Bizler 23 Nisan gibi önemli bir tarihte ülkece birlikberaberlik içinde Meclisimizin kuruluşunun 100. Yılını büyük bir coşkuyla kutlarken ve egemenliğimiz ile bağımsızlığımızın teminatı çocuklarımızın kıymetini bir kez daha anlarken sinsi ve bölücü siyasi planların devşirilmiş kuklası haline getirilen kişi ve kurumlar da boş durmadı ve Mustafa Kemal Atatürk’e İngiliz ajanı iması yapmaktan, LGBTİ ile çocuk kelimesini hiç utanmadan vahşice yan yana getirmekten geri durmadı.

Öyle ki; bu kişi, kurum ve basınyayın organlarının tamamı bir merkezden düğmelerine basılmış gibi Türk Milleti için değeri tartışılamayacak 23 Nisan tarihinde aynı anda saldırıya geçti.

Kadıköy Belediyesi’ne bağlı Kadıköy Kent Konseyi LGBTİ Meclisi, 23 Nisan ve hemen sonrasında “LGBTİ Çocuklar da vardır!” , “LGBTİ Çocukların da 23 Nisan’ı Kutlu Olsun!” gibi paylaşımlar yaptı.

Daha önce dünyada örneği görülmemiş şekilde Almanya, İngiltere, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri’nin hepsinin birden birleşip ülkemizde Youtube üzerinden ortaklaşa yayın yaptığı +90 isimli kanal da sadece 23 Nisan’da değil nerdeyse her yayınında bu tür konuları gündeme taşıyıp çocuklarımız, gençlerimiz ve değerlerimize saldırarak geleceğimizi teslim almaya çalışıyor.

Kurumlar, basınyayın organları da yetmiyor, etki ajanları devreye giriyor. Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi, aynı zamanda Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi başkanı Öykü Didem Aydın Twitter ve Facebook hesaplarından 23 Nisan tarihinde :   “ 23 Nisan LGBTİ+ çocukların da bayramı. LGBTİ+ çocuklar vardır ve yalnız değillerdir!” paylaşımı yapıyor.

Birileri bu yönde kasıtlı, bölücü, sinsi, saldırgan bir dille efendilerine ne kadar iyi çalıştıklarını gösterip buradan para, şöhret, güç, makam elde edecekler diye 23 Nisan gibi önemli bir milli günde çocukları kullanmaya kalkmak ve onları LBGTİ ile yan yana getirmek tam bir çocuk sömürüsüdür, bağımsızlık ve geleceğimize saplanmaya çalışılan hançerdir.

Hakkın; cinsiyeti, rengi, dili, dini, ırkı, yaşı olmaz. Vitrinde insan hakları savunuluyormuş gibi gösterilerek insanı lime lime parçalarına ayrımak, tüm insani değerleri yıkmaya kast etmek  çocuklar üzerinden bile  “çocuk – lgbti çocuk” gibi aklın alamayacağı yapay ayrımlar yapmak insana, topluma, ülkeye edilebilecek en büyük kötülük ve ayrımcılıktır.

Biz diyeceğimizi dedik ve geçtik diye sevinmeyin, çünkü toplumumuz sözde             “ayrımcılığa karşıyız” sloganlarıyla aşırıya kaçan şovlar yapan, adeta bundan zevk alan, ancak özünde bizzat ayrımcılığı körükleyen sinsi ve bölücü siyasi planların devşirilmiş sözcüsü olan kurum, basınyayın organı, kuruluş, kişi ve etki ajanlarını iyi bilmekte, yenilerini de anında fark etmekte ve onlara gereken cevabı verip başta çocukları olmak üzere tüm değerlerini onlardan korumaktadır.

Bu yönde sinsi bir siyasetin kuklası olmaktan çekinmeyen tüm kişi ve kurumlara tavsiyemiz, kendilerini “saldırıya uğrayan, mağdur, ezilmiş, dezavantajlı, muhtaç” gibi gösteren maskelerini çıkarmaları ve cinsel kimlikleri bir yana (ki sadece kendilerini ilgilendirir) hizmet ettikleri asıl yapı, siyaset ve ülkelerin kimliklerini ortaya koymalarıdır. Böyle olunca sırf dikkat çekmek ve şöhret için çocukları dahi her anlamda sömürerek son derece rahatsız edici şekilde sağa sola çılgınca saldırmanıza gerek kalmayacak, özleriniz görünecektir.

veryansıntv