CHP’de kongre süreci başladı.

Delege seçimleri yapılıyor.

Daha şimdiden birçok yerde mahkemelik.

“Türkiye’nin güvenliği;

Ekonomik krizin nasıl çözüleceği;

Üretimin nasıl arttırılacağı, ...” değil;

Gündemlerinde başka hesaplar var.

BİRİNCİ HAMLE

Bir Pentegon danışmanı Ankara’da özel bir toplantıda;

“CHP uzağımızda değil, yakınımızda durması lazım” demişti.

Buna uygun gelişmeler yaşandı.

Önce Baykal’a kaset kumpası.

Arkasından Kılıçdaroğlu’nun partinin başına geçirilmesi...

ABD ile yoğun temasları olan;

İsveç İpekyolu Enstitüsü’nün öngörüleri gerçek oldu.

İKİNCİ HAMLE

CHPHDP ittifakı.

Adalet Yürüyüşü bu amaçla sahneye kondu.

Zamanlama ilginçti.

Yargıdan FETÖ’nün temizlenmesi dönemi.

PKK/HDP yürüyüşe destek verdi.

İttifakın taşları döşendi.

CHP tabanı PKK/HDP ittifakına ısındırıldı.

Yürüyüş sonunda kol kola girildi.

Bir taşla iki kuş.

Arkası peş peşe geldi.

CHP’li dostları daha başında uyardık.

Ama dinletemedik.

Her şeyin baştan sona planlı olduğu çok açıktı.

Bazı CHP’liler bilmese de ABD’liler biliyordu.

ÜÇÜNCÜ HAMLE

CHP yönetimi sürekli seçim kaybediyordu.

Ama yönetim ayakta tutulmalıydı.

Bu da yetmezdi.

Partideki “Altı Okçular” temizlenmeliydi.

Tek tek temizlendi.

“CHP kapatılmalı” diyen ekip yönetimi ele geçirdi.

HDP ile ittifaka karşı çıkanlar susturuldu.

SON HAMLE

Şimdi yeni bir hamle sözkonusu.

Türkiye yine CHP’yi konuşuyor.

Rahmi Turan Sözcü’de bir yazı yazdı.

CHP’li birinin Erdoğan’la görüştüğünü;

CHP’nin başına geçmesi için ona destek vermeyi önerdiğini iddia etti.

Kılıçdaroğlu canlı yayında değerlendirdi.

“Partimde kimse böyle bir şey yapmaz” demedi.

Olayı doğruladı.

RESTLEŞME

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yalanladı.

İstifa restini çekti.

Erdoğan’la görüştüğü iddia edilen isim Muharrem İnce.

“İspatlasınlar Taksim’de kendimi yakacağım” dedi.

Rahmi Turan kaynağının “Saray’dan biri” olduğunu söylemişti.

“İşinden olabilir” ifadesini kullanmıştı.

Sonra kaynağının bir gazeteci olduğu ortaya çıktı.

ORTALIK TOZ DUMAN

Haberi yayınlatmak için itibarlı gazeteci aranmış.

İsim isim dolaşılmış.

Bir operasyon olduğu kesin.

Ama operasyonu yapan kim?

Ak Parti mi?

CHP yönetimi mi?

Yoksa Türkiye üzerine hesap yapan başkaları mı?

Her kafadan farklı bir ses çıkıyor.

SONUÇ

Gelinen noktada durum değerlendirmesi yapalım:

Erdoğan yalanlasa da yıprandı.

Kılıçdaroğlu ağır darbe aldı.

Muharrem İnce sıkıntıya girdi.

“Kahraman”ın yakın çevresinden isimlerle konuştum.

Çok sakinler.

Hatta yaşananlardan memnunlar.

Son hamlenin amacı belli.

CHP’de birilerinin önü açılmaya çalışılıyor.

Baykal’a kaset kumpası gibi bir durum yaşanıyor.

KENDİ GELEN HABERLER

Gazetecilikte iki tip haber vardır.

Biri tırmalanarak, araştırılarak yapılan haberler.

Diğeri de “kendi gelen” haberler.

“Kendi gelen” haberler boşuna gelmez.

Mutlaka bir amacı vardır.

Bu nedenle çok dikkatli olunmalıdır.

İki kere doğrulatılmalıdır.

Aksi halde gazeteci de operasyonun parçası olur.

İstese de, istemese de.

Hele bu günlerde...

Türkiye kritik günlerden geçiyor.

ABD “kontrolden çıkan” Türkiye’yi yeniden “kontrole almak” için her yolu deniyor.

Oyun içinde oyun var..!

Zeynep Tanbay İBB’ye danışmanlık hizmeti vermiş!


Aydınlık