Sinciang’da olup biten ne? Bu eğitim merkezlerinin aslı nedir, hangi amaçlarla kuruldu? Hatta neden bu tür eğitim merkezlerine ihtiyaç duyuldu. Amaç, iddia edildiği gibi insanlara domuz eti yedirilerek Müslümanlığından, beyinlerini yıkayarak Uygur kimliklerinden uzaklaştırmak mı? Eğitim merkezlerinde insanlara işkence mi yapılıyor?
Sinciang Uygur Özerk Bölgesinde uygulamaya başlanan eğitim merkezlerini, hükümet ve yerel yöneticilerin, eğitim merkezlerinin yöneticilerinin ve eğitim merkezlerinden mezun olmuş ya da hala öğrenci olan Uygurların demeçlerine yer vererek inceleyeceğiz.
Sincian Uygur Özerk Bölgesinde şeriatçılığın, farklı etnik kökenlerden insanlar üzerinde ciddi bir tahakkümü var. Çocuk gelinler ve eğitim seviyesinin düşüklüğünün devam etmesinin arkasında da bu etkenler yer alıyor.
HOCANIN YEDİNCİ KARISI
İlk örneğimiz Gülbahar Erkin. 23 yaşında. 8 yıl önce henüz 15 yaşındayken babası tarafından, dini bir tören ve yasadışı bir şekilde 40 yaşındaki bir hocanın yedinci karısı olarak zorla evlendirilmiş. Babasına bunu neden yaptığını sorduğunda hep aynı cevabı almış: öldüklerinde ailecek cennete gideceklermiş! Hasta olduğunda hastaneye gitmemiş çünkü kocası, Han milliyetinden birinin kendisine dokunmasına müsaade edemezmiş. Müzik dinlemeyi çok sevdiğini ve kocasından sakladığı küçük bir radyosu olduğunu söylüyor Gülbahar. Eşi radyoyu bulduğunda un ufak etmekle kalmayıp yasak eşyaları eve soktuğu için Gülbahar’ı dövmüş. Üç defa kaçmaya çalıştığı kocasından sonunda boşanmayı başarabilmiş. Fakat hayata dair hiçbir şey bilmeyen Gülbahar İslam inancının gereği olduğunu düşündüğü propagandalara katılmış ve bir şekilde şeriatçı grupların parçası olmuş. Elbette bu, hayatı boyunca eğitim almamış, 15 yaşındayken 40 yaşındaki bir adamın yedinci eşi olarak evlendirilmiş, radyoda müzik bile dinleyememiş ve dinlerse dayak yiyen biri için oldukça anlaşılır bir durum.
TERÖRİST GRUPLARIN YIKTIĞI YUVA
İkinci örneğimiz Yorkız Ublikhasım, 38 yaşında Hotan’da yaşayan evli ve çocuklu bir kadın. 2009’da şeriatçı gruplarla iletişime geçen kocasının adım adım nasıl değiştiğini anlatıyor. Eşi önce devlet ofisindeki işinden istifa ediyor. Çünkü şeriatçı gruplar bir Müslümanın Çin hükümeti içinde çalışamayacağını söylüyorlar ona. Bir gün karısına türbanla örtünmesini söylüyor. Yorkız bunu reddedince kocası onu dövüyor ve mecburen türban takıyor. 2010 yılında kocasından boşanıyor. Yorkız yuvasının şeriatçı gruplar tarafından yıkıldığını söylüyor. Bugün bile çocuklarına gerçek ayrılık sebebini anlatamıyor.
EVE HAPSOLMAKTAN KURTULAN KADIN
Nabi Abdülreşit eğitim merkezinden 10 Ekim’de mezun olanlardan. Evli, dört çocuğu var ve Kaşgar şehrinin kırsalında yaşıyor. Eğitimi sonunda telekomünikasyon şirketinde şoför olarak çalışmaya başlamış. Geçen yıl şeriatçı söylemlerden etkilenmeye başlayan Nabi, eşinin çalışmasına asla izin vermediğini, kadınların kazandığı paranın harcanamayacağını ve kendini Çince ifade etmediğini söylüyor. Çünkü kendisine Çince öğrenmenin ve konuşmanın günah, kadın parası harcamanın da haram olduğu söylenmiş. Nabi eğitim merkezindeyken babası Abdullah çocuğu için endişeye kapılmış. Fakat eğitim merkezini ziyaret ettikten sonra, bu sefer oğlundan merkezin yardımıyla yeteneklerini geliştirmesini istemiş. Nabi patronundan söz almış, kısa süre içinde sürücü gruplarının başına getirilecek.
