Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’nin yeni basın müşavirinin tanıtıldığı bir toplantıya katıldığını açıkladı.

Habertürk Yazarı Muharrem Sarıkaya’nın bugünkü köşe yazısında Çin Halk Cumhuriyeti Müsteşarı Cheng Weıhua’nın aşının tedarikindeki gecikmenin nedeniyle ilgili yanıtına yer verdi:

 “Birçok gerekçe ileri sürülüyor. Ancak şunu bilin ki kesinlikle bir duraklama söz konusu değil. Asılsız bir şekilde bunun Uygur konusuyla bağlantısı da kurulmaya çalışılıyor; kesinlikle ama kesinlikle böyle bir durum yok.”

Sarıkaya’nın bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:

İLK ulaşıp vatandaşlarına yapılmasını sağlamakla kalmayıp, ikinci bir anlaşma ile de miktarını 100 milyona çıkardığı Sinovac aşılarının tedarikinde bir süredir sorun yaşanıyor.

Sorun o denli ki, ne zaman yeteri miktarda geleceği söylense tersi oluyor ve tedarik zinciri bir anda kırılıyor.

Ya geleceği miktarda ithalat gerçekleşmiyor veya ciddi oranda gecikme ile karşılaşılıyor.

Oysa ileri sürülen anlaşmaya göre, Mayıs ortasına kadar yeteri miktarda aşının gelmesi ve en azından 25 milyon kişinin ikinci doz aşısını tamamlamış olması gerekiyordu...

Bunu daha önce de Sağlık Bakanı Koca birkaç kez dile getirdi.

Ancak ne zaman açıklama yapsa aşı tedarikinde bir şekilde sorun ortaya çıktı; ciddi oranda gecikti.

Son dönem yaşananlar da bunun en iyi örneği...

GERİSİNDE UYGUR YOK

Peki buna neden ne?

Bunu en yetkili isimlerden birine sordum...

Yanıtına gelmeden önce bu noktaya nasıl geldiğimizi anlatayım...

Biz Ankaralı gazeteci milletinin bir geleneği vardır...

Her büyükelçiliğin yeni atanan basın müşaviri için eskiden resepsiyon düzenlenir, diplomasi muhabirleri ile Ankara temsilcileri, hatta bazılarında da genel yönetmenler davet edilir ve tanıştırılırdı.

Salgınla birlikte bunun yerini zoom toplantıları aldı.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin yeni göreve başlayan Basın Müşaviri’ni zoom üzerinden Büyükelçilik Müsteşarı Cheng Weıhua tanıştırdı.

Sohbetin sonunda, Weıhua’ya son dönemde de karşılaşılan aşılarla ilgili tedarik gecikmesinin nedenini sordum.

Söze, “Bunları benden yazabilirsiniz” diye söze girdi ve “Bu ay içinde yeni bir parti gelecek” deyip devamını getirdi:

“Birçok gerekçe ileri sürülüyor. Ancak şunu bilin ki kesinlikle bir duraklama söz konusu değil. Asılsız bir şekilde bunun Uygur konusuyla bağlantısı da kurulmaya çalışılıyor; kesinlikle ama kesinlikle böyle bir durum yok.”

Bunlar söz konusu değilse o zaman neden tedarik zincirinde kopmalar yaşanıyor?

300 MİLYONA ÇIKTI

Weihua, nedenini samimi bir şekilde anlattı.

Aktardığına göre Çin hükümeti kendi vatandaşını öncelikle aşılamak için bir program başlatmış.

Türkiye’nin anlaşma yaptığı tarihte 1.4 milyar nüfuslu Çin’in vatandaşlarına yaptığı aşı miktarı 10 milyon kadarmış.

Hükümet başlattığı kampanya ile aşı üreticilerine belirli bir miktarı içeriye verme mecburiyeti getirmiş.

Bunun sonucunda aşılanan Çin vatandaşlarının sayısı iki ay içinde 300 milyona ulaşmış.

Bununla birlikte aşı üreten firmalar da üretim miktarlarında ciddi artış yapmış.

Sonunda iç talep büyük oranda karşılanmaya başlayınca bir sorun kalmamış ve tedarik zincirinin önündeki engeller tamamen kalkmış...

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçi Müsteşarı Weihua, büyük bir miktarda aşının bu ay geleceğini sözlerini tamamlarken de dile getirdi...

BAKANLIK: AŞI GELİYOR

Weihua ile konuştuktan sonra Sağlık Bakanlığı’nın konuyla ilgili yetkilileri ile de konuştum.

Onlar da sorunun ortadan kalktığını ve bu ay sonuna kadar ilk etapta 1,3 milyon doz olmak üzere ciddi miktarda aşı geleceğini belirtti.

Aktardıklarına göre 1.3 milyonun dışında, şişelemesi Türkiye’de yapılacak 8 bin litre de damacana aşı gelecek.

Hepsinin toplamının 17 milyona ulaşacağını ve Haziran sonuna kadar da Biontech ve SputnikV aşılarının da eklenmesiyle ciddi bir aşı stokuna ulaşılacağını söyledi.

Nitekim Sağlık Bakanı Koca da Yeni Şafak Yazarı arkadaşım Mehmet Acet’e benzer konuşmuş...

Hatta, “Yaz döneminde 18, belki de 16 yaş üstü herkesin aşılanabileceğini” duyurmuş...

Yine de temkinli olmakta fayda var...