Ankara Etimesgut’ta Barış Çakan isimli bir gencin parkta Kürtçe müzik dinlediği için üç kişinin saldırısına uğrayıp, bıçaklanarak öldürüldüğü iddiası bir anda gündeme düştü.
PKK’NIN YALANI VE GERÇEK
İddiayla ilgili bir kaynak yoktu. Ama iddia PKK’ya bağlı hesaplar ve HDP ne derse ayet gibi kabul eden liberal isimler üzerinden hızla yayıldı. HDP milletvekilleri, PKK’nın yayın organları olan Özgür Gündem, Yeni Yaşam gibi gazeteler ile Evrensel, T24, Duvar gibi haber yorum siteleri yaygarada başı çekti. Hepsi haberlerini Mezopotamya Haber Ajansı’na dayandırıyordu. Yani PKK’nın sözde ajansına.
Hayatının baharında bir insanımızı kaybetmek çok üzücü. Faillerin kısa sürede hak ettikleri cezayı alacaklarına da eminiz. Ancak olayın Kürtçe ya da Kürt olmakla ilgili olduğuna dair sosyal medya iddiaları dışında bir şey yoktu.
Buna karşılık İçişleri Bakanlığı'nın ve Ankara Valiliği'nin resmi açıklamaları var.
Açıklamalara göre yaşamını yitiren Barış Çakan, müzik dinlediği için değil, ezan okunurken araç içinde yüksek sesle müzik dinleyenleri uyardığı için araç içindekiler tarafından öldürülmüş. Üstelik bu açıklamalar Barış Çakan öldürülürken yanında bulunan arkadaşının şahitliğine dayandırılmış. Yani Çakan, yüksek sesle müzik dinledikleri için ezana saygısızlık yaptıklarını düşündüğü insanları uyarıyor ve bunun üzerine öldürülüyor. Olayın kendisi ile PKK çevresinin iddiası arasında hiçbir benzerlik yok.
PKK VE KOROSU
Ama PKK ve kuyrukçularına akraba şahitliğine dayalı bu açıklama kâfi gelmiyor. HDP resmi açıklama yapıyor, eş başkanlar, milletvekilleri peşinden geliyor. Hepsi, aynı kışkırtıcı iddiayı tekrar ediyor: “Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldü.” Tabii bu arada Mehmet Bekaroğlu, Banu Güven, Hasan Cemal, Ece Temelkuran, Feyza Altun, Ferhat Tunç gibi ağzı açık havaya bakan liberaller ile Emre Uslu başta olmak üzere FETÖ’cüler de formalarını giyerek sahaya çıkıyorlar. Aynı yalanı ağızlarında dolandırıp duruyorlar. Geviş getiriyorlar.
BEYHUDE PROVOKASYON ÇABALARI
Tam da ABD’de George Floyd’un ırkçı şiddetle öldürüldüğü ve bütün dünyanın dikkatinin ABD’ye yöneldiği günlerde kimi fırsatçı provokatörlerin bu iki olay arasında özdeşlik kurması zor olmadı. Koro başladı:
“Zaten Kürtler de Türkiye’nin zencileridir.”
“ABD’ye ırkçı diyenler, dönüp bir de Türkiye’ye bakmalıdır.”
“Türkiye bir terör devletidir.”
“Barış’ın katili Erdoğan’dır.”
“Hala Türk’le Kürt’ün kardeşliğinden söz ediliyor. Ne kardeşliği?”
“Kürtlere karşı ırkçılığı körükleyen Süleyman Soylu şimdi mutlu mu?”
“Kürtler artık bu devlete karşı mücadele etmeli”
Öyle anlaşılıyor ki PKK, hazır George Floyd cinayeti üzerine duyarlılık yükselmişken bir kışkırtma yapma peşinde. Bir gencimizin naaşı üzerinden TürkKürt çatışması çıkartma uğraşında. Tıpkı ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de sokaklar hareketlensin istiyorlar. Ama bu milleti tanımıyorlar.
