Ataol Behramoğlu'nun, 'Neden hapiste?' diye sorduğu Selahattin Demirtaş'ın, sonuçlanan davalarda aldığı hapis cezaları bulunuyor. Devam eden davalarda ise 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Demirtaş'ın çok sayıdaki örgütsel eylemi de dosyalarda yer alıyor.
Behramoğlu, "Selahattin Demirtaş neden hapiste? Bilen var mı? Öğrenmeye çalıştığınızda karşınıza birbirine karışmış bir sürü suçlama çıkıyor. Yalan dolan. Ne zaman çıkacak, belli değil. İçerideyken babasını kaybetti. Topluma bu acıları yaşatanlara, beni Türklüğümden utandıranlara lanet olsun." ifadelerini kullandı.
Aydınlık, Demirtaş'a bugüne kadar verilen hapis cezaları, devam eden dosyalarına ilişkin bilgileri derledi.
HAPİS CEZALARI
Demirtaş’a İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince 7 Eylül 2018’de verilen ve istinaftan geçen 4 yıl 8 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanmıştı. Demirtaş’a bu ceza, 7 Mart 2013 tarihinde İstanbul’da yapılan Nevruz etkinliğinde yaptığı konuşmaya ilişkin verilmişti. Demirtaş, Ankara 44. Asliye Ceza Mahkemesinde, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet” suçundan yargılandığı davada ise 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. İstinaf mahkemesinden geçen bu kararın Yargıtay’daki temyiz incelemesi devam ediyor. Demirtaş’a, önceki Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’a yönelik “Terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandığı davada “Terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Bakırköy 46. Asliye Ceza Mahkemesi de Demirtaş'a "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 3 yıl 6 ay hapis cezası vermiş, bu karar istinaftan geçmişti. Devam eden Kobani davasında açıklanan esasa ilişkin mütalaada ise Demirtaş'ın "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan bir, aralarında Yasin Börü'nün de bulunduğu 6 kişinin öldürülmesine ilişkin "nitelikli insan öldürme" suçundan 6 olmak üzere toplam 7 kez ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talep ediliyor.
ÖRGÜTSEL EYLEMLERİ
Kobani davasında Cumhuriyet savcısı tarafından sunulan 5 bin 268 sayfalık esas hakkındaki mütalaada, Selahattin Demirtaş'ın yıl yıl gerçekleştirdiği örgütsel eylemlere yer verilmişti. Mütalaada Demirtaş'ın eylemlerinden bazıları şöyle sıralanmıştı:
13 Temmuz 2008 tarihinde Selahattin Demirtaş ile Ahmet Yıldırım isimli şahsın yaptıkları görüşmeye göre, Demirtaş demokratik özerklikle ilgili çalışmaları bizzat yaptı ve 2008 yılında bu konularda bir akademisyenden yardım aldı.
12 Eylül 2008 tarihinde Selahattin Demirtaş ile Nadir Yıldırım isimli şahsın yaptıkları görüşmeye göre, Bingöl kırsalında ölen örgüt mensuplarının cenazelerinin defni ile ilgili olarak KCK/TM sözcülerinden Nadir Yıldırım, Selahattin Demirtaş'ı arayarak yardım istedi.
16 Şubat 2009 tarihli Selahattin Demirtaş ile Mazlum Tekdağ isimli şahısların yaptıkları görüşmeden; KCK/TM sosyal alan merkezine bağlı gençlik komitesinde faaliyet yürüten Mazlum Tekdağ'ın belediye başkanlığına aday olan şahıslara örgütsel eğitimler verileceği hususlarında Selahattin Demirtaş'a bilgi verdiği belirlendi.
16 Şubat 2009 tarihli Selahattin Demirtaş ile Ali Şimşek isimli şahısların yaptıkları görüşmeden, KCK/TM üyesi Ali Şimşek'in terör örgütü elebaşısının yakalanmasının yıl dönümünde Diyarbakır'da çıkan olaylarla ilgili basın açıklaması yapmayı planladıkları, bu konuyu Demirtaş'a aktardığı, Demirtaş'ın bu olaylar için basın açıklaması değil meydanda çok fazla geniş katılımlı yürüyüş yapmaları, geniş katılım için herkese ve yerel basına haber vermeleri yönünde talimat verdiği tespit edildi.
