Yüksek faizler yüzünden Tarım Kredi ve bankalara borcunu ödeyemeyen, girdi maliyetleri yüzünden üretim yapamayacak duruma gelen, traktörünü ve tarlasını satmak zorunda kalan çiftçiler, 30 Eylül’de Ankara’ya gidiyor. Çiftçi Dayanışma Platformu Başkanı Ömer Sarı, “Bizi duymayanlara yeniden sesleniyoruz: Sesimizi duyun, bizi dinleyin. Biz bayrağını, devletini, toprağını seven insanlarız. Çiftçi, milletin efendisiyse Cumhurbaşkanımız bizi dinlesin.” dedi.
Devlet yetkililerine zor durumda olduklarını anlatmak için Ankara’ya gideceklerini belirten Sarı, defalarca açıkladığı taleplerini bir kez daha sıraladı: “Faizler silinsin, anapara beş eşit taksite bölünsün, ilk taksit 2023'ün Ekim ayında başlasın. Tarım girdi maliyetleri düşürülsün.”
‘İCRA DOSYALARI MASADA’
“Bizi muhalefet olarak görüyorlar.” diyen Sarı, şöyle devam etti: “Ankara’ya gelen arkadaşlarımın hepsi Cumhurbaşkanı'na gönül vermiş kişiler. Cumhurbaşkanımıza nasıl bir bilgi veriyorlar ki bu çiftçiler yalnız bırakıldı. Cumhurbaşkanı sanıyor ki bir yapılandırma yapıldı, çiftçilerin durumu iyi. Hâlbuki üç yıllık yapılandırmada ilk peşinat, çiftçilerin belini büktü. Yapılandırmaya başvurduk ama bu ödeyebileceğimiz anlamına gelmiyor. İki ay hacizden kurtuluruz diye imzaladık. Bu arada yeniden yapılandırma ümidini taşıdık. Fakat gün yaklaştı. Başvuramayan kişilerin dosyaları şu anda avukatların masasında bekliyor. Sadece bizim köyde Amasya Büyükkızılca köyünde 50 kişinin dosyası hazır. Toplam 500 kişi borçlu bizim köyde.”
‘TARLAMIZI SATSAK
YİNE DE ÖDEYEMEYİZ’
Yapılandırmaya başvuranlar için 30 Ekim 2021 son tarih. Peşinatı ödeyemeyen çiftçilerin icra işlemleri başlayacak. Çiftçiler, “Traktörlerimizi satsak, tarlalarımızı satsak yine de ödeyemeyiz” diyorlar. Çünkü yüksek faizler üst üste gelince borç daha da arttı. Kendisinin de yüksek miktarda borcu olduğunu söyleyen Ömer Sarı, “Arabamı, traktörümü satıyorum, yine ödeyemiyorum. Bizim köyde çoğu böyle. Zaten kazanç yok. Yapılandırmayı bizi rahatlatmak için mi yaptılar yoksa çiftçiler her şeyini satsın diye mi yaptılar? Madem traktörlerimizi sattıracaklardı, bu yapılandırmayı niye yaptılar. Yapılandırmayı biz elimizden traktörümüz gitmesin, tarlalarımız gitmesin diye imzaladık.” dedi.
‘KÖYDE SÜT SATILIR MI?’
Amasya Büyükkızılca köylüleri, köylerde geçimin eskiden daha ucuz olduğunu belirtiyorlar. Ancak son yıllarda durum pek de parlak değil. Ömer Sarı, “Şehirde asgari ücretle çalışandan çok daha zor durumdayız. Yakacak yok, odun yok, kömür 2 bin 600 olmuş. Bu insanlar kışı nasıl çıkaracak? Bakkallarda eskiden peynir yoktu, süt yoktu, yağ yoktu. Köyde hiç yoğurt, peynir, süt satılır mı? Köylerde yağ, süt satılmaya başladı. Bakkallar yetiştiremiyor. Neden? Hayvancılık da bitmiş.” dedi.
‘EFENDİYSEK BİZİ DİNLEYİN’
Ömer Sarı, sorunlarını dile getirmek isteyen tüm üreticileri, 30 Eylül’de Ankara’ya, Tarım Kredi Kooperatifleri önüne çağırdı. Türkiye’nin çok sayıda ilinden üreticilerin Ankara’da olacağını belirten Sarı, “Biz iktidarı yıpratmak istemiyoruz, bizim büyüklerimize saygımız var. Ama bizi dinleyip anlamalarını istiyoruz. Çiftçiler olarak devletine, bayrağına, milletine saygılı insanlarız. Bizim yanımızda, bayrağına saygısı olmayanların yeri yoktur. Cumhurbaşkanı bizi dinlesin diye geliyoruz. Köylü milletin efendisiyse, bizi kabul etsin diye geliyoruz. Bizim asıl amacımız cumhurbaşkanımızla görüşmek.” dedi.
Aydınlık