Eski İyi Partili Adem Taşkaya bildiklerinigördükleriniyakaladıklarını söylemeye ve İyi Parti'yi deşifre etmeye devam ediyor.
Daha önce Buğra Kavuncu'nun babası Orhan Kavuncu ve Enver Altaylı'nın FETÖ'cülerle şu meşhur yemek fotoğrafını yayınlamıştı.
Enver Altaylı'yı bizler kırk beş yıldır tanıyoruz. Kendisine “Türk milliyetçisiyim” deyip de Altaylı'yı tanımayan yoktur. Kendisi CIA ajanı olur. Çekinmeyin siz de ajan olduğunu söyleyin bunda ayıp bir şey yok. Enver Altaylı'nın ilişki labirenti sizi soğuk savaş sırasında ülkemizdeki iç savaş ve kardeş kavgası sonra FETÖ yapılanması ve en son da İyi Parti ve Yeni CHP'nin dizaynına kadar götürecektir. Muhalefete vurmayalım(?) deyip CIA'yı dahi örtmek derdi taşıyor olabillirsiniz, olsun çekinmeyin çünkü aynı ilişkiler ağı sizi AKP'nin köküne harddiskine de götürecektir.
Mesela yeğeni Buğra Kavuncu Kazakistan'da 35 yaşlarında üçbeş milyar sahibi olmuş ve sonra İyi Parti İstanbul il başkanı oluvermişti. Olsun, en güvenilir gazetecilerimiz ne dedi, olabilir, doğaldır, olmuşsa ne olmuş, buradan FETÖ çıkartmak ne kadar ayıp. Zaten FETÖ canlılar arasında yaşamaz, FETÖ dokunulamaz öte dünyanın bu dünyadaki gölgesidir. FETÖ'yle dost olmadığınız için kıskanıyorsunuz, Allah FETÖ'ye övgüler düzmeyen herkesin belasını verecektir. FETÖ'nün tankları yalandır, aslında, 15 Temmuz gecesi gördükleriniz tank değil 'ı' harfi düşmüş 'tanık'tır. Allah'ın tanıklarışahitleri demek. Sayın Yavuz Ağıralioğlu bey, lütfen lafı Buğra Kavuncu'ya getirin. Buğra Kavuncu'ya attığınız iftiraya mahkemeler cevap verecektir.
Mesela Enver Altaylı'nın Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Rasim Bölücek'le 1101 telefon görüşmesi ortaya çıkmış, çıksın canım ne olacak, güvenilir gazetecilerimiz var, çıkar kamuoyuna bu görüşmeleri detaylıca anlatırlar, kamuoyu da öğrenmiş olur, böyle olmadı mı? En güvenilir gazeteciler Türkiye'nin açık alnıdır, çıktık açık alınla on yılda her savaştan. En güvenilir gazeteciler 1101 telefon görüşmesinden rahatsız değilse, değildir, en güvenilir gazetecilerimiz Türk Milleti'nin görünmez ordularıdır, Atatürk ölmeden ne dedi, Türk Milleti'ni en güvenilir gazetecilerin ovası Cumhuriyet ve Sözcü gazetesine emanet ediyorum!!
Buğra Kavuncu telaşlanınca hemen Fatih Altaylı programına çıktı, şimdi, İyi Parti'nin gezilerinde Enver Altaylı'nın ne işi var dediğinizde bu akşam değilse de bir kaç akşama kesin İyi Partililer Fatih Altaylı ya da diğer programlara çıkıp 'gerçekleri' açıklarlar.
İşin doğrusu yeni CHP'yi çekemiyorlar, iftira atıyorlar, Rasim Bölücek gondol şarkıları söyleyen çok maharetli bir arkadaştır. Halkımızın çektiği acıları şiire döker, gözyaşları sakalına kadar akar, Anıtkabir'e gitmeden uyuyamaz. Rasim Bölücek'i CHP'den çekerseniz Türkiye çöker patlar dağılır iç savaş başlar. Enver Altaylı'yla 1101 telefon görüşmesi olması Kılıçdaroğlu'nun dehasıdır, Kılıçdaroğlu uzak görüşlü, Evren'in asli temsilcileriyle görüşüp onların fikirlerini ve adamlarını alması geniş vizyonuna işaret eder...
