CHP, etnik ve mezhepsel bölünmeye zemin hazırlayan çalışmalar ile LGBT dayatması başta olmak üzere Türkiye karşıtı faaliyetleri fonlayan Alman vakfı ile ortak projeler yürütecek.

 Yerel seçimlere hazırlık amacıyla yapılan buluşmada Özel, hükümeti beyin göçüne neden olduğu için eleştirirken Alman misyonerlik vakfıyla gençleri yurt dışına göndereceğini söyledi. Özgür Özel, Türkiye karşıtı faaliyetleri finanse etmesiyle bilinen Friedrich Ebert Vakfı ile CHP'li gençler için değişim programları düzenleneceğini açıkladı.

'ALMANYA'DAN GÜZEL HABERLER'

Özgür Özel, gençlik kolları toplantısında ülke gündemine dair konuştuktan sonra geçen hafta yaptığı Almanya ziyaretini "güzel haberler" diyerek anlattı. Özel, yaklaşan seçimlerde Şangay İşbirliği Örgütü'nde (ŞİÖ) sürünüp sürünmemenin oylanacağını iddia etti. Özel, Alman Sosyal Demokrat Partisi'yle (SPD) gençlik değişim programları konusunda hem fikir olduklarını, Friedrich Ebert Vakfı'nın katkılarıyla sürecin ilerleyeceğini belirtti.

"Gideceksiniz, öğreneceksiniz. Gelecekler, birlikte çalışacaksınız, sizin kişisel gelişiminize hizmet yapacağız. Sizin siyasi gelişiminize katkı sağlayacağız. Sizin yönetici yeteneklerinizin gelişimine katkı sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.

'İNSANA VE GENCE YATIRIM'

Özel şunları kaydetti:

"Sayısız projeyi birlikte yapacağız. Gençlik kollarımız ve yöneticilerimiz başta olmak üzere SPD ile birlikte iklimin müsait olduğu 78 aylık süreçte, aynı öğrenci değişimi gibi yönetici değişimi, gençlik kolları değişimi ya da yaz kamplarına katılım, orada sizin aldığınız eğitimler gibi eğitimleri Almanya Sosyal Demokrat Partisi ile birlikte ve Friedrich Ebert Vakfı’nın katkılarıyla, Türkiye’de Sosyal Demokrasi Derneği’nin katkılarıyla, Türkiye’de sosyal demokrasiye katkı sağlayacak tüm dernek ve vakıfların katkılarıyla, benim de üyesi olduğum SODEV’in katkılarıyla, çözüm ortağı zaten FES ile birlikte, insana ve gence yatırım yapacağız."

FRİEDRİCH EBERT VAKFI'NIN SİCİLİ

Almanya merkezli Friedrich Ebert Vakfı, "Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği (FES)" aracılığıyla 1988'den beri Türkiye'de faaliyet yürütüyor. Son yıllarda batının kültürel dayatması LGBT örgütleriyle ortak hareket eden FES'in Türkiye’de işbirliği yaptığı ve fonladığı diğer kurum, kişi ve faaliyetlerin devlet karşıtı marjinal topluluklar olması dikkat çekiyor. Avrupa Birliği (AB) ve Alman Devleti'nin kaynaklarıyla finansal desteklerini veren vakıf Türkiye'de etnik ve mezhepsel bölücülüğe zemin hazırlamayı deneyen çalışmalara ortak oluyor.

HABLEMİTOĞLU DA İŞARET ETMİŞTİ

Kürtçe anadilde eğitim, özerklik, çok kimlikli anayasa, terörle mücadele tanımının değiştirilmesi, İslam dışı Alevilik gibi konulara özel ilgi duyan vakıf Türkiye'de TESEV, Açık Toplum Vakfı, Helsinki Yurttaşlar Derneği gibi Soros kurumlarıyla birlikte hareket ediyor. 1 Nisan 2012’de SODEV ile birlikte düzenlediği "Yeni Anayasa Yolu'nda" konferans dizisinin açılış konuşmasını yapan FES Türkiye Temsilcisi Michael Meier, “Önümüzdeki yeni anayasa, Türkiye’de özgür, şeffaf ve demokratik bir şekilde hazırlanmış ilk anayasa olacak.” demişti.

