Ne zaman Hiroşima, Nagazaki dense bu fotoğraf ve Nazım'ın ünlü şiiri gelir...
Emperyalizm var olduğu, yeryüzünden kökü kazınmadığı sürece, böylesi belki daha da büyük felaketler, acılara tanıklık etmeye devam edecek insanoğlu... Dilerim kökü kazınır, bir daha böylesi acılar yaşamaz, insanlar, çocuklar, doğa, tüm canlılar...
Sibel Eraltan
NAGAZAKİ’DE KARDEŞİNİ KAYBEDEN JAPON ÇOCUĞUN HİKAYESİ!
Nagazaki’de Kardeşini Kaybeden Japon Çocuğun Hikayesi!
Senbildiye 0 Yorumlar En Yeniler, Hikaye ve Yazılar, İlginç Bilgiler, Sıra Dışı Hayatlar atom bombası, hiroşima ve nagazaki, japon çocuk, kardeşi yakılan japon çocuk
Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda askerlerden daha çok siviller hayatını kaybetti. Dünya üzerindeki en büyük toplu katliamlardan biri olan atom bombası saldırıları geride bir çok acı hikaye bıraktı, onlardan biri ise Japon Çocuğun Hikayesi;
Fotoğrafı çeken kişi Joe O’Donnel Amerikalı bir belgeselci, foto muhabiri ve ABD Bilgi Ajansı’nın bir fotoğrafçısıydı. Bu bölgeye bir casus olarak gönderilmişti. Amacı, Nagazaki çevresinde fotoğraflar çekerek genel kurmaya gönderecek, ABD’de bu fotoğraflar sayesinde bombanın nasıl etki ettiği hakkında daha iyi bilgiler edinecekti. Bu dünyaca meşhur fotoğrafta o fotoğraflardan biriydi.
Resimdeki çocuk hakkında bilgi aldığı şahitlerden biri, çocuğun durumunu şu sözlerle izah etmişti; “İnsanların yakıldığı ateşe doğru gelen 10 yaşlarında bir erkek çocuk gördüm. Sırtında bir bebek taşıyordu.
O zamanlarda Japonya’da çocuklar sırtlarına küçük çocukları alır ve oyunlar oynardı. İlk başta bu çocukların da böyle bir oyun oynadığını sandım.
Fakat sonradan bu çocuğun buraya bir amaçla geldiğini anladım. Çok ciddi duruyordu. Ayaklarında ayakkabıları yoktu ve yüzünde sert bir ifade vardı.
Sırtındaki bebeğin kafası yana düşmüştü, uyuyor gibiydi. Çocuk hiç kıpırdamadan yaklaşık beş dakika kadar saygı duruşunda bulundu.
Daha sonra ölüleri yakan maskeli bir görevli çocuğun yanına geldi ve bebeği bağlayan kayışları çözdü. İşte o zaman sırtındaki bebeğin ölü olduğunu ve yakılmak üzere buraya getirildiğini anladım."
Kapıları çalan benim kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu.
Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler.
Nazım Hikmet Ran
6 Ağustos 1945 Unutma, Unutturma...