Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, tüm dünyayı etkisi altına alan ve binlerce kişinin ölümüne neden olan yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgınıyla ilgili olarak İhlas Haber Ajansı'na (İHA) konuştu.
Önceki yıllarda dünya geneli yaşanan ‘SARS’ ve ‘MERS’ virüslerine göre korona virüsün daha hızlı yayıldığına dikkat çeken Taşova, mutasyona uğramış virüsün sigara içen, kronik rahatsızlığı bulunan ve yaşlı olan kişilere daha çok zarar verdiğini belirterek şunları kaydetti:
“Hiçbir şekilde vücut bağışıklık sistemi bu virüsü tanımıyor. Tanımadığı için de bu hastalıklar görülebiliyor. Sigara içenler, ekstra başka bir hastalığı olanlar daha fazla etkilendi. Hipertansiyon daha önceden bu tarz bir hastalıkta risk faktörü olarak alınmıyordu ama bu hastalık ile birlikte önemli bir risk faktörü olarak anılmaya başlandı. Şeker hastalığı da yine aynı şekilde o biraz daha risk faktörüydü önceki hastalıklarda ama bu hastalıkta riski üst seviyelere çıktı. Sigara içenler özellikle böyle oldu."
'ELDİVEN YERİNE EL HİJYENİ UYGULANMALI'
Vatandaşların maske takmasının doğru olduğunu ancak eldiven kullanımında yanlışlar yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Yeşim Taşova, daha sonra şu ifadeleri kaydetti:
“Korunma önlemlerinde 2 temel korunma yolu ön plana çıktı. Birincisi sosyal mesafeyi korumak diğeriyse sık sık el yıkamak. Hasta insanların maske takması gerekiyor. Özellikle risk faktörü olan kişilerin maske takmasını önerebiliriz. Ortalıkla insanlar eldivenle dolaşıyor bunu son derece yanlış buluyorum. Eldiven ile insanlar kendisini koruduğunu sanıyor ama kendisini de korumuyor her yere dokunup el hijyenini ihmal ediyor. Eliniz ney ise eldivende o oluyor. Her yere dokunup sonra maskesini veya saçını düzeltiyor. O yüzden eldiven yerine el hijyeninin uygulanması son derece önemli.”
'HASTAMIZIN YANINA TAM DONANIMLI GİRİYORUZ'
Doktorların virüsten nasıl korunduğunu da anlatan Taşova, “Bulaşıcılığı çok yüksek bir virüs olduğu için en ufak korunma önlemlerindeki aksama bulaşmaya neden oluyor. Bizler de sosyal mesafemizi koruyoruz, toplantılarımızı yapmayıp görüntülü konuşuyoruz, hastamızın yanına girerken tam donanımlı giriyoruz. Materyal alırken N95 tipi maske takıyoruz” dedi.
'ADANA'DA SICAKLARIN VİRÜSÜ KIRMASINI BEKLİYORUZ'
Türkiye’nin en sıcak illerinden birisi olan Adana’da kavurucu sıcakların gelmesiyle birlikte virüsün yayılma etkisinin azabileceğini kaydeden Taşova, “Adana sıcaklarının virüsü kırmasını umuyoruz. Çünkü 26 derecede ve nemli ortamda virüsün yaşamadığı, kırılacağı veya aktivitesinin azalacağı gibi bir beklentide var. Hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Bu yeni bir hastalık. Günler geçtikçe verilerimiz çoğalıyor. Ama şimdi ilk veriler buraya doğru gidiyor gibi. Belki Adana’da virüs daha çabuk kırılabilir. İnşallah öyle olur” şeklinde konuştu.
'BAZI YERLERDE SOKAĞA ÇIKMANIN KISITLANMASI GEREKLİ'
Koronavirüs nedeniyle bazı yerlerde sokağa çıkmanın kısıtlanmasının daha doğru olabileceğini belirten Prof. Dr. Taşova, daha sonra şunları söyledi:
“Bilim Kurulu bilimsel verilere dayanarak tavsiye niteliğinde kararlar verir. Uygulayıcılar devlettir. Biz bütün önerilerimizde olduğu gibi bilgileri aktarıyoruz. Biz bile vakaları Bakan bey açıklarken sizlerle aynı anda öğreniyoruz. Sokağa çıkma yasağı gibi kararlar devletin kararlarıdır. Kendi adıma söylemek gerekirse, bizim gibi iç içe yaşayan toplumlar için bazı yerlerde sokağa çıkmanın kısıtlanmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. İtalya bizim yapımıza çok benziyor. Biz yaşlılarımız ile yaşıyoruz. Yaşlı ve diğer kişilerin bu süreci ciddiye alması gerekiyor. Atlatılması gereken bir süreç var ve bu sürede de yayılımı en aza indirgeyerek özellikle riskli gruplara bunun bulaşmasını engellemek istiyoruz.”