Vakfın, Türkiye'deki bazı sözde muhalif medya kuruluşlarını da fonladığı ortaya çıkmıştı. Gladyonun FETÖ eliyle şehit ettiği aydınlardan Necip Hablemitoğlu da Friedrich Ebert Vakfı'nın içinde olduğu Alman vakıflarıyla ilgili çalışmalar yürütmüş, Türkiye karşıtı faaliyetlerin başını çektikleri tespitini yapmıştı.

 

ŞİÖ’YÜ HEDEF ALDI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gençlik kollarına hitabında partisinin Avrupa Birliği (AB) hedefini ve Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) karşıtlığını da yineledi. Hedefler doğrultusunda Alman Sosyal Demokrat Partisi'yle birlikte yürüme kararı aldıklarını bildiren Özel şunları aktardı:

"Hem Friedrich Ebert Vakfı’nın, SPD’nin eğitimlerini sağlayan vakfın başkanı Martin Schulz ile bir araya geldik. Daha sonra SPD’nin Eş Genel Başkanı Klingbeil ile bir araya geldik, sonra da Olaf Scholz ile bir araya geldik ve o da Alman Şansölyesi, Almanya devletini yöneten, bizdeki başbakana karşılık gelen kişi. Hepsi ile birlikte vardığımız sonuç şu; Türkiye Cumhuriyet’i AB'ye layık bir ülkedir. Bu AB yürüyüşünü, ancak ve ancak kendisine Avrupa’yı, Avrupa’nın gelişmişlik, hukuk düzeyini, standartlarını hedef alan sosyal demokrat bir parti hayata geçirebilir. Biz bu hedefi önümüze koyuyoruz ve birlikte çalışmaya başlıyoruz."

'ATATÜRK YÖN SÖYLEMEDİ'

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk, batıyı işaret ederken yön söylemedi. Gelişmişliği, bilimi, hukuku gösterdi. Onun gösterdiği yerde bugün 45 bin dolar milli gelir var, Avrupa Birliği’nde. 70 bin dolar milli gelir var, İskandinav ülkelerinde. Bizde 10 bin dolar ama geminin rotasını ilk kaptanın aksine batıdan doğuya çeviren ve 'Şangay İşbirliği Örgütü’ne girmek istiyoruz' diyenin gösterdiği yerde 4 bin 500 dolar milli gelir var. Bir tarafta 45 bin dolar, bir tarafta 4 bin 500 dolar. Türkiye önümüzdeki günlerde, 'Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verip Avrupa Birliği’ne mi girecek yoksa Tayyip Erdoğan’ın hayallerine teslim olup, 4 bin 500 dolar ile Şangay İşbirliği Örgütü’nde mi sürünecek?' Buna karar verecek."

 

'HERKESLE İTTİFAKA HAZIRIZ' KARARI

AYDINLIK / ANKARA

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), yerel seçimlere ilişkin son Parti Meclisi (PM) kararlarını açıkladı. 10 madde ile yazılı olarak duyurulan kararlarda ittifaklar konusunda Merkez Yürütme Kurulu ve Eş Genel Başkanlar yetkilendirildi.

"Herkesle müzakereye hazırız" denildi. Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik kısıtlamaların ülkedeki tüm sorunların kaynağı olduğu ileri sürülen açıklamada şunlar öne çıktı:

"Yerel demokrasi, demokratik uzlaşı, özgür siyaset, evrensel insan hakları ve kadın özgürlükçü politikaları esas alan herkesle müzakere etmeye hazırız... Hedefimize ulaşmak için parti adımızla çeşitli iş birlikleri ve güç birlikleri kurarak ilerleyeceğiz... Her bağımsız siyasi partinin yapacağı gibi yerel yönetim seçimlerinde kendi adaylarımız ve listelerimizle kent yönetimlerinde yer alma eğilimimiz PM toplantımızdaki tartışmalarla daha fazla güçlenmiştir... Kimsenin şüphesi ve kuşkusu olmasın ki halkımızın çıkarına olmayan tek bir denklemin bile kurulmasına izin vermeyeceğiz. Bilakis vereceğimiz kararlar ve kuracağımız stratejik denklemlerle bütün Türkiye halklarına kazandıracağız."