“Enver Altaylı'nın İyi Parti gezilerinde ne işi var?” diye sormayın, bu akşamdan tezi yok İyi Partililer Habertürk'e yıkamayağlamaya anında çıkarlar, gargaracı Yavuz Ağıralioğlu ve Ahat Andican Türk tarihinde ve tabiatta ve Amerika'da ve Sibirya ve Okyanuslar'da kendilerinden daha milliyetçi kimse olmadığını, hortum fırtınası gibi laf kasırgasıyla lafları bağlar.
Yetmedi, ayrıca “İyi Parti'ye de iftira atılıyor” derler, mesela, “meyve veren ağaç taşlanıyor” derler, mesela, “İyi Parti'ye provakasyon çekiliyor” derler. Ve İyi Partililer için 'cesur' insanların partisi lafını mutlaka kullanırlar, kullanılırlar, kullanılanlar, kullanılan paralar, kullanılan milliyetçilikler, kullanılan kullar, kullanılanagelen mallar, kullanım artıkları, kullanıma doymayanlar, kullanım hataları, kullana kullana bitmeyenler.
Mesela İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu gibi gargara vekillere lafı verin, gargaraya getirsin, lafı uzatsın uzatsın uzatsın, araya reklamlar girsin, bir zaman sonra konuşmayı kaçırır, konuşmanın ritmi dokuma tezgahının gürültüsüne döner, nereden başladık, Enver Altaylı'dan, şimdi laf nerede, bir kafa gücü var ama kasnak boş dönüyor, lafın başı neydi şimdi laf nereye gitti, anlarız ki İyi Parti'yi yine mancınıklarla saldırılmış, ağbiler Türk Milliyetçisiymiş, yoğurdumuzu batılılar çaldı ama süzme yoğurt pehlivanlarımız hala ekranlarda.
Yüzlerce en güvenilir gazetecimiz var, tabii ki FETÖ onları sonsuza kadar güvenilir ilan etti. Yetmedi, en hakiki milliyetçilerimiz var. Elli uzun yıl CIA ajanı bu obalarda gezmiş tozmuş tarla sürmüş koyun gütmüş süt sağmış tereyağ, peynir, İyi Parti kaşarı, Yeni CHP hellimi yapıvermiş.
Evet Yeniçağ Gazetesi'nde saygıdeğer bir çok Türk Milliyetçisi ağbi var, gerçekten düzgün temiz gerçek bilimadamları, ama, işte, Enver Altaylı söz konusu olunca, akan sular duruyor, kimse elli uzun yıldır ağzını açamıyor, olsun ağbiler susuyorlarsa Türk Milleti'nin menfaatidir bir bildikleri vardır, CIA ajanlarının fazla da üstüne gitmeyin yoksa Irak gibi seyredilmiş atom bombaları atarlar, ayrıca, CIA mı kalmış, artık her şeyi robotlar yapıyor, robotlar da mı ajan? Amerika, ajan, Alman istihbaratı, bunlar 'aldatıcı görseller', yapay zeka çağında konuştuğunuz şeylere bakın.
Eskiden bu tür ajanlar konuşulup Türk Milliyetçileri suçlandığında karşılık olarak şu sloganı atılırdı: Ne Amerika ne Rusya Ne Çin. Galiba şimdi bu slogana 'Almanya' da eklendi, en son düzenlenmiş yeni uygulamamızı açıklıyorum: Ne Amerika ne Rusya Ne Çin ne Almanya... Galiba bir iki gündür bu slogana bir yenisi daha eklendi: Ne Amerika ne Rusya ne Çin ne Almanya ne Whatsapp!
Enver Altaylı'yı hapisten kurtarmak Alman elçiliğine de dert olmuş, istişkafi görüşmeleri biliyor görüyoruz ancak .ötümüz yemiyor yazıp çizemiyoruz.
