Mehmet Ali Çelebi’nin Ak Parti’ye katılması, muhalefette keskin bir travmaya yol açtı. Galiz küfürler, öfkeden ter ter tepinmeler, beddualar gırla gitsin. CHP’liler, adeta bir histeri krizine tutulmuş gibi kendilerinden geçmiş haldeler.

Şimdiye dek CHP’den ayrılan pek çok isim oldu. Ancak hiçbirine bu denli büyük bir tepki gösterilmemişti. Hal böyle olunca “Mehmet Ali Çelebi’nin özelliği nedir acaba” diye sormadan edemiyoruz.

ÇELEBİ’YE DEĞİL, SERA’YA BAK

Aslında bu sorunun cevabını bulmak için Çelebi’ye gösterilen tepkilere değil, yakın zamanda CHP’den ayrılan bir başka isme, Sera Kadıgil’e “gösterilmeyen tepkiye” bakmak lazım.

Hatırlayacaksınız, Sera, geçen sene partisi CHP’den istifa ederek HDP/PKK’nın küçük şubesi TİP’e katılmıştı. Bugün Çelebi için ağızlarından köpükler saçarak sinir krizleri geçiren CHP’liler, Sera’nın partilerini terk etmesine tek söz etmemişlerdi.

Bu iki profilin mukayesesi CHP’nin travmasını anlamamıza yardım edebilir.

Sera da Mehmet Ali Çelebi gibi genç bir siyasetçi. Ancak özgeçmişleri arasında epeyce fark var.

Çelebi’yi genç bir teğmen iken Ergenekon davalarında gördük. FETÖ’cü hakimler karşısında “anlı şanlı” mafya babaları, koca koca generaller kedi gibi miyavlarken Çelebi, aslanlar gibi kükremişti. 2014’te üzerine atılı tüm suçlardan beraat etti. Orduya dönmedi, siyasete girdi.

Hayatının baharında büyük haksızlıklara uğramasına rağmen, Çelebi’nin ağzından ülkesi ve milleti aleyhine en küçük söz çıkmadı. Bulunduğu her mevkide Atatürk ilkelerini, milliyetçiliği, tam bağımsızlığı, devletin bekasını savundu. Tam boy emperyalizme yanlayan “Dersimli Kemal’in partisi” ile arasının açılması doğaldı. İkbal peşinde, yalaka bir tip olmadığı için partisinden istifa etti. Memleket Partisinde de aynı ikircikli havayı kokladığı için oradan da ayrıldı. Çelebi’nin her iki partiye de sorduğu zehir gibi sorular hala orta yerde duruyor. Her iki parti de Atatürkçülük konusunda ağızlarını açıp Çelebi’ye iki kelime yanıt veremiyor!

GELELİM SERA’YA…

Hukuk okumuş, şimdi de sinema okuyor. Bugüne dek tiyatrocuların hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi Cihangir’in sol sosyetesinde revaçta olan konular ile ilgilenmiş. Dersimli Kemal’in partiye biçtiği konsept dahilinde CHP’ye girmiş. Aslında Kadıköy’ün, Cihangir’in kahvelerinde solculuk oynayan, üzerinde durmaya değmeyecek tiplerden biri. Ancak CHP saflarında hızla yükselmiş. Nasıl olmuş detayları bilmiyoruz ama, belli ki CHP, Sera’yı politik tavrı ve sözleri sebebi ile ödüllendirmiş.

Bizlerin de Sera’yı tanımasına yol açan beyanları bir hatırlayalım:

Sera, ezan hakkında konuşuyor: “Yurdumun üstünde ezanlar inlemesin artık”

Sera, şehitler ve vatan hakkında konuşuyor: “Hayatta hiçbir laftan tiksinmedim şehitler ölmez vatan bölünmezden tiksindiğim kadar”

Sera, depremde mağdur olan Kürtler hakkında konuşuyor: “Van’a yardım göndermeyin, gebersin p…venkler. Tiplerini gördükçe çok korkuyorum”

Sera yine ezan hakkında konuşuyor: “Uykumdan uyandıran ezan için camiyi basıp imamı mı keseyim?

Demokratik bir ülkede sadece siyasi kariyerinizin değil, toplumsal itibarınızın da sıfırlanmasına yol açacak bu iğrenç sözler, CHP’de iltifata mahzar oluyor. CHP, Sera’yı meclise taşıyor, halktan, ülkeden, insanlardan bu kadar nefret eden bir tip, milletin bütçesinden maaşa bağlanıyor.

Katranı kaynatsan olur mu şeker demişler, Sera da vekil oluyor ama, bildiği yolda devam ediyor. Bu arada her ne oluyorsa, CHP’den istifa edip TİP’e katılmaya karar veriyor. TİP, PKK’nın siyasi cephe stratejisine uygun olarak HDP/PKK içinden türetilmiş bir parti. Belli ki Sera, halk düşmanlığı için TİP’in daha uygun bir yer olduğunu düşünüyor. CHP’liler ise Çelebi’ye gösterdikleri tepkinin zerresini Sera’ya göstermiyor!

ÇÜNKÜ SERA’YI KAYIP OLARAK GÖRMÜYORLAR

CHP ile HDP/PKK arasında bir fark olmadığını, Sera’nın yeni partisinde en az CHP’deki kadar yıkıcı, bölücü olacağını biliyorlar. Oysa Çelebi, CHP’nin milli olmadığını, FETÖ ve PKK ile yan yana yürüdüğünü kendisinin o yolda gitmeyeceğini söylüyor.

İkincisi, CHP’nin envanterinde çokça Sera var. “Bu giderse öbürünü kullanırız” diyorlar. Ama Çelebi’den bir tane daha yok. Sera, CHP’nin PKK ve FETÖ’ye yakın, Amerikancı yüzünün en sakil örneklerinden biri. CHP zaten tam olarak bu!

Ama Çelebi, vatansever, milliyetçi, üstelik Cihangir züppesi değil, halk çocuğu. Vitrine koyup Atatürkçülerin gözünü boyamak için ideal bir tip. Zaten vekil yapılmasının sebebi de buydu. Dersimli Kemal’in partisi arkada Amerika ile, FETÖ ile, PKK ile iş tutarken ön tarafta vatansever CHP seçmenini oyalayacak birileri gerekiyordu. Çelebi, Sera gibilerden, Sezgin gibilerden, Veli gibilerden midesi bulanan CHP’lilerin kusmasını önleyecek bir mide ilacı gibiydi. Çelebi’nin gidişine bu kadar hayıflanmalarının, ona “hain” demelerinin bir sebebi de budur.

Ve evet, doğrudur. Mehmet Ali Çelebi, CHP’nin hizmet ettiği davaya ihanet etmiştir, çünkü vatana ihanet etmek istememiştir.


Gaffar Yakınca/Aydınlık