Sincian Uygur Özerk Bölgesi Başkanı Şöhret Zakir, Çin resmi haber ajansı Xinhua’ya 16 Ekim’de verdiği bir röportajda, eğitim merkezlerinin bölgenin sosyal ortamında önemli değişikliklere yol açacağını, yoksulluktan kurtulma ve hayatın iyileştirilmesi noktasında daha atak bir pozisyon almaya yardımcı olduğunu söylüyor.
Somut örneği Reyhangül Aziz. Reyhangül de Ağustos ayında Hotan şehrindeki eğitim merkezinden mezun olmuş. Komşusunun evinde yasadışı şeriatçı bir grubun dua seanslarına katılıyor ve zamanla kapandığını, diğer kadınları da kapanmaya teşvik etmek için sosyal medyayı kullanmaya başladığını söylüyor. Annesinin kendisini uyardığını fakat dinlemediğini ve zamanla her şeyini paylaştığı en yakın arkadaşıyla bile hiçbir şeyi konuşamadığını, hayatını yaşama şeklinin ve davranışlarının şeriat kuralları ile kısıtlandığını söylüyor. Reyhangül biçki dikişte yeteneği olduğunu anlamış ve kendini bu alanda geliştirmek istiyor. Artık kendisini özgür hissettiğini söylüyor. Gazong’da bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamış.
KÖLE DEĞİL ÖZGÜR BİREY
Sincian eyaletindeki Hotan şehrinin Yutian İlçesi Eğitim Merkezi Başkan Yardımcısı Adil Abdülgani, ülkenin ortak dili, yasal bilgi ve mesleki becerileri gibi konularda ve hızlı gelişmekte olan topluma yetişebilmek için bu tür eğitim merkezlerinin önemli olduğunu vurguluyor. Adil, eğitim merkezlerinden insanların çıkmasının engellendiği suçlamasının saçmalık olduğunu söyleyip, eğitim merkezlerinin amacının kısa sürede mezunlar yaratarak onları iş sahibi ve sosyal hayatın bir parçası haline getirmek olduğunu ifade ediyor.
Anişah Tursun ve Metkurban Kasmu, bir yıl önce devletin kendilerine tesis ettiği yeni evlerine yerleştiler. Eğitim sırasında birçok şeyin farkına varmışlar ve gelecekleriyle ilgili bazı kararları uzun zaman önce vermişler; Hotan’da kalmak ve iş bulmak. Çift, yerel bir çay fabrikasında ayda 4.000 Yuan (yaklaşık 580 ABD Doları) gibi küçük bir kasabada servet olarak kabul edilebilecek bir miktar kazanıyor. Her gün okuldan çıktıktan sonra kızlarını alıp birlikte vakit geçiriyorlar. Hafta sonları evlerine gidip ailenin büyüklerini davet ettikleri geniş sofralar hazırlıyorlar ve çok mutlular.
EĞİTİM KAMPLARINDA MÜFREDAT
Çin’in uyguladığı modelin temeli ağırlıklı olarak; Çince dil eğitimi (Mandarin), temel hukuk ve mesleki becerilerin geliştirilmesi, etnik ve şeriatçılıkla mücadele ile istihdamı artırmak ve daha yüksek yaşam standartlarını sağlamak şeklinde açıklanıyor. Hukuk derslerinde, yerel mahkemelerden hukuk uzmanları ve hakimler Çin Anayasası, ceza ve terörle mücadele yasası ile ilgili eğitimler veriyor. Bu eğitimlerde kanun maddelerini uzmanlar öğrencilerle birlikte tartışıyor.
24 Ekim’de bir Dışişleri Bakanlığının olağan basın toplantısında konuşan sözcü Hua Chunying, terörizmle ve şeriatla mücadele edebilmenin en önemli yolunun bu aşırılıkların kökenini ve belirtilerini görmek ve bunları ortadan kaldıracak tedbirlerin alınmasından geçtiğini söylemişti. Eğitime katılanlar daha önce şeriatçı grupların etkisine giren, şeriatçı grupların propagandalarını yapan kişilerden oluşuyor. Eğitimin amacı, aşırı grupların etkisine girmiş bu kişilerin işledikleri suç karşılığında ceza almaları yerine topluma yeniden kazandırılmasını sağlayacak temel dil, hukuk ve beceri eksikliklerinin giderilerek Çin’deki imkanlardan eşit oranda faydalanmasını ve Çin toplumuyla bütünleşmesini sağlamak.
*Zhejiang Üniversitesi Uluslararası Meseleler ve Küresel Yönetişim Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi
Aydınlık