Bence Alman elçiliği 'en güvenilir gazetecilerimizle' görüşebilir, bakın, en güvenilir gazetecilerimizin alayı Buğra Kavuncu, Enver Altaylı, Rasim Bölücek, vs. gibi konularda 'sessizliklerini sürdürüyorlar'. En güvenilir gazeteci demek ahlaki yükümlülük demek, bu derya kuzusu en güvenilirler de ses çıkartmıyorsa algoritma sağlam kurulmuş demek.
Demek ki algoritmaya göre 'en güvenilir gazeteci' olabilmek için Enver Altaylı'yı ağzınıza haşa almamak lazım. Enver Altaylı, Rasim Bölücek, Buğra Kavuncu, bunlar siyasi sızma ve isim değil, bunlar başka tür sanat formları. İnsanı heyecanlandıran anlamları var. Demek ki muhalefet içinde derin hazırlık yapılmış. Yani muhalefet şişirme balon değil, hesaplanmış. Ajanı cemaatçisi Süleymancısı vs. mükemmel kusursuzca kotarılmış. Arkanda Amerika olması ne demek, arkan sağlam demek. Tunç gibi demirden sağlam. Bakın herkesi nasıl susturup hizaya getirmişler, ağızları sımsıkı kapalı, daha ne olsun. Şu ağız sıkılığındaki hiyerarşi ve disipline hayranım. Ölüm kalım kararlarını hep bu 'suskunlar' alır! Ölüm kalım gibi hayati konularda hep bu 'suskunluk' konuşturulur. Gerçek unutturulduğu zaman çirkin gerçeklerimiz katil gerçeklerimiz: Suskunlar iktidar olur. Suskunlar nefes almaz travma yaşamaz acı çekmez, suskunlar, makine formundadır, otomatik şekilde suskundurlar. Suskunlar da bilir ki sadece konuşanlar soru soranlar yara alır.
İş oldu bitti bile, siz en güvenilir gazeteciler, şimdi siz seçimlere kadar boş sütunlarınızıkolonlarınızı doldurmaya gayret edin, bakın Acun Ilıcalı'yı yazabilirsiniz, bakın Yılmaz Özdil gibi basın Google'da son on yılda kimler ölmüş kimler ne demiş, tekmili birden. Siz en güvenilir gazeteciler, harikasınız, en küçük bir kaçağınız yok, bu iradesizliğiniz ömrümüze ömür katıyor, plastik peluj bebekler gibi ne şirin şeylersiniz. Zaten böyle gerilimli konulara girip milletin canını sıkmaya değer mi? Ajan ne demek, eskidi bu laflar, o ürpertici tarikatCIA ilişkileri geçmişte kaldı. Ey en güvenilir gazeteciler çelik iradeli kahramanlar! Ajanının .mına koyum, size bir şey olmasın. Maaşlarınıza kitap satışlarınıza, havanıza, şeklinize, amaaan rahatınız bozulmasın.
Şimdi Enver Altaylı'nın İyi Parti'de ne işi var desen İyi Partili kankilerle buz gibi soğuyacaksınız, Bölücek'in yeni CHP'de göreviişi nedir derseniz haşa Atatürkçü rütbeleriniz sökülür. Vatanmış bağımsızlıkmış hakikatmiş, yahu bize mi kalmış, aha kışı yarıladık. Bodrum günleri yaz keyifleri yaz akşamları ahh ortanca çiçekleri ve portakal ağaçları altında sabahaaaaaaaa kadaaaaaar, en güvenilir gazeteci olmak. Hani şöyle bir de zeybek dönersin, hani türkü türküyü açar bize de derler Çakırcalı diye yol keser gibi, bağları sahilleri dağları dalgaları aşıp özgürlüğün masmavi enginliklerine açılırsınız.
Yaşasın Buğra Kavuncular'ın Enver Altaylılar'ın Rasim Bölücekler'in onurlu kavgası ve yaşasın ona çanak olan herkesin seyrettiği herkesin okuduğu herkesin dinlediği herkesin hayran kaldığı Türkiye'nin test edilmiş en güvenilir logaritması!