İyi Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, ülkede ‘Kürt sorunu’ olduğunu ileri sürdü; ‘Önemli bir yurttaş kesimi 'sorun var' diyorsa devletin görevi sorgulamaktır.’ dedi
İyi Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, verdiği röportajda HDP'nin kapatılması davasını eleştirdi, 'Kürt sorunu' olduğunu savundu.
Yabancılardan aldığı fonla yayın yapan Serbestiyet'ten Onur Erkan'ın sorularını yanıtlayan Hasan Subaşı, Anayasa Mahkemesindeki HDP'nin kapatılması davasına ilişkin konuştu. Subaşı, legal olmayan bir partinin Meclis çatısı altında bulunmasının yanlış olduğunu söyledi ancak HDP için “Devletin çeşitli kontrollerinden geçerek parlamento çatısı altında grup kurmuş bir partidir.” ifadesini kullandı. Subaşı şunları söyledi:
“Bir dönem televizyonlarda her gün, HDP’yle ilgili hiçbir HDP’linin bulunmadığı tek taraflı programlar yapılıyordu. Bu programlarda sürekli olarak da CHP ile İyi Parti, HDP’yle işbirliği içinde diye suçlamalar yapılıyordu. HDP’nin içinde suçlular varsa onları tecrit etmek yargının görevidir. HDP legal bir parti değilse kurulması ve meclis çatısı altında olması hatalıdır. Oysa devletin çeşitli kontrollerinden geçerek parlamento çatısı altında grup kurmuş bir partidir. İyi Parti olarak HDP ile bir işbirliği içinde olmadığımızı hem biz beyan ediyoruz hem HDP’liler beyan ediyor. O dönemki kadar olmasa da halen benzer çabalar görüyoruz ama diğer yandan hükümetin siyaset uğruna terör örgütü liderinin mesajlarını ilettiğine de şahit olmuştuk.”
Babacan: Çözüm süreci başlatacağız.6'lı masa Kürt sorununda birleştik
'YAKICI VE ÇÖZMEMİZ GEREKEN SORUNLAR'
Subaşı, 'Kürt sorunu' konusunda da şöyle konuştu: “Şimdi biz bu tür sorunlarımızı (Kürt sorunu) çözmekte zorlanıyoruz. Ben de bu meselelerde konuşamama alışkanlığımızı bir ölçüde esnetebilmek için düşüncelerimi aktarmaya çalışıyorum. Doğru görülen yanları olur, yanlış görülen yanları olur ama siyasetçilerin fikirlerini açıklıyor olması bu tür konuşulmayan konular üzerinde düşündürmeyi teşvik edebilir. Ben de o gün karma komisyonda 'Biz bu tür sorunları dışarıdan gelen sorunlar olarak görüyorsak bence yanılıyoruz' dedim. Dışarının bir tür manipülasyonları olabilir ama bunlar yakıcı ve çözmemiz gereken sorunlardır. Gelecek kuşaklara taşımamamız gereken sorunlardır. Bunların bilimsel olarak her yönüyle incelenmesi gerekir. 'Sorun yok biz kardeşiz' diyerek her şeyi çözemezsiniz. Önemli bir yurttaş kesimi 'sorun var' diyorsa devletin görevi o soruna yaklaşmak, sorgulamaktır.”
Bugüne kadar 'Kürt sorunu' konusunda 50'nin üzerinde rapor hazırlandığını söyleyen Hasan Subaşı şöyle devam etti: “Cumhuriyet dönemi boyunca herkesin incelediği, rapor hazırlattığı bir meseleyle ilgili çıkıp 'hiçbir sorun yok' demenin bir anlamı yoktur. Geçmişte Türk siyaseti bu konuların üzerinde çok gidemedi. Bu konular tamamen Genelkurmay’a havale edilmişti. Genelkurmay da zaten 'bu mesele bende' diyordu. Siyaset kurumunun bu konuda yetkili olmasını kabul etmiyordu, siyaset kurumu da o alana giremiyordu. Bugün de bu hükümet sistemi bırakın siyaset kurumunu, meclisi, yargıyı hatta yürütmeyi de vesayet altında tutuyor. Bugünün vesayeti de dünkü vesayet gibi temel sorunların çözümünü engelliyor.”