Bahçeşehir Üniversitesi (BAU), direktörlüğünü emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın üstlendiği Denizcilik ve Global Strateji Merkezi’ni açtı. BAU Güney Kampüsünde düzenlenen açılış törenine emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, BAU Global Başkanı Enver Yücel, BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, eski devlet bakanı ve BAU Global Mütevelli Heyet Üyesi Burhan Kara ve öğretim üyeleri katıldı. Sosyal mesafe kuralına göre oturma düzeninin oluşturulduğu toplantıda katılımcıların bir kısmı zoom üzerinde yer aldı.
Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığından alındıktan sonra istifa eden Tümamiral Doç. Dr. Yaycı, yeni açılan merkez ile Türkiye’de denizcilik alanında var olan bilgi boşluğunu doldurmayı ve tek bir alan ile sınırlı kalmayıp hukuk, siyaset ve uluslararası ilişkiler gibi kritik öneme sahip alanlarda analiz ve değerlendirmeler yaparak siyasi belgeler oluşturmayı amaçlıyor.
'DENİZCİLİK VE KÜRESEL STRATEJİLER OKULU KURACAĞIZ'
Merkez ile dünyada eksikliği duyulan bir alanda çalışma yapmayı hayal ettiklerini söyleyen Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, “Amacımız sadece denizcilik değil, denizcilik ve bütün uluslararası meseleler ilgili gündemi takip etmek, milli tezlerimiz ortaya koymak ve tanıtmak. Denizcilik ve küresel stratejiler okulu kuracağız. Burada hem özel sektörden hem devletten ilgililere, gençlere eğitim ve seminerler vereceğiz. Günlük, haftalık, aylık sertifikalı programlar olacak. Türkiye’nin dünyanın gündemindeki denizcilik başta olmak üzere diplomasi konularına eğileceğiz. Bu konularda tamamen objektif ve tarafsız iç siyasetin dışında dış siyasete endeksli araştırmalar, bültenler yayınlayacağız” diye konuştu.
'HEDEF DENİZLERDEKİ HAK VE MENFAATLERİN KORUNMASI'
Denizlerin sadece su kütlesi olmadığını zenginlik kaynağı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yaycı, “Türkiye’nin sınırlarının yüzde 70’i denizlerden oluşuyor. 8 bin 500 kilometreye yakın kıyı şeridimiz var. Denizlerdeki hak ve menfaatlerimizin korunması gelecek nesiller için çok önemli. Zenginlik kaynağı denizlerin gelecek Türk nesli için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu gelecek nesillerin bize emanetidir, emaneti korumalıyız, kimseye vermemeliyiz” diye konuştu.
'ERDOĞAN’IN DURUŞU OLMASAYDI LİBYA İLE YAPILAN ANLAŞMA İMZALANAMAZDI'
Doç. Dr. Yaycı, “Doğu Akdeniz’de Libya ile deniz yetki alanları için yapılan sınırlandırma anlaşmasının akademik fikri benimdir. Ama bu anlaşmayı imzalattıran ve hayata geçiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan’ın iradesi, dirayeti, duruşu olmasaydı siyasi riski almasaydı o anlaşma imzalanmazdı. Benimki akademik makale olarak raflarda kalırdı. Üç, beş nesil sonra Türk gençleri refah içinde yaşarken ‘Allah bu fikri ortaya atandan, anlaşma yapıp imzalatandan da razı olsun’ desin, yeterlidir. Denizlerimizin farkına varmalıyız” dedi.
EGE DENİZİ YUNANCA ‘ADALAR DENİZİ’ OLSUN ÖNERİSİ
Ege isminin Yunanca olduğunu bunun yerine Türk ismi koyulmasını önerdiklerini aktaran Doç. Dr. Yaycı, “Aslında var olanın hatırlanmasını ve değiştirilmesini öneriyoruz. Yetkililer değerlendirir, değiştirir veya değiştirmez. Ege Denizi yerine ‘Adalar Denizi’ ya da ‘Kuzey Akdeniz’ denilebilir. Burası Osmanlı döneminde Adalar Denizi olarak geçmiş. Anadolu Selçukluları da böyle demiş. Ayrıca ‘Ege Bölgesi’ ismi var. Burası da ‘Batı Anadolu’ olsun çok daha uygundur diye düşünüyorum. Türkçe isimlendirme önemli ama takdir yetkililerindir” ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE LİBYA’NIN BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜNÜ DESTEKLİYOR'
Türkiye’nin Libya’da çok doğru bir yerde olduğunu vurgulayan Cihat Yaycı, Türkiye’nin Libya’ya politikasına yönelik şunları söyledi:
“Doğru yerde, güçlü bir mücadele veriyoruz. Türkiye demokrasinin, insan haklarının, güvenliğin, iyi komşuluğun, Libya halkının yanında, diktatörün, radikal örgütlerin karşısındadır. Türkiye uluslararası hukuka uygun güçlü bir duruş sergiledi. Meşru hükümete destek vererek Libya halkının geleceğini tesis etmeye gayret ediyor. Libya’nın birlik ve bütünlüğünü, güvenliğini destekliyoruz. Türkiye’nin şu anda Libya pozisyonu ecdadına uygun bir pozisyondur, emperyalist bir pozisyon değildir. Hiçbir zaman da olmamıştır zaten bizim genlerimizde emperyalizm yoktur.”
'MERKEZ ÇALIŞMALARI İLE FARK YARATACAK'
Pandemi sonrası denizlerin öneminin artacağını söyleyen BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz ise, "Salgının dünyaya ve ülkemize ciddi etkileri oldu. Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre koronavirüsün mavi ekonomiye etkisi 30 trilyon dolar değerinde. Dünyadaki deniz taşımacılığı yüzde 30 azaldı. Deniz ürünlerine talep yüzde 80 düştü. Turizm sektörü yüzde 75 küçülmeye gitti. Bütün alanlar açısında bir değişim, dönüşüm süreci var. Nereye eviriliyor ve bundan sonra ne olacağı bu sorunları anlamak ve tahlil etmek için gençlere ihtiyacımız var. Merkezden en büyük beklentimiz bu konuya doğru kaynak üretmesidir. Topluma faydalı çok önemli araştırmalar ve bilgiler üreteceğimize inanıyoruz. Gençlerin bu konuda aktif olmasını önemsiyoruz. Merkezdeki çalışmaların fark yaratacağını düşünüyorum” dedi.