Değerli dostlar,

Televizyon kanallarında haftalardır devam eden bir tartışma var: "
Kurtuluş Savaşında İngilizlerle değil, Yunanlarla savaştık", "Atatürk İngilizlerle dost idi", Atatürk Ankara'ya geldiğinde Ankara'da iki tabur İngiliz askeri vardı. Ata'yı saygıyla selamladılar".
Bu iddialar Fatih Altaylı ile Haber Türk'te, Gürkan Hacır ile Halktv kanallarında Erol Mütercimler tarafından ileri sürüldü. İddiaları yanıtlamak isteyen Cengiz Özakıncı Gürkan beye çağrıda bulunarak kendisinin de programlara katılma isteğini belirtti ama Gürkan Hacır çağrısına yanıt vermeyerek aynı konuda programlarına devam etti. Bu arada Özakıncı da bir kaç kez görüntülü söyleşilerle bu iddiaları yanıtladı.
Özakıncı altta bağlantı adresindeki makalesinde olayı kaynaklarıyla açıklamakta. Olay çok önemli çünkü Erol Mütercimler savlarını ileri sürdüğünde Kadir Mısıroğlu taraftarları sosyal medyada "Görüyor musunuz, Kemalistler de aynı şeyleri söylüyorlar! Bizler söylediğimizde inanmıyordunuz!" diye sevinç çığlıkları atmaktalar..Oysa Atatürk düşmanla mücadelede üç kuvvetin tayin edici olduğunu söyler:
1. Milletin kendisi, 2. Meclis 3. Silahlı Kuvvetler...
Bu üç kuvvet iki cephede savaşır; 1.İç cephe 2. Dış cephe...
Gerisini Nutuk’tan okuyoruz:
“Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği cephedir. Dış cephe, doğrudan doğruya ordunun düşman karşısındaki silâhlı cephesidir. Bu cephe sarsılabilir, değişebilir, mağlûp olabilir; fakat bu durum, hiçbir zaman bir memleketi, bir milleti yok edemez. Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti tutsak ettiren, iç cephenin çökmesidir. Bu gerçeği bizden daha çok bilen düşmanlar, bu cephemizi yıkmak için yüzyıllarca çalışmışlar ve çalışmaktadırlar. Bugüne kadar başarılı da olmuşlardır. Gerçekten “kaleyi içinden almak”, dışından zorlamaktan çok kolaydır. Bu amaçla şahıslarımıza kadar temasa gelebilen bozguncu mikropların, araçların varlığını iddia etmek doğrudur."
İç cepheyi her zaman sağlam tutmak dileğiyle,
Dostlukla,
Lâle Gürman