerini kullanarak serbest piyasa ekonomisinin işleyişine müdahale ettiğini” iddia ettiler. Daha sonra da mevcut kuruluşların varlığına son verilmesini talep edip 3 model önerdiler:

• “Serbestlik ve gönüllülük esasına dayalı dernek tipi örgütlenme”
• “Serbestlik ve gönüllülük esasına dayalı sendika tipi örgütlenme”
• “Dernek statüsünde oda/birlik tipi örgütlenme.” 

ANADOLU BAROLAR BİRLİĞİ

Bu çalışmalar sonrasında “Anadolu Barolar Birliği” gündeme getirildi. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu o günleri Aydınlık’a şöyle anlatmıştı:

“2013 yılında seçimi kaybeden FETÖ’cüler harekete geçtiler. Hükümete giderek kendi projelerini anlattılar. Anlattıkları proje şimdi gündeme getirilen projeydi. O zamana kadar illerde avukatlara dernekler kurdurmuşlardı. O dernekleri barolaştırmak istediler. Adını bile koymuşlardı. Anadolu Barolar Birliği. Şimdi istenen değişiklik yapılırsa FETÖ’nün projesi uygulanmış olur.”