8'li koalisyonun 28 Mayıs seçimleri kapsamında bozulan imajlarını düzeltmek için yapılan reklam çalışmaları da bir bir söndü. Son olarak Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir YouTube kanalında yaptığı açıklamalar, muhalif tabanında bile büyük bir tepkiyle karşılandı. Soruları anlama ve algılama noktasında büyük sorun yaşadığı görülen Kılıçdaroğlu hem verdiği yanıtlarla hem de iftira ve yalanlarıyla süreci bir kez daha eline yüzüne bulaştırdı.

Gerek Kılıçdaroğlu gerekse de Ümit Özdağ, aylarca yaptıkları konuşmalarda sığınmacılar hakkında ilerigeri sözler sarfederek birtakım vaatlerde bulundu. Çözüm sunmak yerine "insanları kollarından tutup zorla götürmeye varan" konuşmalarıyla kendilerince tabanı olmayan halktan oy devşirmeyi amaçlayan planı Canan Kaftancıoğlu bizzat kendisi çökertti. CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, Kılıçdaroğlu ve CHP'nin sığınmacılar hakkında ileri sürdükleri vaatlerin "siyasi yalanlar" olduğunu ima eden bir konuşmayla her şeyi gözler önüne serdi.

Canan Kaftancıoğlu: Değerli arkadaşlar bakın, 21. yüzyılda 10 milyon yabancının geldiği bir ülkede ne yaparsanız yapın evrensel hukuk diyorum. Avrupa ne düşünüyor? Amerika ne düşünüyor? bunu bırakın. Evrensel hukuk kuralları çerçevesinde bu insanların tamamını buna katılırım katılmam ayrı konu ama bunu söylemek zorundayım Atilla sinirlense de söylemek zorundayım sinirlenmesen de... Bu insanların tamamını göndermek gibi bir gerçekliği yoktur. Bu senin içini rahatlatıyor ya da duyduğunda seviniyo olabilirsin ama gerçekte olmayan bir şeyi söyleyemem ben. Parti de bunu söyleyemez.

8'li koalisyonun cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, tabanı olmayanlardan oy devşirmek için günlerce meydanlardan şu sözleri vaat olarak vermişti...