Çay attı, THK, Tamam, İstifa, Uçak yok
Çay attı, THK, Tamam, İstifa, Uçak yok!
PKK saldırısı bu, tüm yurtta organize, yanıcı, patlayıcı maddeler bulundu,
Çay attı, THK, Tamam, İstifa, Uçak yok!
Kripto Fetöcülerin de yardımıyla yapılmış olabilir, tüm ABD maşaları eşgüdümle turistik ve tarım yapılan yerleri yok etmeyi amaçlıyor
Otel için, rant için, tiyatro, gitsin de kim gelirse gelsin!
ABD, Türkiye'ye yönelik yeni tipte bir savaş başlatmıştır.
Otel için, rant için, tiyatro, gitsin de kim gelirse gelsin!
Bu saldırı doğrudan doğruya, Türkiye'nin ekonomisine, turizmine, tarımına yapılmıştır. İlan ediyoruz; Hedef Türkiye'dir.
Çay attı, THK, Tamam, İstifa, Uçak yok!
Bu yangınlar, Biden yangınlarıdır! Türkiye'yi yakmak istiyorlar. Türkiye ekonomisine yönelik çeşitli finansal merkezlerden beklediğimiz saldırılar, orman yangınlarıyla gelmiştir
Otel için, rant için, tiyatro, gitsin de kim gelirse gelsin!
ABD'nin bu yeni tip savaşta kullandığı alet PKK'dır, HDP'dir, FETÖ'dür. Eline çakmağı alanlar, ormanlarımızı yakanlar PKK ve FETÖ kumandasındaki unsurlardır. Kesin deliller mevcuttur.
Çay attı, THK, Tamam, İstifa, TOMA yok!
Yangınlar bu savaşın yeni bir cephesidir. Mehmetçiğe sıkılan kurşunla, ormanlarımıza dökülen benzin aynı amaca hizmet etmektedir. Ancak Amerikan silahlarıyla başaramadıklarını, kibrit ve çakmaklarla da başaramayacaklardır.'
Çay attı, THK, öldük, bittik, Asker yok!
Biden'ın 24 Nisan'da Türkiye'yi soykırımcı ilan ederek öttürdüğü hücum borusu, bugün orman yangınlarıyla devam etmektedir.
Çay attı, THK, öldük, bittik, mahvolduk, Asker yok!
Alevlerin ortasında canla başla mücadele eden itfaiyecilerimizi, orman personellerimizi, askerlerimizi, pilotlarımızı, köylülerimizi, gençlerimizi, kadınlarımızı, emek veren herkesi selamlıyoruz.
Çay attı, rant için, otel yapacak, devlet yok!
Bu yangınların bir amacının da iç cephede birliği ve disiplini bozmak, çeşitli kışkırtmalar yaratmak olduğu çok açıktır. Yangınların pususunda olanlar harekete geçmişlerdir. Savaş devam ederken, bozguncular yangınların üzerine benzinle gitmektedirler.
Otel için, rant için, tiyatro, gitsin de kim gelirse gelsin!
Daha önce ''büyük felaketler olsun, seller, depremler, yangınlar olsun, hükümet devrilsin'' diyerek açıkça niyetlerini belli eden sözümona gazetecileri Milletimiz hatırlayacaktır. Şimdi de ateşleri söndürmek için değil, yükseltmek görev başındalar. Biden planlarının içinde devlete, millete, topluma ve doğaya da düşman oldular. Yeter ki Türkiye içine girdiği savaşı kaybetsin, diz çöksün ve teslim olsun.
Çay attı, uçak yok, Libya'da ne işimiz var, gitsin de ülke yansa da olur, deprem olsa da,
Yangını çıkaran ABD'ye, kibriti çakan PKK'ya tek söz edemeyenler, kundakçıya yardakçı olmaktadırlar
Çay attı, nerede bu devlet, devletiniz aciz, Suriye ne işimiz var!
Karamsarlık, yıkıcılık, çaresizlik propagandası bozguncuların en büyük sermayeleridir. Yürekleri bu milletle çarpmamaktadır. Dertleri millet değildir, ormanlarımız değildir. Alevlerin içinde döktükleri timsah gözyaşları, o yangınları söndürmeyecektir.
Çay attı, maalesef Azerbaycan'a yardım gönderdik, Karabağ'da ne işimiz var!
Evi, bahçesi, hayvanları yanan Milletimizin acılarıyla, gözyaşlarıyla, bozguncuların gözyaşları aynı değildir.
Çay attı, öldük, bittik, Help me,
Milletimizin gözyaşlarında dahi kararlılık vardır. Bozguncuların gözyaşları ise milleti kandırmak içindir, karamsarlık yaymak içindir. Ağlayarak savaşılmaz ve ağlamak için savaşılmaz.
Çay yok, uçak attı, THK'na ne işimiz var!
Cephede Mehmetçiğimiz umutla savaşıyor. Yenileceğiz diye haykıran tek bir Mehmetçik göremezsiniz. Yanacağız diye alevlerin arasına atlayan tek bir itfaiyeci bulamazsınız. Boğulacağım diye dumanlara atılan tek bir ormancı yoktur. Atatürk bu millete ölmeyi emrederken dahi iyimserdi ve kararlıydı. İstiklal Savaşı da bu tavırla kazanıldı.
Çayda ne işimiz var, 128 milyon uçak nerede, bonzai fazla geldi..
