Avrupa ifade özgürlüğü, demokrasi ve özgürlük gibi değerlerin üzerine beton dökeli çok oldu. Emperyalizmin çıkarlarının peşinde koşan Avrupa yöneticileri kendi ülkesine ve kendi halkına hızla yabancılaştı. İnsanlığın büyük değerlerini savunan aydınlar ise Avrupa’da cadı kazanına atılıyor
Aydınlanma devrimi sayesinde Avrupa’da tez, antitez, sentez, zıtların varlığı ve sebep sonuç ilişkisi gibi felsefik ilkeler ve akımlar gelişti. Ancak günümüz Avrupa’sı bugün ne halde? Karanlığa ışık tutan düşünceye ve bilime ne oldu?
3S KURALI: SALDIRI, SANSÜR, SUSTUR
Avrupa yeniden “Ortaçağ” karanlığına mı sürükleniyor? Örneğin gündemdeki bir konuyu her boyutuyla ele almak istediğinizde, ‘psikolojik linçle’ karşılaşabilirsiniz. Ya da tartışma programlarında herhangi bir aydın, ‘sebep, süreç ve sonuç’ bütünlüğü içerisinde analiz yaptığında, karşısında moderatör dahil herkesi bulabilir. Şunu sorabiliriz: Gerçeği kim söylerse söylesin, söyleyeni ‘teşhir ederek’ gerçeğin üstü örtülebilir mi?
Alman siyasetçi Sahra Wagenknecht, halka şu soruyu soruyor; ‘susmayı mı tercih edeceksiniz yoksa ifade özgürlüğünü mü?
Maalesef kamuoyunun önemli bölümü hala susmayı tercih ediyor ve konuşulması gerekeni konuşamıyor. Peki neden? Çünkü sistem aklı size soru yönelttiğinde, peşin hazırladığı cevapları vermelisiniz. Cevabınız ‘sistemin’ dışındaysa, kafanıza ‘unortohodox’ yani ‘alışılmışın dışında’damgasını yersiniz. Devamla size ayar çekilir ve ‘3S’ operasyonu uygulanır. Bunlar psikolojik saldırı, sansür ve susturmadır.
BASIN NE KADAR ÖZGÜR
Nihayet kamuoyu karşısında itibarsızlaştırılarak, ‘komplo teorisyeni’ vs. ‘şüpheli’ durumuna düşebilirsiniz. Örneğin Almanya’da her hanenin ayda 18 avro yayın vergisi ödediği ‘kamu yayıncılığın’ kapıları, artıktanınmış ‘muhalif’ şahsiyetlere kapalı gibi gözüküyor.
İçişleri Bakanlığı 2023’te ‘dezenformasyon’la mücadele amacıyla, Alman basın ajansı DPA’nın da desteklediği “Use The News” şirketine, 1 milyon avro ödenek aktardı. Hamburglu gözüken ‘Use The News’ şirketin web sitesinde, ABD merkezli ‘News Literacy Project’adlı eğitim kurumu da partnerler arasında yer alıyor.
Sadece kamu yayıncılığına ödenek verilmiyor, mesela Der Spiegel dergisine ABD’de bulunan Bill ve Mellinda Gates Vakfı, 2,3 milyon avro finansman desteğinde bulunmuş. Der Spiegel’in açıklamasına göre, ödenek derginin ‘küresel toplum’ projesine yatırılmış. Ancak bu konu ‘eleştiriye ve objektif’ değerlendirmeye açık değildir. Ana akım medya özgür olabilir mi?’ sorusuna karşı, ‘komplo teorisiyle’ suçlanabilirsiniz. Bu bağlamda Alman kamusal yayıncılığın ‘bilimsel gerçekleri yok sayarak, transseksüellik konusuna ideolojik yaklaşımını’ eleştiren 1600 bilim insanının imzaladığı mektup, görmezden gelinmişti. Bu durum yine ‘basın ne kadar özgür?’ sorusunu, akıllara getirmişti. Dolaysıyla kamuoyuna düşüncelerini aktarmaya çalışan tanınmış isimler, artık ‘dezenformasyonlara ve komploculuğa’ takılmamak için, sosyal medya aracılığıyla fikirlerini paylaşmaya çalışıyorlar.
