CHP, Kurtuluş Savasıyla kurulan Devletin ve Cumhuriyet’in ilkeleriyle örtüşen programına inanan kadrolarla yüz yıldır, Türkiye’nin en etkili siyasi kurumu olarak varlığını sürdürmektedir. Yalnız Türkiye’nin değil, demokratik ülkelerin en uzun yaşayan siyasi partilerinden de biridir CHP.
Sayın Kılıçdaroğlu, bu ilkeleri ve kadroları iktidara gelmenin önünde engel olarak gördüğü için,parti içi demokrasiyi, programı ihlal ederek tasfiye etmektedir. ‘Helalleşme’ videosunda da açıkça itiraf etmiştir.
Milli çıkarlarımızdan oluşan ilkeler yerine gayri milli politikalar, ulusal birliğimizisavunan kadrolar yerine, bölücü terör örgütlerini masum göstermeye çalışan, kurucumuz Atatürk’e hakaret eden ithal kadrolar konmaktadır.
Asırlık CHP’nin temelleri tahrip edilerek, çaydan toplanan molozlarla onarılmak istenmektedir. Bu onarmak değil, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni içine sindirmeyen, dört bir yandan kuşatmak isteyen dış ve işbirlikçi iç güçlerin tuzağına düşmek veya teslim olmaktır. Çünkü; molozlar ana yapıyla uyum sağlamaz ve tutmaz. Taban ‘iktidara geliyoruz’ havucuyla oyalanırken bir taraftan da kıyım devam etmektedir.
Sayın Mehmet Sevigen’in ihracı da kıyımın son örneğidir.
Emek veren evlatlarını yiyen, Türkiye’nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulusal birliğini savunmada mahçup davranan bir yönetime bu millet güvenmez, iktidara da gelinmez, gelinse de CHP iktidarı olmaz.