ERCAN KÜÇÜK

Dünyada tıp alanında en itibarlı dergilerden biri sayılan, ancak son zamanlarda siyasi taraf olarak yayın yapan The Lancet, internet sitesinde Türkiye ve Azerbaycan düşmanlığı içeren bir makaleye yer verdi. Karabağ’ın Birleşmiş Milletler (BM)’e göre Azerbaycan toprağı olduğu gerçeğinin yok sayıldığı makalede Azerbaycan ve Türkiye’ye 'sivil katliamları yapma' iftirası atıldı. Yazıya tepki gösteren sağlık meslek örgütleri başkanları, Lancet’in bu yazıyla itibarını kaybettiğini, bilimsel yayıncılığın kirletildiğini vurguladı, makalenin yayınlanmasının tekrar değerlendirmesini talep etti.

KATLİAM İFTİRASI!

The Lancet’te yayınlanan Airazat M Kazaryan imzalı “Kovid 19 döneminde savaş; Ermenistan ve NagornoKarabağ’da insanlık felaketi” (War in the time of COVID19: humanitarian catastrophe in NagornoKarabakh and Armenia) başlıklı makale tepki çekti. Karabağ’ın ayrı yönetime sahip bir bölge olarak gösterildiği makaleye göre Azerbaycan ve Türkiye, hastaneler, kiliseler, anaokulları ve okulları vurmakla, çok sayıda sivili katletmekle suçlandı. Makalede aynı zamanda “Düzenli bombardımanlarla Karabağ'ın büyük şehirlerinde yaşayanları kapalı alanlardaki bodrum ve sığınaklarda büyük gruplarla sığınmaya zorladığı, virüsün daha da yayılma şansı bulduğu” iddiasıyla salgının yayılmasından iki ülke sorumlu tutuldu.

HEKİM GÜÇBİRLİĞİ YAZI GÖNDERDİ

Hekim Güçbirliği Sözcüsü, eski İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Suat Kaptaner, dergiye gönderdiği yazıda makaleye tepki gösterdi. Makalenin subjektif ve gerçek olmayan politik görüşleri içerdiğini belirten Kaptaner, Karabağ’ın BM’ye göre Azerbaycan toprağı olduğunu hatırlattı. Katliam iddialarına karşı çıkan Kaptaner, asıl Ermenistan’ın etnik temizlikle binlerce Azerbaycanlıyı katlettğini vurguladı. Kaptaner’in gönderdiği cevap şu şekilde:

TEK TARAFLI VE GERÇEK OLMAYAN POLİTİK GÖRÜŞLER

“Kovid19 pandemisini konu alan makale, subjektif, tek taraflı ve gerçek olmayan politik görüşleri içermektedir. Bilimsel makale görünümünde Kovid pandemisini konu almış gibi görünen ancak tek taraflı siyasi fikirler içeren bir makaleyi bilimsel bir tıp dergisinde yayınlamanın etik olmadığını düşünüyoruz. Karabağ bölgesi de facto bağımsız bir devlet değil ve Ermenistan dahil hiç bir devlet tarafından böyle bir şey kabul edilmemiştir. Bu bölge 1991'den itibaren Ermenistan tarafından katliamlarla işgal edilmiş, 1,5 milyon Azeri yerlerinden sürgün edilmiştir. Hocalı bölgesinde katliamla etnik temizlik yapılmış binlerce Azerbaycanlı öldürülmüştür. Uluslararası MINSK grubu 30 yıldır bu işgali sonlandıramamıştır. Birleşmiş Milletler Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu kabul etmektedir.

