Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından ABD Kongresi'nde düzenlenen "TürkAmerikan İlişkileri: Ortak Köken, Yeni Vizyon" başlıklı panele Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Çağrı Erhan ve CNN Türk Genel Müdürü Bora Bayraktar konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Georgetown Üniversitesi Avrasya, Rusya ve Doğu Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Brenda Shaffer yaptı.
Panelde konuşan Türk konuşmacılar, ABD'nin açık Türkiye düşmanlığını pas geçerek, adeta "Bizi bırakmayın" diye yalvardı.
İki ülke arasındaki sözde ittifakın birçok sınamaya rağmen kendini kanıtladığını savunan Kıran, "TürkiyeABD stratejik ortaklığı, yalnızca geçici çıkarların bir ittifakı değildir. Birçok sınamaya rağmen Türkiye ve ABD, her zaman ilişkilerinin karşılıklı yararını korumanın bir yolunu bulmuştur" dedi. S400 konusuna da değinen Kıran, şu değerlendirmeyi yaptı:
"S400 kararımız elbette stratejik bir rota değişikliği anlamına gelmemektedir. Türkiye hiçbir zaman NATO'ya alternatif bir seçenek arayışına girmemiştir. NATO üyeliğimiz, savunma planlarımız ve güvenlik politikamızın merkezinde yer almaktadır."
'HEGEMONYAYI BIRAKMAK İSTEMİYORSANIZ İLİŞKİLERİMİZ DÜZELTELİM'
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Çağrı Erhan da TürkAmerikan ilişkilerinin tarihine değinerek, iki ülkenin bugün de birbiri açısından büyük önem arz ettiğini söyledi. TürkAmerikan ilişkilerinde dönemsel olarak bazı iniş çıkışların yaşandığına işaret eden Erhan, bu iniş çıkışların Ankara ile Washington arasındaki stratejik bağları koparmadığını, iki ülkenin karşılıklı saygı, müzakere ve ortak stratejik menfaatler çerçevesinde ilişkileri tekrar rayına soktuğunu belirtti. Küresel bir güç dönüşümünün yaklaştığına dikkat çeken Erhan, sözlerine şöyle devam etti:
"Güç dönüşümü bakımından şu anda yeni bir değişimle karşı karşıyayız. Dolayısıyla Amerikalı dostlarımıza soruyorum, bunu istiyor musunuz? ABD'nin küresel iktidarının başkası ile el değiştirmesini istiyor musunuz? Ya da son 500 yılda Batı hegemonyasının yerini Batılı olmayan bir hegemonyaya bırakmasını istiyor musunuz? İstemiyorsanız ikili ilişkilerimizdeki sorunları bir an önce çözmemiz ve karşılıklı saygımızı tekrar inşa etmemiz gerekiyor."
ABD'nin özellikle de Çin ve Rusya ile rekabete giriştiğini ve güçlerini AsyaPasifik bölgesine kaydırdığını belirten Erhan, Ortadoğu'da özellikle de ABD'nin Türkiye'ye önemli ölçüde ihtiyacı olduğunu kaydetti.
TÜRKİYE'NİN KARARI FARKLI
Konuşmacıların aksine Türkiye'de gerek konunun uzmanları, gerek siyasiler gerekse de Türk halkı, ülkemizin kamp değiştirdiği konusunda hemfikir. S400 alımıyla birlikte NATO'daki bağımlılıklarımızdan kopuşun başlayacağını vurgulayan uzmanlar, bunun zamanla Rusya'yla ortak üretime ve ileride uzayda işbirliğine evrileceğini belirtiyor. Bunun yanında 15 Temmuz darbe girişimindeki ABD rolü ve NATO'daki bitmeyen Türkiye düşmanlığı da stratejik bir ortaklığın olmadığını açıkça gösteriyor. ABD'nin gerek Doğu Akdeniz'deki gerek Suriye'deki tutumu ise düşmanlığın en önemli göstergesi.