ALIŞALAGELMİŞİN DIŞINA ÇIKANLAR
Diğer yandan bir ‘korku’ dalgasının yükselişi ve etkisi de hissedilmektedir. Özellikle 2020 pandemi döneminden bu yana, topluma “korkunun” enjekte edildiği görülüyor. Korkunun ‘sebeplerini’ iki anket şirketi şöyle analiz ediyor: İnsaİnstituts’a göre Almanların %62’si ‘sağın’ güçlenmesinden, KestCNC’ye göre ise Almanların %53’nün ‘kitlesel mülteci göçünden’ korktuğunu söylüyor.
Siyasetçi Sahra Wagenknecht, ‘korku algılarda yer edindiğinde mantık, sorgulama ve eleştiriyle yer değiştirerek, geriye yönetilmesi ve yönlendirilmesi kolay olan insanlar bırakır’ diyor.
Ancak Avrupa’da korkunun hedefi sadece toplumu ‘susturmakla’ sınırlı kalmıyor.
Hedefte ‘alışılmışın dışında’ davranan, düşünen, hareket eden devlet adamları, parti liderleri, emekli askerler, bilim insanları, ekonomistler, öğretim üyeleri, aydınlar, sanatçılar, teologlar, yazarlar, gazeteciler ve daha niceleri var.
SUSTURMA MEKANİZMASI
Hiyerarşiye göre de susturma mekanizması işliyor gibi. Herkesin bir dengi var; örneğin devlet adamını ‘Gladyo’, bağımsız siyasetçileri sistem partileri, bilim insanlarını safsata ve serbest gazetecileri holding medyası susturmaya çalışır. Çünkü susturulmak istenen şahsiyet, mevcut sistemin gündemine, modasına, kültürüne, propagandasına ve sosyoekonomik siyasi konseptine ‘uygun’ değildir. Şimdi dönem dönem ana akım medyanın eleştiri oklarının hedefinde olan ve sistem tarafından “susturulmak” istenilen, bazı Avrupalı şahsiyetlerin özelliklerine ve ortak noktalarına bakmaya çalışalım.
Robert Fico / Slovakya Başbakanı
Ukranya’ya yapılan silah sevkiyatına karşı çıkıyor, Rusya’ya uygulanan yaptırımları eleştiriyor ve ABD’nin bölgedeki politikalarına sesini yükseltiyor. 16 Mayıs 2024 günü “Gladyo” tipi silahlı saldırıyla susturulmak istendi.
Viktor Orban / Macaristan Başbakanı
NATO’nun Avrupa’daki etkisini eleştiriyor, ülkesinin NATO’dan ayrılmasını tartışıyor, Rusya’ya yaptırımların kaldırılmasını istiyor, yabancı fonları ve LGBT faaliyetlerini sınırlıyor.
Aleksandar Vucic / Sırbistan Cumhurbaşkanı
Çin ve Rusya ile dostluğu savunuyor, Rusya’ya yaptırımlara katılmıyor, Çin’in stratejik Bir Kuşak Bir Yol girişiminde Sırbistan’ın kalkınmasını İpek Yolu’yla birleştirmek istiyor.
Gerhard Schröder / Eski Almanya Başbakanı
‘Biz BMGüvenlik Konseyi kararı olmadan, 1999’da NATO’yla birlikte bağımsız bir devlet olan Yugoslavya’yı bombaladık ve ABD Ukrayna’nın barış girişimini engelledi’ dediği için, ana akım medya son dönemde hakkında ‘Putin’e yakındır’ propagandası yapmaktadır. Federal Mecliste kullandığı ofisten, önceki yıl çıkartıldı. SPD partisinden ihracı gündeme gelen Schröder, savaş retoriğinden uzak duruyor. ‘Rusya ve Putin düşmanımızdır’ cümlesini kendisine söyletemediler.
Marine Le Pen / Ulusal Birlik Partisi (RN) Lideri
Ulusal Birlik Partisi (RN) Lideri Marine Le Pen Avrupa Birliği’nin dayatmalarına karşı ulusal egemenliği ve ekonomik vatanseverliği (Partiotisme economique) savunuyor. Rusya dostu olarak bilinen Le Pen, Macron’un savaş çığırtkanlığının karşısında duruyor, Ukrayna’ya ağır silahlar verilmesine ve asker gönderilmesine karşı çıkıyor, ABD ve NATO’ya hayır diyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron genel seçimlerde Le Pen’in partisinin kazanması durumunda ülkenin bir “iç savaşa” gideceği korkusunu yayıyor. Başbakan Gabriel Attal “Rusya ile askeri ittifakı” savunduğunu, Yeşillerin Lideri Marie Toussaint Le Pen’in “Rus ajanı” olduğunu ve sosyal demokratların AP adayı Raphael Glucksmann RN’in Rusya hesabına “Beşinci kol” faaliyeti yürüttüğünü söylüyor.
