CHP içinde Atatürk'e hakaret eden, "Dersim Harekâtı"na "Katliam", Atatürk'e "Katliamcı" diyen, sözde "Ermeni soykırımını tanıma" adına Ermenilerden özür dileyen bütün vekilleri, bütün yetkilileri ve bunlara karşı ses çıkarmayanları bir Atatürkçü olarak kınıyorumm, lanetliyorum!
Bir yandan sözde Ermeni soykırımını bahane ederek Türk milletine, öte yandan Seyyit Rıza'nın giriştiği isyanı bastırmak için harekât düzenleyen hükümetin "Dersim'de katliam" yaptığı yalanına sarılarak Atatürk'e, Türk milletine, devrimci genç Türkiye Cumhuriyeti'ne ve bu harekâtın merkezinde bulunan devrimci CHP'nin ideolojisine saldırıp duruyorlar.
Bunların dışında Atlantik ötesinden empeyalist ABD'nin Başkanı Joe Biden'ın savaş ilanı anlamına gelen, geçen hafta sözde Ermeni soykırımını tanıma kararını açıklaması yukarıda ifade ettiğimiz saldırılarının tuzu biberi oluyor.
Türkiye, Türk millî devleti ve Türk milleti, her yönden ateş hattında! Görüyorsunuz!
Atatürk'ün yaptığı Dersim harekâtına "katliam" diyerek Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'ne her yönden saldıran "CHP" milletvekili Orhan Sarıbal, TR705 kod adlı Sezgin Tanrıkulu ve diğerlerine maalesef CHP üst yönetimi ses çıkarmamakta ısrar etmektedir.
Yine ayrıca pek çok CHP'li vekil ve önemli görevlerde bulunan bazı kişilerin açık ya da utangaç biçimde sözde Ermeni "soykırımı"nı tanımaları, CHP adına özür dilemeleri, ABD Başkanı Biden'ın en son sözde Ermeni soykırımını tanıma kararını açıklaması, CHP üst yönetiminin bu açıklamayı kerhen kınaması, Kılıçdaroğlu'nun "Ben Dersimli Kemal'im" stratejik açıklaması sonucu CHP üst yönetiminin de "Dersim"de Atatürk ve genç Türkiye Cumhuriyeti'nin İngiltere desteğindeki Seyyit Rıza'nın başlattığı isyanı bastırma, Cumhuriyeti bölge ile birleştirme harekâtını, "katliam" olarak iddia etmesi ve bunu kabul etmesi anlamına gelmektedir.
KEMAL KILIÇDAROĞLU BU YÜZDEN BAŞKAN YAPILDI
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal sosyal medyada, "Unutmadık, asla unutmayacağız! Dersim katliamında yitirdiğimiz canları saygıyla anıyorum #DersimKatliam" diye paylaşım yapabilme cesareti gösterebilmiştir.
Geçen hafta ABD Başkanı Biden sözde Ermeni soykırımı üzerinden, bu hafta da CHP vekili Orhan Sarıbal, sözüm ona Dersim katliamı üzerinden Türk Milleti'ni, Atatürk'ü hedef tahtasına koymuştur.
Anlaşılacağı gibi CHP içinden Orhan Sarıbal, TR705 kod adlı Sezgin Tanrıkulu, Canan Kaftancıoğlu vb kişiler, gücünü Sayın Kılıçdaroğlu'ndan alarak bu tür paylaşımlar yapmaya devam etmektedirler.
Bu Atatürk ve millî değerlerimize yöneltilen saldırıların zaman zaman su yüzüne çıkabilmesi, CHP üst yönetiminin ve Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamaları yapanları asla ihraç etmeye, kınamaya vb. değil, ödüllendirmek üzere daha üst kademelerde görev vererek taltif etme çizgisine dayanmaktadır.
Bu açıklamaların artması, bunun karşısında değişik nedenlerle parti tabanından ciddi itirazların gelmemesi, CHP içinde esas olarak HDP ideolojisinin güçlenmesine hizmet etmektedir. Amacın da bu olduğu anlaşılmaktadır zaten.
