Reklamlarını askıya alan şirketler arasına CocaCola, Levi's ve Lipton, Magnum, Persil gibi küresel markaların bağlı olduğu Unilever de katıldı. Sosyal medyaya reklam ambargosu kampanyası, Amerika'da bir dizi sivil toplum kuruluşunun, ırkçılık ve nefret söylemine izin verdiği gerekçesiyle Facebook'a reklam verilmemesi çağrısıyla başlamıştı.
CocaCola CEO'su ve Başkanı James Quincey, Cuma günü yaptığı açıklamada, "Dünyada ırkçılığa yer olmadığı gibi sosyal medyada da yok" diyerek tüm sosyal medya platformlarında reklamları 30 gün boyunca durduracaklarını bildirdi. Quincey, "Sosyal medyadaki iş ortaklarımızdan daha fazla şeffaflık ve sorumluluk bekliyoruz" dedi.
BORSADA ÇAKILDI
Haberin etkisi borsada kendini kısa sürede gösterdi. Facebook ve Twitter'ın hisseleri, haftanın son gününde ortalama yüzde 7 değer kaybetti.
'EN AZ YIL SONUNA KADAR REKLAM VERMEYECEĞİZ'
Gıda sektöründe Algida, Lipton, Knorr, Calve, Hellmann's; temizlik alanında Omo, Domestos, Yumoş, Cif ve kişisel bakım ürünlerinde ise Dove, Clear, Elidor, Rexona, Axe, Signal, Toni&Guy gibi markaları çatısında bulunduran Unilever, konuyla ilgili bir açıklama yayınladı. Şirket, "Sorumluluk çerçevemiz ve ABD'deki kutuplaşmış atmosfer göz önüne alındığında en az yıl sonuna kadar Facebook, Instagram ve Twitter platformunda, ABD'de marka reklamı yayınlamamaya karar verdik. Buralara reklam vermek şu anda insanlara ve topluma değer katmayacak. Durumu izleyeceğiz ve gerekirse mevcut konumumuzu tekrar gözden geçireceğiz" denildi.
HER YIL MİLYONLARCA DOLAR HARCIYORLARDI
Unilever'ın küresel medya genel başkan yardımcısı Luis Di Como ise verdiği röportajda, "Mevcut kutuplaşma ve ABD'de yapılacak seçimleri düşünürsek, nefret söylemiyle ilgili daha fazla yaptırım uygulanması gerekiyor" ifadelerini kullandı. Reklam analiz şirketi Pathmatics'e göre Unilever, 2019'da Facebook'a verdiği 42 milyon dolarlık reklamla bu alanda 30. sırada yer aldı.
Sosyal medyaya bir kötü haber de Unilever'ın en büyük rakiplerinden biri olan P&G'den geldi. Ariel, Gilette, Braun, Pantene, Head&Shoulders, İpana, OralB, Prima gibi dünyaca ünlü markaları bünyesinde bulunduran grup da benzer bir karar aldı. P&G, "Reklamlarımızı, nefret ve ayrımcılık söylemleri ile dolu olan platformlardan çekiyoruz" açıklamasını yaptı.
SOSYAL MEDYA = SAHTE MEDYA! PARALAR ÇÖPE GİTTİ...
Küresel şirketler, yıllarca sosyal medya sitelerine reklam vererek paralarını adeta çöpe atıyorlardı. Öyle ki bu sitelerde reklamların muhatabının çoğu zaman gerçek kişiler değil, robotlar olduğu biliniyor. Birçok platformda belli ücret ödendiğinde sahte izlenme ve görüntülenme almak mümkün. Dolayısıyla sosyal medyaya ödenen reklam ücretleri karşılık bulmuyor, reklamlar hedefine ulaşmıyordu.
FACEBOOK'UN REKLAMLARI BOTLARA İZLETTİĞİ ORTAYA ÇIKTI!
İnternetin bot dünyası yalnızca 'influencer' olarak tabir ettiğimiz genç Youtuberların kullandığı bir silah değil.
Facebook'un sattığı reklam görüntülenmelerinde de bot kullandığı ortaya çıktı. Facebook'un video görüntüleme sisteminin %900'e kadar sahte olduğu tespit edildi.
Yani Facebook'un şirketinizden 10 bin kişi görüntüledi deyip buna karşılık sizden ödeme aldığı reklamı yalnızca bin kişi görüntülemiş. Geri kalan 9 bin kişi gerçek değil.
TAZMİNAT ÖDEYECEK!
Dünya genelinde on binlerce şirket bu sahtekarlıktan mağdur olurken Facebook bu yaptığının karşılığında yalnızca 40 milyon dolar tazminat ödemek ile mahkum edildi. Şirketin o yıl reklamdan kazandığı para ise tam 22 milyar dolar. Yani Facebook botlarla kazandığı bu paranın yaptığı işgüzarlık ortaya çıkmasına rağmen sadece yüzde 0.18'ini geri ödedi.
YOUTUBE=FAKETUBE
Youtube birçok insanın ticari gelir kapısı haline dönüşürken oyunu temiz oynayan insan sayısı da giderek azalıyor. Artık birçok şarkıcı, Youtuber, influencer videolarının rakamları ile oynayabiliyor. Elinizde 50 dolar varsa bu para ile 5 bin izlenmiş bir videonuza milyonlarca görüntüleme alıp kendinizi star gibi hissedebilir ya da beğenmediğiniz videoların linkini siteye ekleyip dislike bombardımanına tutabilirsiniz.
Bütün bu milyonlar, yüz binler gibi sayılara ulaşabilmek için ihtiyacınız olan insan sayısı ise: SIFIR...
Bir bot ve kredi kartı ile dijital dünyada değiştiremeyeceğiniz algı yok.
The New York Times'ın hazırladığı dosyaya göre bu iş ciddi bir pazar haline gelmiş durumda. Martin Vassilev adlı girişimci insanların sayılara olan tutkusunu bir iş modeline dönüştürüp bundan yılda ortalama 200 bin dolar kazanmış.
Vassilev insanların taleplerine göre milyonlarca görüntülenme de satabiliyor. Videolarına yüz binlerce like da atabiliyor. Hoşlarına gitmeyen videolara da istedikleri kadar dislike iki dakika içinde hazır.
Vassilev'in bir parçası olduğu sahte görünüm ekosistemi, YouTube'un güvenilirliğini bir hayli zayıflatıyor. The New York Times da bu sistemi deneyip videolarındaki görüntüleme miktarının inanılmaz artışını paylaşmış:
Vassilev gibi bu işi yapan bir başka şirket de Devumi. Şirket New York Times'ın iddiasına göre milyarlarca bot görüntüleme satarak 3 yılda 1.2 milyon dolar para kazanmış durumda.
Bu bot sahtekarlığı bazı kullanıcılar tarafından o kadar kanıksanmış durumdaki kullanıcılar sanki bir ürün almış gibi siteyi değerlendiriyor 'vaad ettiği' sahte izlenmeye ulaştırdığı için teşekkür edip bot takipçi almak isteyen kişilere yönlendiriyor.