Maximilian Krah / AfD'nin AP Seçimlerinde Liste Başı Adayı
Almanya Alternatif Partisi AfD'nin Avrupa seçimlerindeki liste başı adayı Maximilian Krah, AfD’nin ABD'ye karşı daha fazla Alman “egemenliği” karşılığında Rusya ve Çin dostluğunu savunuyor. Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımlardan vazgeçilecek ve "Almanya'nın Avrasya Ekonomik Birliği ile ilişkileri geliştirilecek" diyor. AfD Çin'in Yeni İpek Yolları girişimi güçlü bir destek buluyor.
Sahra Wagenknecht / BSW Parti Lideri
Wagenknecht ‘Rusya’ya yaptırımlar Alman ekonomisine ve halkına zarar veriyor, çözüm silah değil diplomasidir, Almanya’nın çıkarlarıyla ABD’nin çıkarları birbiriyle örtüşmüyor, tekellere karşı Made in Germany vs.’ dediği için; ayrıldığı eski partisinden, holding medyasından ve diğer sistem partileri tarafından ‘Putin yanlısı’ gibi damgalanmaya çalışılıyor. ARD ve ZDF televizyonları seçim döneminde BSW partisini, programlara çağırmadılar.
Jacques Cheminade / Fransız Solidarité et Progrès Lideri
Fransız Solidarité et Progrès (Solidarite e Progre Dayanışma ve ilerleme) Partisi Lideri Jacques Cheminade. Fransız Solidarité et Progrès Partisi Fransa'da örgütlü olduğu gibi Avrupa Birliği (AB) ve uluslararası düzeyde de etkin bir siyasi hareket. Parti, Fransa'nın NATO'dan ve AB’den ayrılmasını, uluslararası düzeyde ise finans kapitalin hegemonyasından kurtulmak için yeni bir Bretton Woods sistemi öneriyor.
Thierry Baudet / Hollanda Demokrasi ve Forum Partisi Başkanı
Demokrasi için Forum partisi FVD’nin lideri Thierry Baudet, AB ve NATO karşıtı tavrıyla ve Kovid19 pandemi dönemindeki uygulamaları eleştirmesiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Diğer yandan global iklim sorunun ‘insan yapımı’ olduğunu ve dünyayı bir ‘azınlık elitin’ yönettiğini ifade eden Baudet, milliyetçi siyasetleriyle bilinmektedir. Liberal solcu Geert Mak ile yayınladıkları bir kitap, yoğun tartışmalara neden oldu. Geçen yıl kendisine bir Ukraynalı saldırgan tarafından ‘turuncu şemsiyeyle’ fiziki saldırı yapılmıştı.
Christoph Hörstel / Die Neue Mitte Partisinin Lideri
ABD’deki 11 Eylül 2001 ikiz kulelerine yapılan saldırıda, CIA’nın parmağı olduğunu, belgelere dayanarak kamuoyuyla paylaşmaya çalışmıştı. ‘Komplo teorisiyle’ damgalandı. Türklerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy vermelerini olumlu bulmuştu. ‘ABD, Suriye’nin kuzeyindeki petrolü kendi kontrolüne geçirmek için, Batı yanlısı Kürtleri ve Sünnileri destekliyor’ analizini yazmıştı. İsrail’in Ortadoğu’nun tek ‘terör gücü’ olduğunu ve soykırım yaptığını söylüyor.
Yanis Varoufakis / Eski Yunanistan Maliye Bakanı
Nisan’da Berlin’e davet edildiği Filistin Kongresi’ne ve İktisat Üniversitesi’nde konuşma yapması yasaklandı. Polisin engellediği kongreye katılamayan Varoufakis’e, görsel iletişim ve Almanya’ya geçici süreliğine giriş yapması da yasaklandı. Bu bağlamda sonraki haftalarda 1000’e yakın Alman üniversite doçenti, Filistin yanlısı öğrencileri destekledikleri için ‘susturulmak’ istendiler. ‘İlerici Enternasyonal’in kurucularından olan Varoufakis, IMF’nin Yunanistan’a girmesini engellemeye çalışmıştı, Küba’da bir konferansta ABD’yi eleştirmişti ve dolar hegemonyasına karşı alternatif çalışmalar yapmıştı.