KÜRTLER MEMLEKETİN SAHİBİDİR
Hâlbuki ABD’deki beyazsiyah ilişkisi hiçbir şekilde TürkKürt ilişkisine benzemiyor. ABD’de siyahiler köleydi. İç savaş sonrası kölelik resmen kaldırılsa da fiilen 1960’lara kadar sürdü. 1960’lara kadar siyahiler beyazların kullandıkları tuvaletlere bile gidemiyordu. Okulları ayrı, toplu taşıma araçlarında yerleri ayrı, restoranları, mağazaları ayrıydı. Siyahlarla beyazların bırakın evlenmesini, sevgili olmaları bile yasaktı. Mahkeme karşısında eşit değillerdi. Çarmıha gerilip her an yakılabiliyorlardı.
Türk ve Kürt ise tarihten günümüze kader birliği yapmıştır. Bu toprakları vatan yapmak için birlikte savaşmıştır. Eşit vatandaşlardır. Aynı okullara giderler, aynı sınavlara girerler. Aynı hastaneye giderler, aynı hizmeti alırlar. Devleti birlikte yönetirler. Kürt, müteşebbislikte Türk’ten geri değildir. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da, Türkiye’nin her yerinde işletmeleri vardır. Ülkenin bütün zenginlikleri Türk’ün olduğu kadar Kürt’ündür de.
Siyahiler önceleri köle emeği olarak, sonralarda ise ucuz işgücü olarak yer alabildiler ABD toplumunda. Günümüzde ABD nüfusunun % 15’i siyahi olsa da cezaevi nüfusunun % 50’si siyahidir. Cezaevleri bile özelleştirilen ABD’de, siyahiler mahpusda da ucuz hatta ücretsiz işgücüdür. Türkiye’de ise Türk işletmecinin Kürt, Kürt işletmecinin Türk çalışanları vardır.
ÇÖKEN PKK’NIN ÇIRPINIŞLARI
Hendek Harekâtları, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Pençe, Kıran… PKK silahla ezildikçe, propaganda ile ayakta kalmaya çalışıyor. ABD’nin verdiği TIR’larca silah onları kurtaramıyor. Şimdi Türkiye’deki ırkçılık yalanlarıyla toplumu bölmeye çalışıyorlar. Ama nafile. Çünkü öncelikle Kürtler, PKK’nın Kürtlere düşman olduğunu keşfediyor.
Kürtçe müzik dinlediği için bir gencin öldürüldüğü yalanını ortaya atan PKK ve dostları, gerçekte Kürtleri ne kadar önemsiyor? PKK kadar Kürt öldüren başka bir yapı yoktur.
PKK, KÜRT’E DÜŞMANDIR
Küçücük Kürt çocuklarını dağa kaçıran onlar.
Küçücük Kürt çocuklarını, Ayaz’ı, Nupelda’yı ve daha nicesini EYP ile katleden onlar.
Yol, baraj inşaatlarında çalışan Kürt işçiyi, mühendisi katledenler onlar.
Evladını örgüte vermek istemeyen Kürt babayı öldürenler onlar.
Gariban Kürt çobanı dağda mahkemeye çekip, koyununa el koyanlar onlar.
Kendisine oy vermeyen muhtarı pusu kurup öldürenler onlar.
Ekmek teknesini yürütme derdinde olan Kürt esnafı “vergi” adı altında haraca bağlayanlar onlar.
Akıl hastası gençleri, telkinle canlı bomba yapanlar onlar.
Çoluğunun çocuğunun rızkının peşinde koşan orman işçilerini katledenler onlar.
Milletin evinin önüne hendek, içine tünel kazıp, direnenleri öldürenler onlar.
Örgüt içinde binlerce Kürt’ü infaz edenler, yine onlar.
PKK YENİLECEK, TÜRKİYE KAZANACAK
Şimdi bu Kürt katili örgüt, kalkmış bir yalan üzerinden Kürtleri savunduğunu iddia ediyor. Geçti o günler. Maskeler çoktan indi.
Türk ve Kürt hep birdir. Hepimiz Türk Milletiyiz. Hep birlikte ABD’yi de onun kuklası olan PKK ve HDP’yi de yeneceğiz.
Utku Reyhan
Aydınlık