CHP yönetiminin ilçe ve il kurultaylarına tek adayla gitme kararı tartışılıyor. CHP’li muhaliflerin, Oğuz Kaan Salıcı’yı kendine yakın isimleri yönetimlere taşımakla suçladı. Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, örgüte yönelik ‘görevden alma’ operasyonlarına tepki gösterdi.

ZİHNİ ERDEM / ANKARA

Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, parti yönetimini, kurultay takviminin açıklanmasıyla birlikte, pek çok il ve ilçe yönetimini istifaya zorlamak, istifa etmeyenleri görevden almakla suçladı. Sav, örgüte, hukuksuzluklara karşı direnme çağrısında bulundu.

Nisan 2020’de yapılması planlanan CHP’nin 37. Olağan Kurultayı takviminin açıklanmasıyla parti içinde kurultaya dönük hesaplar da yapılmaya başlandı. CHP yönetiminin kurultay takvim açıklamasının hemen ardından örgüte yönelik “görevden alma” operasyonlarına ilk tepki eski Genel Sekreter Önder Sav’dan geldi.

Sav, sosyal medya üzerinden haberleştiği partili arkadaşlarına “Değerli dostlar” hitabı ile başlayan bir mesaj gönderdi. Sav’ın partililerden, parti içi hukuksuzlara karşı direnmelerini istediği mesajı şöyle:

‘DEMOKRASİ YOK SAYILIYOR’

“CHP’de ilçe ve il kongreleri ve delege seçimlerine ilişkin takvimin ilan edilmesi ile birlikte pek çok ilçe ve ilde parti içi demokrasi yok sayılarak kıyasıya bir uygulama başlatılıp örgütler istifaya zorlanmaktadır. Direnenlere de görevden alma yoluna gidilmektedir. Üzülerek belirtelim ki uygulamanın arkasında siyasi gelecek kaygısı taşıyan milletvekilleri ile Genel Merkez yetkilileri de var. Siyasi partiler kanununun 19 ve 20. maddeleri ve tüzüğün bunlara göre düzenlenmiş hükümleri hiçe sayılarak vahşi ve acımasız bir şekilde örgütler darmadağın ediliyor. En ilginç örneği Sivas Merkez ilçe ve il yönetim kurullarının aynı gün boşaltılmasında yaşanmıştır. Yönetmelik, kanun ve tüzük maddeleri çiğneniyor. Görevden alınmalarda ilçelerde 30, illerde ise 45 gün içinde ‘olağanüstü kongre yapılması zorunludur’ hükmü çiğnenmektedir.

‘ANAYASA MAHKEMESİ KARARI ÇİĞNENİYOR’

“Olağanüstü kongrelerin yapılmasının hiçbir gerekçe ile savsaklanamayacağına ilişkin Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları çiğnenerek aynen AKP de olduğu gibi ‘ben yaptım oldu’ uygulaması sürdürülmektedir. Bu tür hukuka aykırı yıkım kararları geri teper ve kimseye yarar sağlamaz. Zaman geçirmeden ‘kongre takvimi başladı’ safsatasına sapmadan kanun ve tüzük gereği olağanüstü ilçe ve il kongrelerinin derhal yapılması örgütlerin yargı yoluna gitmeye zorlanmaması kaçınılmazdır.

“CHP kuruluşundan bu yana örgütlerine dayanan ve güvenen, başarılarını onlara borçlu bir siyasal partidir. Bugünün yöneticilerinin kendi siyasal geleceği için ufak ayak oyunlarına tenezzül etmesi çok üzücü ve düşündürücüdür. Korkunun ecele faydası yoktur. CHP örgütleri asla teslim olmayacak, direne direne kazanacaktır. Direniş mücadelesinde örgüt emekçilerine başarılar diler, sevgiler saygılar sunarım.”

TEK ADAYLI KONGRELERE TEPKİ VAR

CHP yönetiminin ilçe ve il kurultaylarına tek adayla gitme kararına muhalifler tepki göstermişti. Eski CHP Milletvekili Yılmaz Ateş, Ankara İl Danışma Toplantısı’nda parti yönetiminin “tek aday ile kongre yapma” planına, “İlçe ve İl Kongrelerinde tek aday dayatılıyor. Bir anlamda dereler, nehirler kurutularak barajların dolması bekleniyor. Bu uygulama ve taleplerin CHP’de yeri olamaz, olmamalıdır” diye tepki göstermişti.

‘SORUMLU SALICI’

CHP’li muhalifler, örgütlerine yönelik operasyonlardan Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’yı sorumlu tutuyorlar. Salıcı’nın CHP’nin kapatılarak vakfa dönüştürülmesi isteyen 10 Aralık Hareketi’den partiye katıldığına dikkat çeken muhalifler, Salıcı’yı parti içinde “kadrolaşma” çalışması yapmak ve bu amaçla da kendine yakın isimleri ilçe ve il yönetimlerine taşımak ve kurultay delegesi seçtirme çabası içinde olmakla suçluyorlar.


Aydınlık