Karin Kneissl / Eski Avusturya Dışişleri Bakanı
‘Ben Avusturya ve Avrupa’dan kovuldum’ açıklamasını yapan Kneissl, düşüncemi özgürce ifade edebildiğim Lübnan’a yerleştim, diyor. Rusya St.Petersburg’da üniversite öğretim üyeliği de yapan Kneissl, burada ‘ideolojilerden bağımsız her şeyi konuşabilir ve tartışabilirsiniz’ diyor. Eski bakan Avusturya’da ‘Putin’e yakın, KGB ajanı’ ithamlarıyla eleştirilerin ve saldırıların hedefindeydi. 2020’de yazdığı kitapları ‘boykot’ edildi ve kendi deyişiyle ders verme faaliyetleri ve iş yapması da‘yasaklandı’. Rusya’ya gidip geldiğinde Viyana havaalanında sorguya çekildi. Kneissl RT de (Russia Today) yazdığı dönemde, ‘nefret’ kampanyaları ve ‘ölüm tehtidleriyle’ karşı karşıya kaldı.
George Galloway / İngiltere Milletvekili
İngiltere Parlamentosu'nun yeni üyesi George Galloway İngiltere hükümetini Gazze katliamına ortak olmak ve Kıbrıs askeri üsleri üzerinden İsrail'e silah ve mühimmat göndermek ile suçluyor. Galloway hem ‘muhalefet’ partisi olan İşçi Partisi'ni hem de iktidar partisini yerden yere vuruyor. Galloway, "Acaba İsrail pilotları Kıbrıs'taki üsse sigara ve kahve içmeye mi uğruyorlar yoksa açık hava hapishanesindeki sivilleri bombalamak için uçaklara bomba mı yüklüyorlar? Uçaklarımız İsrail’de hedef tespit edip, istihbarat toplayıp İsrail ile mi paylaşıyor?” açıklamaları ile dikkat çekti.
Mateusz Piskorski / Polonyalı Siyasetçi, Yazar
Piskorski, ABD ve neoliberal küreselleşme karşısındaki tutumuyla biliniyor. Bu bağlamda Piskorski Polonya’nın Rusya’yla dostluk ilişkileri içinde olmasını savunuyor. Piskorski, 16 Mart 2014’te yaklaşık yüzde 95 oranında Rusya’ya katılmak yönünde sonuçlanan referandumu destekledi. Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı özel askeri operasyonla oluşan yeni durumda Piskorski, net bir NATO karşıtı tutum aldı ve savaşın sorumlusu olarak NATO’nun doğuya genişleme siyasetini gösterdi. Mateusz Piskorski aynı zamanda Alexander Dugin'in “Büyük Uyanış Manifestosu” ve “Savaş Zamanı Yazıları” kitaplarını Polonya’ya tanıttı. Piskorski ayrıca çok kutuplu dünya için Türkiye’ye önem veriyor ve Polonya’yla Türkiye’nin ilişkilerinin geliştirilmesini savunuyor.
Mick Wallace / İrlandalı Siyasetçi
Wallace, özellikle Avrupa Parlamentosu üyesi olduğu dönemde, bir diğer İrlandalı vekil Clare Daly ile birlikte, NATO’ya karşı şiddetli çıkışlarda bulundu ve İttifakı “cani bir askeri pakt” ve “yıkıcı savaş makinesi” olarak nitelendirdi. Mick Wallace, Avrupa’daki medyanın çoğunun “ABD imparatorluğu tarafından satın alındığını” söylüyor. İrlandalı sosyalist, Ukrayna’daki savaştan NATO’nun “savaş makinesini” sorumlu tutuyor. Wallace, Ukrayna’daki savaşla “NATO’nun Avrupa’da varlığının güçlendirilmesi” ve “Amerikan petrolünün Rus petrolünün yerini almasının” amaçlandığını söylüyor. Wallace bu bağlamda Avrupa Parlamentosu’ndaki Rusya’yı “kınayan” metinleri protesto etti.