Kılıçdaroğlu'nun Baykal'a kumpas kurularak genel başkan yapılmasının esas amacı da nedeni de budur. Kılıçdaroğlu'nun bütün açıklamaları, esasen bu amaca hizmet etmektedir.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun " Dersimliyim" diyerek "1930'lu yılların CHP'si değiliz" açıklaması bu çerçevede iki anlam taşır:
Birincisi, dünyada en hızlı kalkınma hızının uygulanmasına yol gösteren Kemalist Devrim programı olan Altı Ok'u benimsememek ve açıkça yazıyorum: Atatürk'ü reddetmektir!
İHRAÇ DEĞİL ÖDÜL VERİLİYOR
İkincisi de yine Atatürk önderliğinde genç Cumhuriyet'in derebeylik ve ortaçağ kalıntılarına karşı demokratik devrimin tamamlanması için İngiltere ve Fransa'nın desteklediği Seyit Rıza'nın giriştiği gerici ve bölücü isyanın bastırılmasını "katliam" diyerek karşılamak ve bu da açıkça yine, Atatürk'ü reddetmektir!
Kılıçdaroğlu ve bugün CHP'nin yöneticileri, Atatürk'ü ve devrimci CHP programının dayandığı temel olan Altı Ok'u reddetmektedir.
Bu reddiyeler, günümüzde elbette hiç bir hukukî temeli olmayan sözde Ermeni soykırımını tanımak anlamına da gelecektir.
Boşuna ihraç beklemeyin!
Ne sözde "Ermeni soykırımını tanıyalım, özür dileyelim" diyeni ne de Seyit Rıza'nın giriştiği isyanın bastırılmasına karşı "Dersim'liyim" diyerek, "tarihten özür dilemeyi önerenleri" bugünkü CHP üst yönetimi, bırakın ihraç etmeyi, TR705 kod adlı Sezgin Tanrıkulu başta olmak üzere bu gibi kişileri her zaman baş tacı edeceklerdir.
Zaten Orhan Sarıbal, Atatürk'e saldırma cesaretini de buradan almaktadır.
CHP'li Özgür Özel de, "Biz Dersimli bir ailenin çocuğunu genel başkan yaparak Dersim ile helalleştik" diyerek Atatürk'ten yana değil Dersim ve Seyyit Rıza'dan yana tercih koyduğunu ifade etmektedir.
Doğrudur:
Maalesef Kılıçdaroğlu, Sezgin Tanrıkulu, Özgür Özel, Orhan Sarıbal vb. gibi CHP üst yönetimini bir komplo sonucu ele geçirenler, Dersim ve Seyyit Rıza ile gericilik ve bölücülük ve hatta kara gücü PKK ve emperyalist ABD'nin Gladyo örgütü darbeci FETÖ ile helalleşirken devrimci Cumhuriyeti'n kurucusu Atatürk'ü ve Altı OK'lu CHP'yi arkadan vurdular, devrimci partide karşı devrimci bir darbe yaptılar.
Durum, bunu açıkça göstermektedir.
Bu vaziyet, gayrı millî ve Atatürk düşmanı bir stratejik saptama ve vahim bir siyaset tarzıdır!
Durum çok açıktır.
Kılıçdaroğlu ve dostlarının işgal ettiği CHP, itiraf da ettikleri gibi artık Atatürk'ün CHP'si değildir.
Açıkça yazıyorum:
Sezgin Tanrıkulu ve Orhan Sarıbal vb. gibi kişilerin açıklamaları, izlenen iç ve dış siyaset de CHP'nin HDP'leştiğini göstermektedir.
Bütün Atatürkçü CHP üyelerini, bu durumu kınamaya ve Atatürk'ten eser kalmayan, HDP çizgisi izleyen bu yeni (!) CHP'den istifaya çağırıyorum.