Türkiye geçtiğimiz pazar günü, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için rekor bir katılım ile sandık başına gitti. Oy verme sürecinin tamamlanmasının ardından da Cumhur İttifakı'nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarışı önde tamamladı. Seçimin ikinci tura kalıp kalmadığı henüz netleşmedi ancak Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti.
Partililer yenilgiyi sorgulamaya başladı
Kılıçdaroğlu'nun seçimi kaybetmesinin ardından partililer ve destekçileri, alınan ağır yenilgiyi sorgulamaya başladı. Seçimlerden önce Kemal Kılıçdaroğlu, "İkinci Yüzyıla Çağrı" programıyla vizyonlarını duyurdu.
Jeremy Rifkin'i danışman olarak atadı
Programının açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, 70 kişilik yeni bir ekip kurduğunu ve başdanışmanının, bir dönem Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de danışmanlığını yapan Jeremy Rifkin olduğunu açıklamıştı.
Rifkin ile Daron Acemoğlu'nun programa katılmaması ve ABD'den salona canlı bağlanması, tepkilere neden olmuştu.
Ne kadar ücret aldığı merak konusu oldu
Türkiye’ye bile gelmeyen ve ABD’den mobil bağlantı yolu ile toplantıya katılan Jeremy Rifkin’in, bu panele katılım için ne kadar ücret aldığı ise açıklanmadı.
Ancak önceki programlar baz alındığında Jeremy Rifkin'in, yaptığı sunumlardan milyon dolarlar aldığı biliniyor. CHP'nin de en az bu seviyelerde ücret ödediği tahmin ediliyor.
Jeremy Rifkin, o toplantıdan sonra bir daha CHP ile yan yana gelmedi.
"Rifkin nerede?"
Aylardır ortalarda gözükmeyince CHP seçmeni, Rifkin’in nerede olduğunu merak etti ve "Rifkin nerede?" sorusunu yöneltmeye başladı.
Seçim kampanyasında adı anılmadı
Öte yandan CHP lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı olan Jeremy Rifkin'in adı, seçimin ilk turunda ve seçim kampanyası döneminde hiç anılmadı.
Almanya'yı enerji krizine soktu
Jeremy Rifkin’in "Yeşil Enerji" politikaları, Almanya’yı enerji krizine soktu. Jeremy Rifkin’in yenilenebilir enerji ısrarı üzerine şekillenen Angela Merkel politikaları neticesinde Almanya, nükleer santrallerini kapattı. Nükleer santralleri kapanan Almanya, tamamen yeşil enerjiye geçene kadar Rusya’dan gelen doğalgaza bağımlı oldu. Binlerce Alman şirketinin iflas ettiği ve ağır sanayinin can çekiştiği ortamda Almanya, yeşil enerjiyi bir kenara bıraktı ve kömür santrallerini geri açtı.
Partililer yenilgiyi sorgulamaya başladı
Kılıçdaroğlu'nun seçimi kaybetmesinin ardından partililer ve destekçileri, alınan ağır yenilgiyi sorgulamaya başladı. Seçimlerden önce Kemal Kılıçdaroğlu, "İkinci Yüzyıla Çağrı" programıyla vizyonlarını duyurdu.
Jeremy Rifkin'i danışman olarak atadı
Programının açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, 70 kişilik yeni bir ekip kurduğunu ve başdanışmanının, bir dönem Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de danışmanlığını yapan Jeremy Rifkin olduğunu açıklamıştı.
Rifkin ile Daron Acemoğlu'nun programa katılmaması ve ABD'den salona canlı bağlanması, tepkilere neden olmuştu.
Ne kadar ücret aldığı merak konusu oldu
Türkiye’ye bile gelmeyen ve ABD’den mobil bağlantı yolu ile toplantıya katılan Jeremy Rifkin’in, bu panele katılım için ne kadar ücret aldığı ise açıklanmadı.
Ancak önceki programlar baz alındığında Jeremy Rifkin'in, yaptığı sunumlardan milyon dolarlar aldığı biliniyor. CHP'nin de en az bu seviyelerde ücret ödediği tahmin ediliyor.
Jeremy Rifkin, o toplantıdan sonra bir daha CHP ile yan yana gelmedi.
"Rifkin nerede?"
Aylardır ortalarda gözükmeyince CHP seçmeni, Rifkin’in nerede olduğunu merak etti ve "Rifkin nerede?" sorusunu yöneltmeye başladı.
Seçim kampanyasında adı anılmadı
Öte yandan CHP lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı olan Jeremy Rifkin'in adı, seçimin ilk turunda ve seçim kampanyası döneminde hiç anılmadı.
Almanya'yı enerji krizine soktu
Jeremy Rifkin’in "Yeşil Enerji" politikaları, Almanya’yı enerji krizine soktu. Jeremy Rifkin’in yenilenebilir enerji ısrarı üzerine şekillenen Angela Merkel politikaları neticesinde Almanya, nükleer santrallerini kapattı. Nükleer santralleri kapanan Almanya, tamamen yeşil enerjiye geçene kadar Rusya’dan gelen doğalgaza bağımlı oldu. Binlerce Alman şirketinin iflas ettiği ve ağır sanayinin can çekiştiği ortamda Almanya, yeşil enerjiyi bir kenara bıraktı ve kömür santrallerini geri açtı.