Willy Wimmer / Alman Siyasetçi, Eski OSCE Başkan Yardımcısı
Williy Wimmer yıllardır Alman hükümetlerinin ABD, Rusya ve dünyayla olan ilişkilerini eleştiriyor. “ABD’ye kukla olmak, Yugoslavya’ya savaş açmak ve Rusya’ya düşman olmak, Almanya’nın dünyadaki itibarını zayıflatmaktadır” diyen Wimmer, şu çarpıcı açıklamada bulunmuştu: “2014’de bizim katkımızla ABD UkraynaMaydan’da darbe yaptı. ABD kendi gözünden kuzeydeki Baltık devletlerinden Türkiye’nin Diyarbakır’ına kadar, bir çizgi çizmiştir. Bu çizginin batı tarafını kendi egemenliği altında görüyor.” Kapılarını kendisine kapatan ana akım medya, Wimmer hakkında ‘ulusalcı, komplo teorisyeni’ propagandası yapmakta.
Harald Kujat / Emekli Alman General
Mart 2022’de İstanbul’da RusyaUkrayna barış görüşmesine atıfta bulunarak, bunun sabote edildiği ve savaşın değil müzakerelerin sürdürülmesini vurguluyor. ABD istediği zaman Rusya’yla görüşüyor, ancak başka ülkelere bu ‘yasaklanıyor’ dediği için, örneğin Servus TV tartışma programında ‘susturulmak’ istendiği açıkça ortaya çıktı. General Kujat, “Rus kaynaklarının Alman teknolojisiyle buluşması, ABD açısından büyük tehdittir. Savaşları halklar değil egemen sınıflar ister” açıklaması, dikkat çekmişti.
Wolfgang Effenberger / Alman Yazar, Eski Asker
AB’nin ve NATO’nun ‘kara kitabı’, geoemperyalizm ve yeni faşizm konulu kitaplarıyla bilinen eski subay Effenberger, AB’nin ve NATO’nun barış ve savunma değil, tam tersine ‘savaş çığırtkanlığı ve saldırı’ örgütleri olduğunu anlatıyor.Effenberger bir sunumunda Türkiye’nin de yer aldığı haritayı göstererek, ABDNATO’nun buralarda ‘Atom bombası’ gizlediğini iddia etmişti. Ana akım medya hakkında ‘komplo ideoloğu’ eleştirisini yapıyor.
Dr. Daniele Ganser / İsviçreli Tarihçi
NATO, Gladyo ve derin devlet hakkında bilinmeyenleri Avrupa kamuoyuna kitaplarıyla aktarmaya çalışıyor. Almanya’da bazı konferansları ‘sol maskeli’ gruplar kullanılarak, engellenmeye çalışılıyor. Daniele Ganser, BM’nin (Birleşmiş Milletler) savaşları önleme ve savaş yasağı amacıyla kurulduğuna dikkat çekerek, ABD’nin bu yasağı sürekli ihmal ettiğini söylüyor. UkraynaRusya savaşına ise objektif yaklaştığı için ‘komplo teorisiyle’ itham edilerek susturulmak isteniyor.
Prof. Gabrielle Krone Schmalz / Alman Gazeteci, Yazar
Ukrayna tarihinde 2014 ile 2022 yıllarının kasıtlı olarak silinmesini ve konuşulmamasını eleştiriyor. ‘Bugüne nasıl gelindiğini sebep sonuç ilkesine göre anlatmalıyız gerek Rusya gerek Ukrayna’nın geçmişi ele alınmadan, nesnel durumu kimse anlayamaz’ dediği için ‘Putin’ yanlısı olarak itham ediliyor.
Lisa Fitz / Alman Kabare Sanatçısı
Pandemi döneminde AB parlamentosunda bir vekilin soru önergesini referans alarak, “Avrupa’da pandemiden 5000 insan yaşamını yitirdi’ dediği için, ‘baskılar’ sonucu SWR televizyonundan ayrılmak zorunda kaldı. 40 yıllık kabare sanatçısı ‘sahnede her zaman hükümetleri eleştirdim’ diyor. Hakkında Korona ‘inkarcısı’ söylemlerine karşı, inkârcı olmadığını açıklayarak direnmeye çalıştı.
Ken Jebsen / Alman Gazeteci
Alman RBB televizyonlarında yetişen Ken Jebsen, bugün ‘komplo teorisyeni’ olarak nitelendiriliyor. Jebsen yıllarca sosyal medya üzerinden ‘Ken FM’ programlarını sundu, ancak 2021’den beri YouTube kanalı da kapatıldı. ABD’deki 11 Eylül olayına objektif yaklaşım, Pandemi dönemindeki uygulamalarave Bill Gates’in bir ‘TED’ sunumunda ‘dünya nüfusunu %15düşürebiliriz’ sözlerine eleştirisel yorum yapması, KenJebsen’in kariyerinin sona ermesine mal oldu. Bir dönem ekranlarda gözükmedi, sonra ‘180 derece’ değişmiş biçimde tekrar ortaya çıktı, ancak sisteme uyum sağlayamadı ve Almanya’yı terk etmek zorunda kaldı.
