CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, eski Merkez Yönetim Kurulu üyesi Şahin Mengü, akademisyen Suay Karaman yaptıkları ortak açıklamada, “Kuruluş ilkelerinden sapan CHP’nin Türkiye’ye de zarar verdiğini” söylediler. Yürütme Kurulu olarak yapılan açıklamada Kemal Kılıçdaroğlu'na ağır eleştiriler vardı. Açıklamada "İktidarı tek adam yönetimiyle suçlayarak ülkeye demokrasiyi getireceğini söyleyen ana muhalefet partisi, kendi içinde demokrasiyi yok etmiştir." denildi. Açıklamada ayrıca "Bir kırmızı çizgimiz de üniter yapımızdır. Ulusal bütünlük ve birliğimize zarar verenleri, zarar verenleri koruyup kollayanları CHP müttefik olarak görmemiştir, görmemelidir de. Türkiye’nin ulusal birliğine dostça bakmayanlar, CHP’nin dostu olmamıştır, olmamalıdır." ifadelerine yer verildi.
CHP Ulusal Birlik Kadro Hareketi adına Yürütme Kurulu olarak yapılan açıklamadan dikkat çeken başlıklar şöyle:
KILIÇDAROĞLU'NA TEK ADAM TEPKİSİ
12 Eylül askeri darbe yönetiminin anayasa ve kanunlarla siyasi parti lider ve yönetimlerine tanıdığı anti demokratik yetkilerin 40 yıldır korunması, demokratikleşmemizin, kalkınmamızın önündeki en büyük engeldir. Uygulamalar, 12 Eylül yasalarının gerisine düşmüştür. İktidarı tek adam yönetimiyle suçlayarak ülkeye demokrasiyi getireceğini söyleyen ana muhalefet partisi, kendi içinde demokrasiyi yok etmiştir.
"GEREKSİZ POLEMİKLERLE GÜNDEM DOLDURULMAKTADIR"
Yaşamakta olduğumuz sorunların aşılmasını, demokratikleşmesini sağlayacak proje üretme görevi Türkiye'nin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)ne düşmektedir. Ancak sürekli içerikten yoksun açıklamalarla sorunların tartışılmasını önlemekte, gereksiz polemiklerle gündem doldurulmaktadır.
CHP İLKELERİNDEN KOPTU
Kendisini ve partiyi "Yeni" olarak tanımlayan bugünkü yönetim CHP'ni tarihi misyonundan, ilkelerinden uzaklaştırmıştır. İlkelerinden koparılan CHP, Türkiye için de kayıplara neden olmuştur.
Siyasi arenada etkisizleşen yeni yönetimin bürokratları hedef almasının, parti ve siyaset kültürümüzde yeri yoktur.
"Yurtta barış, dünyada barış" sloganıyla özdeşleşen CHP, dış sorunları, tam bağımsızlığı kırmızı çizgisi olarak görmüştür. Yeni yönetime kadar Kıbrıs, Ege, deniz, kara, hava gibi milli güvenliğimizi ilgilendiren sorunlarda tavizci bir duruş sergilenmemiştir.
HDP İLE İTTİFAK TEPKİSİ
Bir kırmızı çizgimiz de üniter yapımızdır. Ulusal bütünlük ve birliğimize zarar verenleri, zarar verenleri koruyup kollayanları CHP müttefik olarak görmemiştir, görmemelidir de. Türkiye'nin ulusal birliğine dostça bakmayanlar, CHP'nin dostu olmamıştır, olmamalıdır.
Tek başına iktidar olmayı hedefinden çıkaran bugünkü yönetim, umudunu ilkesiz ittifaka ve emperyalist güçlerin Türkiye üzerine oynayacakları oyuna bağlamıştır. "Demokrasi güçleri" diye tanımlayarak "dost" ilan ettiği dış ve iç güçlere yaranmak uğruna, demokrasinin ve inanç özgürlüğünün teminatı olan laiklik ilkesinin çiğnenmesine seyirci kalmakta, ağzına almaktan kaçınmaktadır. Demokratik, Laik Türkiye Cumhuriyeti'ne kast eden FETÖ terör örgütüne övgü dizenlerin, bağlantılı iddiasıyla yargılananların yönetim ve danışman kadrolarında, parlamentoda kendilerine yer bulmaları hiçbir koşul altında kabul edilemez.
Bölgemiz emperyalist güçlerin birbirlerine üstünlük sağlama alanına dönüşmüştür. Güç savaşlarının ülkemize zarar vermesini önlemek, Atatürk'ün tanımlamasıyla iç cephemizi, ulusal birliğimizi güçlendirmekten geçmektedir. Kuruluş felsefesiyle bütünleşen CHP, Türkiye'nin ulusal birlik ve bütünlüğünün de güvencesi olmaya devam edecektir.
Ayrımsız ulusumuzun bütün bireylerini kendileri üzerine düşen görevi yapmaya davet ediyoruz."