TERÖRİST CENAZELERİNE KATILDI
Mütalaada Demirtaş'ın 2010 yılında BDP genel başkanı olduğu, bu dönem içerisindeki eylemleri başkan olarak gerçekleştirdiği kaydedildi.
28 Temmuz 2010 tarihli olay tutanağına göre Selahattin Demirtaş, izin alınmadan ve örgüt çağrısı üzerine düzenlenip PKK terör örgütünün propagandasına dönüşen ve şiddete dönüşmesi nedeniyle zorla dağıtılan etkinliğe katıldı.
Selahattin Demirtaş, izin alınmadan ve örgüt çağrısı üzerine düzenlenen ve dağılma ihtarı yapılmasına rağmen dağılmayan ve bu şekilde yasadışı PKK terör örgütünün propagandasına dönüşen mitinge katıldı.
Demirtaş, milletvekili olmasına rağmen PKK terör örgütü ve illegal uzantılarının yaptığı eylem çağrıları doğrultusunda Tunceli'nin Pülümür ilçesi kırsalında güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada öldürülen terör örgütü mensuplarının Diyarbakır'daki cenaze törenlerine katıldı.
PKK'LI TERÖRİSTLERİ ÖVDÜ
Selahattin Demirtaş'ın, 14 Ekim 2012 tarihinde Ankara Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda BDP'nin 2. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmasında sık sık "Kürdistan" ibaresini kullandığı, tutuklu veya hükümlü olan PKK terör örgütü mensuplarını "siyasi rehine" olarak lanse ettiği, devlet ve hükümet yetkililerine hitaben "muhataplarınız Öcalan, KCK yetkilileridir" şeklinde çağrıda bulunduğu, konuşmasında öldürülen bazı PKK terör örgütü mensuplarını övdüğü tespit edildi.
KOBANİ ÇAĞRILARI
7 Ekim 2014 tarihinde ANF isimli internet sitesinde "Eşbaşkanlar sınır nöbetinde" başlıklı haberde, DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, DBP Eşbaşkanı Kamuran Yüksek ile HDP’li milletvekillerinin Dewşen Köyü’nde sınır nöbeti tutan halkı ziyaret ettiği Demirtaş'ın burada, “Kobane her yerdir. Van, Amed, Hakkari, Erzurum’dur. Her yer aynı onurlu duruşla ayaktadır” dediği yer aldı.
Demirtaş'ın 19 Eylül 2014 tarihinde, "Gençlere IŞİD'e karşı cephede savunma çağrısı yapıyorum. Bugün herkesin Kobani'nin yanında olma günüdür, Suruç'ta insanlar çadır açacak, Sivil eylem ve etkinlikler yapacaklar ama bununla yetinilmemeli. Bütün gençlere IŞİD'e karşı cephede savunma çağrısı yapıyorum. Bugün Kobani'de insanlık onuru savunuluyor, madem ki uluslararası güçler sessiz kalıyorsa, madem ki Türkiye bu kadar sessiz kalıyorsa, Türk'ü ile Kürd'ü ile Alevi'si ile Sünni'si ile gençler gidip Kobani'de IŞİD barbarlığına karşı direnebilmelidir. Açıkça bu çağrıyı yapıyorum, bu bir insanlık borcudur aynı zamanda." şeklinde açıklamaları basında yer aldı.
ÖZERKLİK TALEBİ
ANF'de 15 Eylül 2015 tarihinde yer alan habere göre HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Yüksekova'da yaptığı konuşmada, öz yönetim istediklerini belirtti. Demirtaş, AKP ve Erdoğan'a karşı ortak mücadele çağrısı yaparak, "Omuz omuza, el ele dik duralım ve bu saldırılara geçit vermeyelim" diye konuştu. Demirtaş, "Halkımızın elde ettiği görkemli zafere tahammül edemeyenler, bu iradeye günbegün saldırmaktadırlar. Bu saldırıların en şiddetli olduğu Gever'de halkımız görkemli bir şekilde direniyor. Selam olsun bu direnişe. Cami, kilise ve cemevi ayrımı yapmaksızın, herkes özgürce ibadetini yapacak. Bir de herkes kendisini yerelden yönetecek, öz yönetim olacak. Bu da demokratik özerkliktir. Bu 3 demokratik formülle yola çıktık" ifadelerini kullandı.