CIA ve FETÖ bağlantısı nedeniyle yaklaşık 3 yıldır tutuklu bulunan eski MİT'çi Enver Altaylı, Rus istihbaratını suçladı. Görevli oldukları dönemde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve MİT'çi Kaşif Kozinoğlu'nu Fetullah Gülen'e şikayet ettiği mektupları ortaya çıkan Altaylı, FETÖ bağlantısını inkar etti.


FETÖ'den tutuklu bulunan CIA bağlantılı eski üst düzel MİT mensubu Altaylı, "Benim hizmetlerim buradaki birilerinin kuzeydeki patronlarını rahatsız etti. 1990'dan sonra Turgut Özal ile Süleyman Demirel ile çalıştım. Bunlar beni en gizli toplantılarına aldı. Savcı Rus istihbaratının, Doğu Perinçek'in görüşlerini tekrarlıyor" dedi.

Eski istihbaratçı Enver Altaylı ve damadının da arasında bulunduğu 4 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Enver Altaylı, Metin Can Yılmaz ve Mehmet Barıner ile "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmek"ten yargılanan tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou ve sanıkların avukatları katıldı.

Duruşmada "FETÖ kurucusu ve yöneticisi olmak" ve "siyasi ve askeri casusluk" ile suçlanan Altaylı savunmasını yaptı.

İddianameyi okuduğunu, silahlı terör örgütünü nasıl kurduğunu, kime hangi gizli belgeyi verdiğini anlayamadığını ifade eden Altaylı, çocukluğundan itibaren bütün hayatının suçla ilişkilendirildiğini söyledi. Altaylı, "Savcı yalnız, 'Bu adam anasından suçlu doğmuş' yazmamış" dedi.


İddianamede FETÖ kurucusu olmakla suçlandığını belirten Altaylı, "Fetullah Gülen ile görüştüğüme dair bir tek delil var mı? Yok, koyamazlar. Koyarlarsa sahtedir. Benim kitabım bu grubun mağazalarında satılmadı. Bunlardan kredi mi almışım? Bu örgütle ilgili bir tek müspet beyanım var mı? 'Enver Altaylı örgüt kurdu...' Neden kurucu Enver Altaylı? Çünkü adı büyük. Başka türlü olması mümkün değil." diye konuştu.

'SAVCI RUS İSTİHBARATININ GÖRÜŞLERİNİ TEKRARLIYOR'

Altaylı yaklaşık 3 senedir haksız yere tutuklu olduğunu savunarak, suçlanmasını gerektirecek delil bulunmadığını öne sürdü.

Kendisine yönelik "kumpas çabaları" olduğunu belirten Altaylı, "Benim hizmetlerim buradaki birilerinin kuzeydeki patronlarını rahatsız etti. 1990'dan sonra Turgut Özal ile Süleyman Demirel ile çalıştım. Bunlar beni en gizli toplantılarına aldı. Savcı Rus istihbaratının, Doğu Perinçek'in görüşlerini tekrarlıyor." iddialarında bulundu.

Altaylı, iddianamenin usulsüz toplanan delillere dayanarak hazırlandığını savundu.

Birçok siyasetçiyi tanıdığını anlatan Altaylı, "Tarihin tanığıyım. Allah aşkına, benden FETÖ'cü olmaz, benden casus olmaz." dedi.

CIA ajanı olduğu iddialarının ortaya atıldığını, ancak bunun doğru olmadığını savunan Altaylı, bir kitabında El Kaide'yi ABD'nin ortaya çıkardığını yazdığını, bir CIA ajanının bunu yazmasının mümkün olmadığını ifade etti.

Altaylı, Rusya hakkındaki düşüncelerinin "Rus düşmanlığı" olarak algılanmasının doğru olmadığını belirterek, Rus ve Rusya düşmanı olmadığını, Rusya'nın yayılmacı siyasetine karşı olduğunu ifade etti.

Sözlerinin uzayacak olması nedeniyle Altaylı'nın savunmasının alınmasına gelecek celse devam edilmesi kararlaştırıldı.

Söz verilen Altaylı'nın avukatları ise müvekkillerinin delil karartma şüphesinin olmadığını belirterek, tahliye edilmesini istedi.

Sanıklardan Metin Can Yılmaz söz alarak, önceki celse tutanaklara geçen bazı ifadelerin doğru olmadığını savundu ve bunların düzeltilmesini talep etti. Yılmaz, ayrıca mahkeme heyetinin tamamına ilişkin reddi hakim talebinde bulundu.

Diğer sanık Mehmet Barıner ise 3 senedir tutuklu olduğunu, ancak aleyhinde elle tutulur hiçbir delil olmadığını iddia ederek, tahliyesini istedi.

Sanık Seda Chamatzoglou da sanıkların hiçbirini tanımadığını ifade etti.

Chamatzoglou'nun avukatı müvekkili hakkındaki kamu davasının ayrılmasını istedi.

Beyanların ardından müzakereye çekilen mahkeme heyeti daha sonra ara kararları açıkladı.

Chamatzoglou'nun dosyasının ayrılması talebini reddeden heyet, sanığın duruşmalardan vareste tutulmasını kararlaştırdı.

Cumhuriyet savcısının da talebi doğrultusunda Altaylı, Barıner ve Yılmaz'ın tutukluluğunun devamını kararlaştıran mahkeme, davayı erteledi.

İDDİANAMEDEN...

İddianamede sanıklardan Mehmet Barıner'in FETÖ mensubu olduğu, örgütsel faaliyetlerini görev yaptığı dönemde de sürdürdüğü ve 1 Aralık 2016'da kamu görevinden ihraç edildiği bildirilmişti.

Mehmet Barıner'in, Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz ile üniversiteden tanıştıkları aktarılan iddianamede, Altaylı ve Yılmaz'ın, Barıner'i yurt dışına çıkarmaya çalıştıkları, Barıner'in yurt dışına çıkarılmasıyla ABD'deki Halkbank davasını manipülatif şekilde etkilenmesinin amaçlandığı anlatılmıştı.

İddianamede, Altaylı'ya, "terör örgütü yöneticiliği" ve "siyasi ve askeri casusluk", Yılmaz ve Barıner'e ise "terör örgütü üyeliği" ve "siyasi ve askeri casusluk" suçlamaları yöneltiliyor. Altaylı'nın 30 yıldan 42 yıl 6 aya kadar, Yılmaz ve Barıner'in ise 22 yıl 6'şar aydan 35'er yıla kadar hapisleri isteniyor.

Altaylı'nın FETÖ mensuplarının yurt dışına çıkarılması için damadının yanı sıra Türkiye ve Almanya vatandaşı Ali Serhat Ilıcak ile hareket ettiği aktarılan iddianamede, Ilıcak'ın Muğla'da temas kurduğu tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou'nun ise "örgüt üyesi olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapsi talep ediliyor.