Binbaşı Cem Ersever 29 Ekim 1993 günü faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Ersever’le birlikte, PKK itirafçısı Mustafa Deniz (İhsan Hakan) ve Ersever’in sevgilisi Neval Boz’un (Mahsune Dguvebe) cesetleri 4 Kasım 1993 günü Ankara’nın üç çıkışında bulundu.

Aradan 26 yıl geçti, çeşitli senaryolar üretildi, fakat ne katiller ne de cinayeti azmettirenler bulundu.

Kırk yıllık arkadaşım, gazeteci yazar Soner Yalçın ile birlikte, Binbaşı Cem Ersever ile yaptığımız ve 914 Haziran 1993 tarihleri arasında Aydınlık’ta yayımlanan ve daha sonra Soner Yalçın tarafından “Binbaşı Ersever’in İtirafları” adıyla kitaplaştırılan bu haberin önemi nedir?

Türkiye halkı, karanlık eylemlerin arkasındaki Gladyo’yu, 2000’e Doğu dergisi ile Aydınlık’taki haberlerden ve işte bu kitaptan öğrendi.

Binbaşı Cem Ersever’le söyleşi Türkiye basınında bir ilktir. O günleri şimdi bir hatırlatalım.

UBA'NIN HABERİNDEN SONRA

Sevgili arkadaşım, rahmetli Baki Özilhan yönetimindeki Ulusal Basın Ajansı’nın (UBA) teleksinden gelen 5 Haziran 1993 günlü haberde “30 Özel Harpçi’nin ordudan istifa ettiği” yazılıydı. Aslında haberi yapan ve bazı gazete ve ajanslara gönderen Binbaşı Ersever’in kendisiydi. Ancak sadece UBA bu haberin önemini anlamıştı.

Çankaya Köşkü’nde Turgut Özal oturuyordu. Öcalan ise Bekaa’da idi. PKK, 1993 yılının Mart ayında ilk kez tek taraflı ateşkes ilan etmişti. Ateşkesten hemen sonra Özal’ın “özel danışmanı” Cengiz Çandar Bekaa’ya gitmiş, Öcalan’la ilk röportajını yapmıştı. Ateşkes ilanından kısa süre önce 24 Ocak 1993’te gazeteci yazar Uğur Mumcu bir suikast sonucu öldürülmüştü. 16 Şubat 1993’te ise Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis esrarengiz bir uçak kazası sonucu hayatını kaybetmişti.

Çankaya “siyasi çözüm”den söz ediyordu. UBA’nın haberi tam da bu karanlık günlere denk geliyordu.

2000’e Doğru dergisinden beri hakkında çok şey duyduğumuz, yazdığımız Binbaşı Ersever’i bulmak, onunla bir söyleşi yapmak fırsatı doğmuştu. Ersever’e ulaşabileceğimiz bir telefon numarasını UBA’dan bulduk. Ersever söyleşi teklifimizi kabul etti ve bir gün sonra Ankara Mithatpaşa caddesindeki Aydınlık bürosuna geldi.

ERSEVER'E NELERİ SORDUK?

Binbaşı Ersever, çok ses getiren açıklamasını yapmak için peşinde çok sayıda medya organı varken Türkiye basınında ilk olarak Aydınlık gazetesini tercih etmişti.

Ersever’le röportajı Soner Yalçın’la birlikte yaptık. Üç günlük söyleşiyi Aydınlık’ta dizi olarak yayımlandı. Hem övgü hem de tepki anlamında çok ses getirdi.

Ersever’e neleri sorduk, neleri konuştuk? Hepsi Ergenekon dava dosyasında mevcuttur.

Öncelikle faili meçhul cinayetleri sormuşuz Ersever’e.

Uğur Mumcu, Turan Dursun, Muammer Aksoy suikastlarını;

Musa Anter cinayetini;

HEP Diyarbakır il başkanı Vedat Aydın cinayetini ve Aydın’ın cenaze töreninde yaşananları;

“Patronu benim” dediği JİTEM’i;

Gladyo’yu (Kontrgerilla);

Hizbullah terör örgütünü ve arkasındaki karanlık odakları;

PKK’nın 1992’de Alan, Aktütün, Derecik karakol baskınlarını;

Çekiç Güç’ü;

PKK itirafçılarını ve “yıldız timleri”ni;

Kürt sorununda ABD’nin rolünü;

Yeşil’i, Barzani ve Talabani’yi, vs. vs…

Sonrası biliniyor…

ERGENEKON TERTİBİNDE NE İŞİ VAR?

Aydınlık gazetesi için yapılan söyleşinin, yirmi küsur yıl sonra 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davası klasörlerine bir “suç delili” olarak ekleneceğini asla düşünemezdim. Bunu Kafka bile tahayyül edemezdi!

Binbaşı Ersever’le yapılan görüşmenin kaset çözümü Ergenekon davasında Naip Hakim Hüsnü Çalmuk tarafından yapılmış ve dosyaya eklenmişti. Hüsnü Çalmuk şimdi tutuklu. "Ergenekon" davasına bakan 8 eski hakim ve savcının, "suç uydurmak ve görevi kötüye kullanmak" suçlarından Yargıtay 8. Ceza Dairesinde yargılandığı davanın sanıkları arasında.

Cem Ersever’le yapılan söyleşi, Aydınlıkçılar’ın bundan tam 26 yıl önce de Gladyo ile nasıl mücadele ettiklerini kanıtlamaktadır. Gladyo’nun elemanlarını FETÖ içinde aramak gerekiyor.

Binbaşı Cem Ersever dosyası ise karanlıktan bırakılan bir çok faili meçhul cinayetler gibi “zaman aşımı”na girdi.


Aydınlık