Ali Babacan’ın ekranlarda boy göstermesi ile birlikte muhalefet cephesine ilişkin yeni senaryolar yazılmaya başlandı. Olası bir Babacanİmamoğlu ortaklığı, siyaset arenasında üzerinde en çok konuşulan başlıklardan biri konumunda.
Birgün'de yer alan habere göre Ankara kulislerinde erken seçim tartışmasının başlamasıyla siyasetin nabzı hızlandı. AKP’li Babacan ve Davutoğlu’nun son derece ağır ilerleyen partileşme çabaları hareket kazandı. Ali Babacan’ın bir televizyon kanalında yaptığı konuşma –içinde yeni hiçbir şey olmayan bazı gazetelerin manşetini bile süsler oldu. Yazılı ve görsel medya bu gelişme üzerine Babacan’ın dahil olduğu olası ittifak senaryolarını dile getirmeye başladı. Ona yakın gazeteci hemen ertesi gün bu konuda yazmaya başladı. Üstelik kazanma garantili formüller de üreterek. Bu yazarlar tarafından en sevilen ittifak modeli hiç kuşku yok ki her derde deva Babacanİmamoğlu modeli.
BABACAN ERKENE ALDI
Gazetelerde ve internet sitelerinde yazılanların etkisini Ankara’da çok fazla hissetmek mümkün olmasa bile Babacan cephesinde görece bir hareketliliğin olduğunu söylemek gerekiyor. Yaklaşık 15 büyükşehirde yerler bakılmış ofisler tutulmuş durumda. Çoğunlukla AKP’li olan isimlerden oluşan bir ekiple yola çıkılmış. Erken seçim tartışmasının başlaması yeni isim arayışının da önüne geçmiş gözüküyor. Siyaset sahnesine girmek için gün sayıyorlar. AKP içinde bile yeterli etkiyi sağlayamayan girişimin tüm ülkeyi sarsması çok zor. İkinci hamle iktidarın ucunu gösterecek ittifak formülü. Burada da 23 Haziran itibariyle adı çok fazla başkan adayı olarak geçen Ekrem İmamoğlu devreye sokuldu.
Erdoğan’ın karşısına yine aynı partiden bir isimle çıkma gündemi muhalefet için yeni bir durum değil. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday olarak konuşulan isimlerden biri Abdullah Gül’dü. O gün bu fikri dillendirenler bugün de AKP içinden çıkacak isimlerle benzer bir yol öneriyor. Gerekçe hazır: “AKP ve Erdoğan ancak böyle yenilir”. İçdış politika, ekonomi ve toplumsal yaşamda neredeyse AKP’den farklı tek bir satır söylemeyenlerin muhalefet için bu kadar itibarlı hale gelmesinde hiç kuşku yok ki yukarıdaki fikrin ağır basmasının çok fazla etkisi var. Konuştuğumuz bazı CHP’li vekillerin böyle bir formüle bugün bile itiraz etmemeleri bunun en net göstergesi.
ZOR AMA İMKÂNSIZ DEĞİL
AKP içinden kopacak parça ile CHP’nin, belki de Kürt siyasetinin ortaklığı liberal çevrelerce şimdiden piyasa ağzıyla “satın alınmış” durumda. Bugünden sonra da çokça dillendirilmeye hatta örgütlenmeye çalışılacağı çok açık. Bazı yayın organları da bu ilişkinin sözcülüğünü üstlenmeye bugünden gönüllü olmuş durumda. Bununla birlikte 18 yıllık mücadele sürecinin hafızası böyle bir ilişkinin önünde en önemli engel olarak duruyor.