Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Oğuz Polatbilek’in sunduğu Fikir Meydanı programına konuk oldu.
Özlü, Türkiye’nin Koronavirüs ile mücadelesiyle ilgili merak edilen sorulara Ulusal Kanal ekranlarından cevap verdi.
Yoğun bakım ve entübe hasta sayısındaki artış düşme eğiliminde mi?
Prof. Dr. Özlü: Bugün pozitif vaka sayımız daha az görünüyor. Zaten 4 gündür test sayılarımız artıyor, bununla birlikte vaka sayılarındaki artış hızı oranı da azalıyor. Bunu artık bir dönüm noktasına geldik şeklinde yorumlayabilirsek önümüzdeki günlerde gelecek sonuçlarla birlikte, bu işten az zararla çıkacağız sonucunu da o zaman çıkarabiliriz. Ben bu açıdan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Alınan önlemlerin işe yaradığı görmüş olduk. Test sayımız da iyi durumda. Kısa sürede iyi noktaya geldik. Bir çok Avrupa ülkesi bizden önce başlamasına rağmen bizim geldiğimiz noktaya gelemedi. Vaka sayılarının yanında vefat eden hasta sayılarımız da bizi oldukça üzüyor. Düne göre biraz fazla. Ama oran olarak bakıldığında Türkiye'de ölüm oranları Avrupa’daki bir çok ülkeden daha düşük. Bu da hastalarımıza iyi sağlık hizmeti verebildiğimizi gösteriyor. Bunun yanında yoğun bakım hasta sayımızda da artış görünmüyor. Taburcu ettiğimiz hasta sayılarımız da gittikçe artıyor. Genel olarak 5 günlük veriler birbirine uyumlu seyrediyor. Bu da yavaş yavaş kontrol altına alacağımız anlamına geliyor. Önümüzdeki günlerde sokağa çıkma sınırlaması, seyahat sınırlandırılması, maske zorunluluğu gibi önlemlerin de etkilerini görmeye başlayacağız. Daha iyi günlere evrileceğimizi umuyorum. İnşallah böyle de devam eder.
Sosyal izolasyon yeterli mi, arttırılmalı mı?
Prof. Dr. Özlü: Bu tabi kuralların ne ölçüde uyulduğu ile alakalı. Tabi hiç bir ülkede 100 de 100 uyum sağlanamaz. İsviçre’de bir görüntü gördüm insanlar kafelerde oturuyor. Oralardaki durumlar bizden daha kötü. Biz de baktığımız zaman alınan kararlara büyük ölçüde uyulduğunu görüyoruz. Tabi bazen bu aldatıcı olabilir, beklemek lazım. Bu eğri bu şekilde önümüzdeki hafta da devam ederse bu işi kontrol altına aldık diyebiliriz.
Ek tedbirler var mı ?
Prof. Dr. Özlü: İl Pandemi Kurulları gerek duyarsa tedbirlerin daha fazlasını alabilirler kararı var. Bundan sonra Türkiye için genel kararlar almaktan ziyade iller ihtiyaçlarına göre daha sıkı tedbirler alabilirler tabi. Ama genel olarak iyiye gittiğimizi söyleyebiliriz. Bazı illerimizde sorunların olduğu Sağlık Bakanımız söylemişti zaten. Bu iller için belki özel tedbirler gerekir mi gerekmez mi o ildeki Pandemi Kurulları karar verirler.
Pandemi izolasyon takip uygulaması kullanan kişiler için bir önlem alındı mı ?
Prof. Dr. Özlü: Tabi bu bir yasak. Bunu kullanma zorunluluğu var. Bu uygulama işi daha da kolaylaştırıyor. Kimin nerde ne zaman ne yaptığını görebileceksiniz. Bunun işe yarayacağını düşünüyorum. Bugün bir çok Whatsapp grubunda hastalar kendilerine gelen bu uyarı mesajlarını paylaştılar. Duyarlılık oluştu bu konuda. Denetleniyorlar, belki gerekli olursa bundan sonra da yaptırım gelebilir.
Virüsün izolesi konusunda yapılan başarı aşı geliştirme çalışmalarına nasıl yansır ?
Prof. Dr. Özlü: Virüsün çok çabuk ve sık mutasyon geçirebildiğini biliyoruz. Bu da virüsün hayatta kalma şansını arttırıyor. Burada bir aşı çalışması yapılacaksa bizim kendi toplumumuzda dolaşan virüsün spesifik çalışması yapılarak buna uygun aşının bulunması lazım. Önümüzdeki süreçte Türkiye’de hem ilaç hem aşı hem de koronavirüs konusunda pek çok proje hayata geçmiş olacak. Çok fazla proje başvurusu geliyor. Çok sayıda bilim insanı orijinal fikirlerle bilimsel araştırmalara başladılar.
Çinli bilim adamlarıyla hala iletişim devam ediyor mu?
Prof. Dr. Özlü: Tabi ediyor. Ara ara uluslararası düzeyde çeşitli ülkelerle, bu salgın konusunda deneyimleri olan ya da tedavi ile ilgili deneyimleri olan bilim insanları ile bizler canlı konferanslara katılıyoruz. Yarın da olacak.
Türkiye olarak hazırlıksız mı yakalandık yoksa alt yapımız var mıydı ?
Prof. Dr. Özlü: Bütün kararlar eşleştirilebilir. Ne yaparsak yapalım illa bir eksiklik bulunacaktır. Bu insanın doğasında vardır. Önemli olan eksikleri yanlışları görmek ve eleştirilerden ders almaktır. Ama baktığımızda bizden çok daha gelişmiş diyebileceğimiz ülkeler yangın yerine dönmüş durumda. Türkiye onlarla kıyaslandığında oldukça iyi durumda olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu fark kendiliğinden oluşmuş değildir. Burada Türkiye’nin doğru zamanda doğru tedbirler aldığını gösterir. Onun dışında Türkiye’nin sağlık alt yapısının da testten geçeceğini düşünüyorum. Bir çok ülkenin sağlık sistemi iflas etmiş durumda, insanlar tedavi olamıyorlar, hastaneye yatamıyorlar, solunum cihazı bulamıyorlar. Bunun için devlet genelge yayınlıyor 80 yaşının, 60 yaşının üzerindeki insanlara öncelik tanımayın diyorlar. Yani resmen bu insanları feda edebilirsiniz diyorlar. Bugün Türkiye’de hiç bir hasta açıkta değil. Kimin neye ihtiyacı varsa ulaşabiliyor. Sağlık çalışanlarımızın özverili çabası da bu sonuçları almamızda çok etkili. Ulusal bir mesele bu. Herkes siyasi olarak nerede durursa dursun bu süreçte ortak seferberlik duygusu ile hareket etmeli. Bu virüs eski hastalıklardan farklı. Bu virüs bize şunu gösterdi zenginde olsa yoksulda olsa birimiz tehlikedeysek hepimiz tehlikedeyiz.
Sokağa çıkma yasağı şart diyenlerin görüşüne katılıyor musunuz ?
Prof. Dr. Özlü: Zaten şu an sokağa çıkma yasakları var şu an. Belli yaş gruplarına var ve toplumun önemli bir kesimine uygulanıyor. Sadece üretimin durmaması noktasında çalışan kesimlere getirilmedi. O da ihtiyaç olursa getirilir, buna idarecilerimiz karar verecek. Sayın Bakan İstanbul için verilerin azaldığını söyledi eğer böyle devam ederse ihtiyaç olmaz ama tersi olursa, yönetilemez bir duruma giderse tabi ki bunlar olabilir.