Öncelikle belirteyim ki ülkemize ve Türk millî Devleti'ne en yabancı ve en düşman asker, ABD askeridir.
Bu tezkerede "hayır oyu" için gerekçe olarak gösterilen "yabancı askerlere yapılan atıf" şimdiye kadar TBMM'ne getirilen tezkerelerde yedi kez oylanmış ve CHP üst yönetimi tarafından herhangi bir itiraz gelmeden yedi teskere oylamasında de CHP vekilleri "evet oyu" vermiştir.
Esasen uzun zamandır tezkerelerde yer alan bu bölüm çıkarılmalıydı. Ancak;
Somut bakalım, bugün ülkemize işgal etmek amacıyla gelecek yabancı bir askere Türk Silahlı Kuvvetleri de Türk milleti de izin vermez. Ayrıca işgal amacıyla gelecek olan asker, tezkereye bakmaz
Ancak her şeyden önemli olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücüdür. TSK ve teröre karşı cansiperane mücadele eden ve terörist sayısını hızla azaltan Emniyet güçlerimiz, ülke içinde herhangi bir olay ya da durum için yabancı askere muhtaç olmayacak durumda, olgunlukta, tecrübede ve yetenektedir.
Bunları geçiniz!
CHP, "Yabancı asker" meselesini bahane ederek hayır oyu verdi. Şimdiye kadar aynı sözcükler bulunduğu halde evet oyu veren CHP, neden hayır oyu vermiştir? Soru budur!
Cevap, çok basit! İttifak! CHP, ittifak için PKK sözde lideri Duran Kalkan'ın "CHP, HDP'ye siz bunu PKK diye okuyun muhtaç demiştir.
Üç dört gün önce de esas olarak CHP'ye yapılan "muhalefet tezkereye hayır oyu demelidir" çağrısı yerini bulmuştur.
Bu "hayır oyu ver" çağrısı ittifak için ön şarttır. CHP, bu çağrı üzerine HDP) PKK tarafından dayatılan ittifakın ön şartını kabul etmiş ve tabanındaki olası tepkiyi yumuşatmak için de daha önceleri bu ifadeye herhangi bir şerh koymadan "evet oyu verdiği" "yabancı asker" sözcüğüne sığınmıştır.
CHP, artık kozlarını açık oynamak ve safını net belirlemek zorundadır.
ABD'nin yanında olmak, iktidar olabilmenin ön şartıdır
ABD'nin yanında olmak da PKK ve FETÖ ile kaçınılmaz ittifakı dayatmaktadır.

Av. İzzet Uludağ