'ERMENİSTAN ORDUSU SİVİLLERİ ÖLDÜRDÜ'

“27 Kasım’da Ermenistan Ordusu Karabağ çevresindeki Azerbaycan köylerini bombalayıp sivilleri öldürmeye başlayınca Azerbaycan ordusu Karabağ’a girmek zorunda kalmış ve işgali sonlandırmıştır. Ermenistan bu yenilgiyi kabul edip topraklarını Azerbaycan’a iade etmeyi kabul etmiştir. Bu gerçeklerin ışığında makalenin yayınlanmasını tekrar değerlendirmenizi, okuyucu ve abonelerinize gerçekleri öğrenme fırsatı tanımanızı diliyoruz.”

'BİLİMSEL YAYINCILIK KİRLETİLİYOR'

The Lancet Dergisi’ndeki makaleye tabip odalarından da tepki geldi. Kayseri Tabip Odası Başkanı Dr İlhan Şahin, bilimsel dergilerin zaman zaman bu tarz siyasi yazılara yer verdiğini vurgulayarak, bilim yayıncılığının kirletildiğini belirtti. Makaleye TTB ve Bilim Akademisi’nin cevap vermesi gerektiğini vurgulayan Şahin şunları söyledi:

“Lancet sağlık alanında en itibarlı bilimsel dergilerden bir tanesi. Bu tür siyasi yazılara da zaman zaman yer veriyorlar. Bizim maalesef çok önemsediğimiz bilim yayıncılığını kirletiyorlar.

“Her ne kadar bilimsel ve itibarlı bir dergiyse de orada yazılan her şeyin doğru olduğu anlamına gelmiyor. Elbette çok büyük bir iftira içeriyor. Buna ciddi bir cevap verilmesi gerekir. Burada devletimizin Sağlık Bakanlığı’nın cevap hazırlığı var mı bilmiyorum. Ancak bundan daha kıymetli olan şey sivil bir refleks vermektir. Bilimler Akademisi ve Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) özerk yapıları vardır. Burada hem hekimlerin hem de bilim insanlarının kurumsal olarak buna cevap vermesi gerektiğini düşünüyorum. TTB’nin bugün başına oturan zat geçmişte sözde Ermeni Soykırımını sözde kısmını kullanmadan ifade etmekten çekinmemiş, Türk devletine, milletine zaman zaman kinini kusmaktan çekinmeyen bir zattır. Bu zatın başında olduğu bir kurumun da bunu yapabilecek yetenekte ve milli bilinçte olduğunu da düşünmüyorum. Bunun haricinde bizim gibi TTB ile arasına kırmızı kalın bir çizgi çekmiş tabip odaları arasında da bu konuşuldu. Belki biz de böyle bir organizasyona girebiliriz.

'DÜNYAYA HAYKIRMALIYIZ'

Yanıtın sadece Lancet’te yayınlanması da yetmez. Bütün dünyadaki bilim camiasında bu derginin yaptığının ne kadar çirkin olduğunu bilimsel faaliyetlerin ve bilimsel yayıncılığın kirletildiğini, delillendirerek haykırmak gerekir. BM zaten Karabağ’ın Azerbaycan’ın Ermenistan’ın işgali altındaki toprağı olduğunu tescillemişti. Bu yazı bunu tamamen görmezden gelerek sanki Türk devleti bir saldırıya geçmiş gibi yansıtıyor. Kaldı ki Türk devletinin lojistik katkısının haricinde bir katkısı olmadı. Yazı nereden tutarsanız elinizde kalıyor. Bütünüyle iftira.

BİLİMSEL İÇERİĞİ YOK!

“Bu yazının bilimsel bir içeriği yok tamamen siyasi bir yazı. Üst düzey bilimsel dergiler bu tür şeyleri zaman zaman yapıyorlar. Maalesef burada bilim yoluyla kazandıkları itibarı başka yollarda kullandıklarını gösteriyor. O yüzden bizim ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini de gösteriyor. Bilim insanı olan herkesin her sözüne kanılmaması gerektiğini de gösteriyor. Bilime küsmememiz lazım. Ama sonuçta bu dergileri yayınlayanlar da insan. Yaptıkları işe siyasi görüşlerini de katabiliyorlar ve çok çirkin oluyor. Amaçları yıpratmak. Türk devletine, Türk Milletine karşı önyargıları var. Bunu kustukları bir yazı bu. Ermeni lobisinin ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz.