Sosyal medyada profesyonel fotoğrafçılarıyla yanan ormanları arkalarına alarak, elleri başlarında poz verenler Türk Milletine önderlik edemezler. Girdikleri hiçbir savaşı da kazanamazlar.
Yangını çıkaran ABD'ye, kibriti çakan PKK'ya tek söz edemeyenler, kundakçıya yardakçı olmaktadırlar.
Helikopter attı, çay yok, TOMA'da ne işimiz var!
Emperyalizm, sosyal medya ordularıyla başlattığı ''helpturkey'' etiketini servis etti ve bu çağrı gündeme oturdu. Tamamen Türkiye'yi aciz göstermek için kurgulanan bu etiketin %71'inin, yani 2 milyon adedinin sahte hesaplardan atıldığı tespit edilmiştir. Yine aynı etiketi taşıyan tivitlerin %25'inin de ABD'den atılması, operasyonun merkezini göstermektedir. Henüz 7 noktada yangın varken, 60 Merkezde yangın olduğu yalanıyla yayılan paylaşımlar, tek merkezden yönetilmiştir. İyi niyetlerle bu etikete destek veren yurttaşlarımızı ayırıyoruz ve uyarıyoruz. Ancak bir kasıtla bu kampanyaya sarılan bozguncuların bilinçleri ve ruhları tamamen bu milletten kopmuştur.
Termik Santralde ne işimiz var, çaylar neden hangarda?
Günlerdir milli imkanlarımızla verdiğimiz büyük mücadeleye dair duyarlılığı olmayanların, İspanyol uçaklarının gelişine nasıl heyecanlandıklarını ve nasıl bir aşkla bağlandıklarını acıyarak izliyoruz.
Benzer yöntemlerle yürüyen ''Global Call'' operasyonu da aynı oyunun bir parçasıdır. Atlantik işbirlikçileri, Türkiye'yi yakanları yardıma çağırıyor. Ancak ihanet beceremez, hainler beceriksizdir.
Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin, şeytanla bile işbirliği yaparım!
İlk günden beri Biden tayfası ve medyası yangın alanlarında asker yok, jandarma yok, TOMA yok diye propaganda yaptılar. Hatta bazı köşe yazarları, Hükümetle ordu arasında güvensizlik olduğunu yazarak, tam da Rand Corporation raporlarına uygun şekilde fitne görevlerini yerine getirdiler.
Oysa Mehmetçiğimiz ve polisimiz ilk andan itibaren mücadelenin içindeydi. Yine TSK'ya ait İHA'ların, helikopterlerin, çıkartma gemilerinin, çok sayıda itfaiye ve benzeri araçların yangın bölgelerinde görev başında olduğu bilinmektedir. Millî Savunma Bakanlığımız mücadele hattındaki askerlerimizin bilgilerini kamuoyuna sunarak bu çok yönlü fitneyi bertaraf etmiştir.
Demokrasilerde parti kapatılmaz, Demirtaş, Kavala neden içeride!
Özellikle CHP'li Belediye Başkanlarının ve temsilcilerinin bir ağızdan yaptıkları uçak ve helikopter yok propagandasının da gerçek dışı olduğu görülmektedir. 200'ü aşkın noktada yangına müdahale ve soğutma çalışmaları devam ederken, her ateş parçasına anında uçaklar yetişememiş olabilir. Ancak özellikle Muğla'da hem uçaklar, hem helikopterler çok yoğun bir şekilde yangınlara müdahale etmişlerdir. Öyle ki, Bir belediye başkanı uçak yok diye ağlarken, üstünden uçak geçiyor. Canlı yayınlarda yalanları sönmüştür
Tamam helikopter var ama çay ve TOMA yok!
Kılıçdaroğlu, yangınlarla mücadele sürerken, yanan alanların imara açılacağını söyleyerek, yeni bir yalan ve kışkırtma peşindedir. İnsanlar kovalarla su taşırken, hiçbir gerçeğe dayanamayan bu açıklama bozgunculuk değil de nedir? Bu çıkışların devamında hükümetin bu amaçla bilerek orman yaktığını belirtecek kadar çukura batmışlardır. Ormanları yakan müttefikleri HDPPKK'yı kollamak için başvurmayacakları yöntem yoktur. Oysa yanan alanlara dair bütün gerçekler anayasa ve kanunlarda sabittir.
Otel attı, çay yapacaklar, Kıbrısta ne işimiz var!
Özellikle CHP Muğla Milletvekillerin başını çektiği korku yayma, yalan ve karamsarlık propagandası, ''yangınlar termik santrale ulaşırsa büyük bir patlama yaşanır ve infial olur'' açıklamalarıyla başta bölge halkında bütün milletimizde paniğe yol açtılar. Özellikle bu açıklamaları yapan milletvekilleri, anlattıklarının gerçek olmadığını en iyi bilen kişilerdendir. Günler öncesinde patlayıcı tüm maddeler santralden tahliye edilerek, tüm tedbirler alınmıştır. 5 Gündür Termik Santral yanacak diyorlardı, bugün termik santralde ufak hasarlar dışında hiçbir problem yoktur. Buna rağmen kameralar karşısında bilime ve mantığa tamamen aykırı olan bu açıklamaları yapmak, ancak milletten tamamen kopmuş, bozgunculuğa batmış ve kendi kişisel hesaplarını her şeyin ötesine koyan bir anlayışla mümkün olabilir.