Binlerce işçi, Sakarya’da bulunan askeri fabrikanın özelleştirme kapsamına alınmasına tepki gösterdi. Şehir merkezinde bir araya gelen işçiler ‘Savunma sanayi özelleştirilemez’ diyerek yetkililere seslerini duyurmaya çalıştı

AYDINLIK / SAKARYA

SAKARYA’da, sınır ötesi operasyonlarda kullanılan paletli savunma sanayisi araçlarının üretildiği 1. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğünün özelleştirme kapsamına alınmasına karşı çalışanlar harekete geçti. Adapazarı şehir merkezinde toplanan yaklaşık 2 bin kişi, ‘Sakarya uyuma fabrikana sahip çık’ sloganları atarak eylem yaptılar.

Sakarya, Kocaeli, İstanbul’da bulunan birçok fabrikadan Türk Harbİş üyesi işçiler önceki gün akşam saatlerinde Adapazarı şehir merkezindeki Gar Meydanı’nda toplandı. İşçiler ellerinde sendika flamaları ve Türk bayraklarıyla ‘Sakarya uyuma fabrikana sahip çık’ ve ‘Savunma sanayisi özelleştirilemez’ sloganları attılar. Meydanda yapılan basın açıklamasına MHP Sakarya Milletvekili Levent Bülbül, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, İyi Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ile partilarinin il başkanları, Vatan Partisi Sakarya İl Başkanlığı, Türkİş İl Temsilcisi Cemal Yaman, Harbİş Sendikası Sakarya Şube Başkanı Yaşar Yavuz ve işçiler katıldı.

‘PKK’NIN KORKULU RÜYASI BURADA ÜRETİLDİ’

Harbİş Şube Başkanı Yaşar Yavuz, fabrikanın milli değerleri savunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Savunma sanayisinde, tüm birliklerimizin paletli ihtiyaçları bu fabrika tarafından karşılanmaktadır. Daha sonra fabrikamız geliştirilerek öncelikle M48 tanklarımızın modernizasyonu sonra M52 modernizasyonu ve daha sonra Leopar T1 ve Leopar T2 tanklarının modernizasyonunu yapmıştır. 2002 yılında Fırtına obüsleri imalatına başlanmıştır. En son 2011 yılında düşmanın korkulu rüyası 281 adet Fırtına obüsü üretilmiş ve birliklerimize teslim edilmiştir; sınır ötesi operasyonlarda Zeytin Dalı ve Fırat operasyonlarında Afrin’i fetheden PKK’nın korkulu rüyası bir araçtır. Fırtına obüsü, şu anda fabrikamızın özelleştirilmesine vesile olan Altay tankından çok daha üst düzey donanıma sahip bir teknolojiyle donatılmıştır. Nişan alma derdi olmayan bir sistemle bir kasabayı bir dakikada yok etme gücüne sahip bir araçtır. Sakarya’daki bazı arkadaşlarımızın tepkilerini gördüm. Orada çikolata üretmiyoruz, bu ülkenin milli değerlerini savunuyoruz.”

‘BÖYLE BİR FABRİKA NASIL ÖZELLEŞTİRİLİR!’

“Böyle bir fabrikanın apar topar böyle bir kararla özelleştirme kapsamına alınmasını biz çalışanlar olarak şiddetle kınıyoruz” diyen Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sakaryalılar tarafından para toplanarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na hibe edilen fabrika arazilerinin özel şahıslara verilmesine şiddetle karşı olduğumuzu ifade ediyorum. Bu basın açıklaması hibe edilen bir malın yasal olarak başka birilerine devredilemeyeceğinin haykırışıdır. 25 yıllığına şahıslara altın tepsiyle sunulması ne kadar doğrudur? Biz Altay tankını üretmek adına tüm hazırlıklarımızı yapmışken hiç tecrübesi olmayan, bu işten anlamayan ve alakası olmayan birilerine bu fabrikayı vermek ne kadar doğrudur? Altay tankı bundan yedi yıl önce Koç Grubu’na verildiğinde bunun yanlış olduğunu ifade ettik, geçen yedi yılda hiçbir ilerleme olmamıştır. Altay o zaman bu işçilere, bu ustalara verilmiş olsaydı şimdi çoktan üretime geçilmişti. Üretimi neden bizlere vermiyorsunuz?”