'YURTDIŞINDAKİ TÜRKLER  SÖZ SÖYLEMELİ'

Yurtdışında çalışan vatanına milletine bağlı, üst düzey bilim kurullarında çalışan çok sayıda bilim insanımız var. Bizim bu insanlarımızı da organize etmemiz gerekir. Oradan da ayrıca bir cevap gelmesinde büyük yarar olduğunu düşünüyorum.”

‘LANCET İTİBARINI KAYBETTİ'

Ordu Tabip Odası Başkanı Ali Coşkun, Karabağ’daki işgalin ve Kovid19 şartlarında yaşanan savaşın sorumlusunun Ermenistan olduğunu, bunun tam tersi bir yansıtmanın yapıldığını belirtti. Makale için “Yalan, baştan aşağı iftira” ifadelerini kullanan Coşkun, bilimsel ve örgütlenmiş şekilde protesto yazılarıyla cevap verilmesi gerektiğini ifade etti. Coşkun şunları söyledi:

'LOBİLER HAKİM'

“Şu anda bu dergi itibarını kaybetmiştir bence. Bu dergi gerçekten tıp dergisi olarak ciddi bir üne sahiptir. Ama şunu da çok iyi biliyoruz. Bu dergilerin mutlaka yönetici kısımlarında paraya global güçlere hakim olan, Müslümanlara, Türklere düşman olan Ermeni grupları, lobiler hakim. Bu olay da bunu gösterdi. İşgalci olan Ermenistan olmasına rağmen, Kovid19 döneminde bir savaşın çıkmasının sebebi Ermenistan olmasına rağmen bunu tam tersi gösterdiler, bütün dünyaya kendi dergilerinin adını kullanarak taraflı ve düşmanca bir tavır yansıttılar. Bu bizim tarafımızdan asla kabul edilmeyecek bir durumdur. Yalan, baştan aşağı iftira. Milletimizi devletimizi rencide edici tamamen yalanlarla bezenmiş bir iftira yazısı. Ben inanıyorum ki Türkiye'deki hekimlerimiz bundan haberdar olacaklar ve bu dergiye hem bilimsel olarak hem de örgütlenmiş olarak protesto yazılarıyla en güzel cevabı vereceklerdir.

“Eğer siz büyük bir millet olmazsanız bunlar böyle bir şey yapmazlardı. Biz ne kadar büyük bir devlet ve milletiz ki artık eskiden diplomatik olarak halı altından yaptıkları karalama kampanyalarını aşikar, her türlü diplomatik nezaketi göz ardı ederek açıkça yapmaktadırlar. Ama hiçbir yere varamayacaklar. Bu toplum bu millet gideceği hedefe mutlaka gidecektir. Kendileri de bu yaptıkları yanlışlar içerisinde boğulacaklardır.

“Ülkemizdeki bütün siyasi görüşlerin artık bunun farkına varması ve kenetlenmesi gerekiyor. El birliğiyle karşı koymamız gerek. Biz hekimler Tıbbiyeli Hikmet ruhunu asla kaybetmemeliyiz. Hem devletimizi hem milletimizi hem de mesleğimizin onurunu kurtaracak şekilde birleşmemiz, savunma yapmamız gerektiğini düşünüyorum.”

YAZIDAKİ UYDURMALAR

Azerbaycan Ordusu misket bombaları kullanıyor.

Azerbaycan Ordusu hastaneleri, kiliseleri, anaokullarını ve okulları bombaladı.

 Türkiye Cumhuriyeti’nin Azerbaycan’a politik ve askeri desteği, savaşa müdahil olması ile durum karmaşıklaştı, bu nedenle salgın Ermenistan'da çok fazla zayiata yol açtı!


Aydınlık