DİABET Kalbi olumsuz etkileyen hastalıkların başında diyabet yani şeker hastalığı gelir. Bu hastalık vücuttaki bütün damarları bozduğu gibi koronerleri yani kalp damarlarını da hasta eder. Bu hastalık damarların iç yüzünü döşeyen tabakanın hastalanmasıyla başlar. Endotel dediğimiz bu tabakada işler öyle bir dengededir ki vücuttaki bir akım değişiklikler bu dengeyi bozarsa tabakanın bütünlüğü de bozulur. Böylece damarın içinde duvara yapışık içi kolesterol, kalsiyum, yangı hücreleri gibi damarı tıkayacak maddelerle dolu plaklar oluşur. Bu dengenin bozulmasına yol açan sebeplerden biri kan şekerindeki dengesizlik, insülin direncinin oluşması ve arkasından karşımıza çıkan şeker hastalığıdır.
KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) Korpulmonale akciğer hastalığı nedeniyle ortaya çıkan kalp hastalığının adıdır. Fransızcada coeur (kor) kalp demektir. Pulmonale de akciğer anlamına gelir. Kalp ve akciğer birbirine komşu olmakla kalmaz çok sıkı bir beraberlik içindedir. Hatta birbirlerine kopmaz bağlarla yani büyük damarlarla bağlıdırlar ve aralarında tam bir kan bağı vardır. Akciğerin içinde olan bir olay kalbi de yakından ilgilendirir ve etkiler. Aynı şekilde kalpteki bir olay da özellikle kalp kapaklarıyla ilgili olanlar akciğeri de etkiler. Bazen akciğerde sıvı birikmesine sebep olur. Bir kronik akciğer hastalığı olan KOAH kalpte de pulmoner hipertansiyona yani akciğerle bağlantılı olarak damarda basınç yükselmesine sebep olur. Bunun sonrasında da o taraf kalpte gerçekleşen bir sağ kalp yetersizliği ile karşılaşırız. Nefes darlığı ile beraber çarpıntı ve aritmi olur.
GUATR Tiroid bezinin fazla çalışması yani hipertiroidi fazla miktarda salgılanan tiroid hormonlarının kalbi uyarması nedeniyle çarpıntıya, ektrasistol dediğimiz kalpteki erken atımlara, aritmilere yol açar. Bu yorucu çalışma uzun süre devam ettiğinde kalbi performansını da olumsuz etkiler ve kalp yetersizliğine yol açabilir. Aynı şekilde tiroid bezinin az çalışması yani hipotiroidi de kalp de yavaşlar. Hatta zaman zaman pil takılmasını gerektirecek kadar duraksamalar da gözlenebilir. Hipotiroidi aynı zamanda kolesterol metabolizmasını da olumsuz yönde etkileyerek kötü kolesterolün yükselmesine sebep olur. Bu da ileride kalp damarlarında tıkanıklığa yol açar.
BÖBREK YETERSİZLİĞİ Böbrek atardamarının dar olması, böbreğin su ve tuz atılımındaki işlevinin bozulması, salgıladığı hormon miktarı ve işlevindeki bozukluk hipertansiyona yol açar. Hipertansiyonun verdiği olumsuz etki de kalpte bir takım değişikliklere neden olur. Böbreğin işlevinin bozulmasıyla karşımıza çıkan vücutta su ve tuz tutulumu kalbin yükünü daha da arttırarak kalp yetersizliği bulgularının artmasına yol açar. Potasyum, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi minerallerin dengesindeki bozukluklar kalp ritminde ciddi bozulmalara tedavisi zor aritmilere sebep olabilir. Bu nedenle böbrek hastalarının kalp yönünden yakın takibi gerekir.
ROMATİZMA Halk arasında Beta Mikrobu (A Grubu Beta Hemolotik Streptokok) olarak bilinen bakteri ile geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ortaya çıkan akut romatizmal ateş, Romatoid Artrit, Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), Ön planda omurgayı tutan Ankilozan Spondilit, ürik asit metabolizmasının bozukluğu sonucunda kanda ürik asit düzeyinin artışı ve bunun eklemlerde birikmesiyle ortaya çıkan Gut hastalığı gibi romatizmal hastalıklar kalbi de etkileyerek ciddi komplikasyonlarla karşımıza çıkabilir.
KORONAVİRÜS Kovid19 enfeksiyonuna neden olan koronavirüs damar iç yüzeyindeki ACE2 reseptörlerine bağlanarak girdiği endotel hücrelerinde yangı ve hasar oluşturur. Bu değişiklikler de pıhtı oluşumunu tetikler ve oluşan pıhtı da damarların tıkanmasına sebep olur. Bu olay koronerler yani kalp damarlarında olursa kalp krizi ile karşı karşıya kalırız. Yeni korona virüs aynı zamanda kalp kasını da doğrudan etkileyerek miyokardit yani kalp kası iltihabı ve kalp yetersizliğine de sebep olabilir.