Irak ve Suriye’ye yönelik, “Sınır Ötesi Operasyon” için,

Cumhurbaşkanına yetki veren “tezkere” oylaması hâlâ tartışılıyor.

CHP’nin “hayır” oyu konuşuluyor.

Daha önce “evet” demişti.

Şimdi neden “hayır” oyu verdi?

Gerekçe olarak sıralanan maddeler kimseyi tatmin etmedi.

CHP’liler bile anlayabilmiş değil.

“Bu işin arkasında başka bir şey var” diyorlar.

Bazı CHP’liler hâlâ şaşkın.

“Siz bilirsiniz?” diye bize soruyorlar.

PKK/HDP İÇİN DEĞERLİ

PKK/HDP’liler CHP’nin tavrını önceden biliyordu.

Kendi aralarında konuşuyorlardı.

Sadece Türkiye’dekiler değil,

Kandil’dekiler de haberdardı.

Nitekim sonrasında,

“CHP’nin ‘hayır’ı bizim için değerli” açıklaması yaptılar.

İYİ PARTİ DE HABERDARDI

Ama olay PKK/HDP ile sınırlı görünmüyor.

Kulislere sızan bilgilere göre,

CHP’nin “hayır” oyu vereceğini,

İyi Parti de biliyordu.

CHP önceden bilgilendirmiş.

Gerekçesini de iletmiş.

Onlar da onay vermiş.

Olup bitenleri takip eden bir CHP’li,

“Bu sıradan bir olay değil.

Görünüşte parti yönetiminin kararı gibi.

Ama işin aslı farklı.

ABD ile birlikte kararlaştırıldı.

İyi Parti de işin içinde.

CHP, HDP’yi ittifaka yaklaştırdı.

İyi Parti de milliyetçileri tuttu” bilgisini verdi.

‘CHP’Yİ TASFİYE’

Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş de şu değerlendirmeyi yaptı:

“'Hayır' oyuyla çoklu bir plan devrede.

Partide bir grup HDP’ye yönlendiriliyor.

Bir grup da İyi Parti’ye.

Önce gerçek CHP’liler yönetimden, partiden uzaklaştırılmıştı

Şimdi de CHP’nin tamamı tasfiye ediliyor.

Partide birçok kişi endişeli.

Ama seçim sathına girildiği için susuyorlar.”

CHP’de ilginç şeyler oluyor.

Atatürk’ün CHP’si artık yok.

Gerçek Atatürkçülükten eser kalmadı.

“ABD ve FETÖ Atatürkçülüğü” savunuluyor.

NE OLUYOR?

Türkiye Çin konusunda hassastı.

İktidar Uygur kışkırtmasına prim vermiyordu.

Muhalefetin saldırılarını geri püskürtmüştü.

“Amerikan kayığına binmekle” eleştirmişti..

BM’de tezgaha düşmedi.

TürkÇin ilişkileri iyi gidiyordu.

Çin’de Türkiye’ye yönelik,

Yatırım Fonu oluşturulması gündemdeydi.

Ama son günlerde bir gariplik var.

Türkiye BM’de Çin karşıtı bir çağrıyı imzaladı.

Çin’i Uygurlara karşı soykırıma varan insan hakları ihlaliyle suçlayanlar arasına katıldı.

Çin de karşılık verdi.

Suriye’deki Türk varlığını gündeme getirdi.

Yıldızı ABD’nin Irak işgali döneminde parlayan,

Görev süresi dolduğu halde uzatılan,

Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu harekete geçti.

Çin’i suçladı.

Durduk yere TürkÇin ilişkileri gerildi.

TÜRK SİHA’LARI

Ukrayna’ya SİHA’lar sattık.

Dombass’ta bunların kullanıldığı iddia edildi.

Lavrov esnek konuştu.

“Konuyu inceliyoruz” dedi.

Ukrayna yönetimi ise hemen doğruladı.

Türk SİHA’larının kullanıldığını açıkladı

Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmek istedi.

ABD talimatıyla yapıldığı çok açık.

ABD provokasyon peşinde.

Türkiye’yi gerçek dostlarından koparmak,

Kucağına düşürmek çabasında.

Türkiye’de de tuzağa düşmek için gönüllüler (!) var.

SIKIŞTIRMA

Türkiye içeride ve dışarıda sıkıştırılıyor.

Doğrudan silah gösteriliyor.

İçeride “iliştirilmiş” elemanlar kullanılıyor.

Biden’la görüşme “müjde” olarak sunuluyor.

ABD büyükelçisiyle sık sık buluşanlar,

Türkiye’nin politikalarını etkilemeye çalışıyor.

Ama artık böyle devam edemez.

ABD açık oynuyor.

“İktidarı devireceğini” gizlemiyor.

Taviz vererek sonuç almak mümkün değil.

Sadece ABD’nin iştahını kabartır.

Örnekleri çok.

Hele ikili oynamak…

Çok daha vahim sonuçlar verir.

İşin şakası kalmadı.

Türkiye’nin yeni hatalara tahammülü yok..!


Aydınlık