Prof. Franz Hörmann / Avusturyalı Bilim İnsanı
Viyana İktisat Üniversitesi eski öğretim üyesi Franz Hörmann, “paranın sonu” adlı kitabıyla ve ‘aldatmaca’ üzerine kurulan para sisteminin işleyişini eleştirmesiyle, dikkatleri üzerine çekmişti. Yıllarca konferanslarda ‘yoktan var olan fiyat lux’ borçpara basma yönteminin, anayasaya aykırı olduğunu belirten ve alternatif olarak ‘İnfo dijital para sistemini’ anlatmaya çalışanHörmann, bir dönem üniversiteden uzaklaştırıldı, ‘komplo teorisyenliğiyle’ suçlandı ve TV’lerin kapıları da kendisine kapatıldı.
Jasmin Kosubek / Alman Program Yapımcısı
20142021 arasında (Russia Today) RTAlman TV’de programlar hazırlayıp sundu. JasminKosubek ‘eksik kalan taraf’ adıyla ‘konuşulmayanları’ merkeze alarak, gündemin odak noktası oluyordu. Rusya’ya yaptırımlar başladıktan sonra, Berlin’de bulunan RTAlman kanalından ayrılmak zorunda kaldı.Kosubek, davet ettiği konukların kimliklerine ve ideolojilerine bakmaksızın, bunlar aracılığıyla gizlenen ‘gerçeği’ kamuoyuna aktarmaya çalışıyordu.
Uwe Behrens / Alman Ekonomist Yazar, Çin Uzmanı
Yaklaşık 30 yılını Çin Halk Cumhuriyeti’nde geçiren Uwe Behrens, Çin ve İpek Yolu hakkında kitaplar yazdı. ‘Çin hakkında bilmediklerimiz’ konulu konferanslarla Alman halkını aydınlatmaya çalışıyor. Uygurlara ‘kültürel soykırım mı yapılıyor?’ sorusuna, objektif açıklamayaparak ve iddia sahibi Adrian Zenz’in ‘komplo teorisyeni’ olduğunu söyleyerek ‘sistem medyası’ Behrens’le bir daha görüşmedi.
Harvey Friedman / Avusturyalı Yazar, Felsefeci
Harvey Friedman ‘Banxter Club’ kitaplarıyla Avusturya’nın en büyük bankalarının ilişkiler ağını ‘deşifre’ ederek, siyasi iktidarların sadece birer ‘gölge’ olduğunu ve bunların bankaların, FED, Vatikan ve IMF gibi merkezlerin emrinde olduğunu iddia ediyor. Bankaların nakit parası olmadığını,“tüm vatandaşlar aynı anda yatırımlarını çekmek isterlerse, bankalar ödeme yapamaz ve bütün zamanların en büyük krizi patlak verir” diyen Friedman, ayrıca Pentagon istihbaratının gökyüzünde 568 uyduyla “ulaşım araçlarının çiplerine müdahale edebileceğine” dikkat çekiyor. 2015 yılındaGraz şehrinde yargılanarak cezaevine konuldu. Yargılamanın gerekçesi ve Friedman hakkında daha sonra bir şey öğrenilemedi. ‘Change.org’da serbest bırakılması için binlerce imza toplandı.
Jürgen Elsässer / Alman Gazeteci
Anti emperyalist, ABD ve NATO karşıtı kimliğiyle bilinen Elsässer, 2008 yılına kadar günlük sol gazetelerin yazı işlerinde yer almıştı. Sonraki yıllarda aylık ‘Compact’ dergisine öncülük etti ve hala genel yayın yönetmenliğini yapmaktadır. Kuruluşunda yer aldığı ‘Finanskapitale karşı halk inisiyatifinde’ ulusalcı, demokrat, halkçı ve sosyalistşahsiyetler de yer almıştı. Sonraki yıllarda sol yelpazeden uzaklaşarak ‘ulusalcı’ çizgiye yöneldi.RusyaUkrayna savaşı hakkında ‘Rusya’nın savunma’ yaptığını söyleyen gazeteci Jürgen Elsässer, siyasal İslamı’da eleştiriyor. ‘Gölge Hükümet’ ve ‘Ulusal Devletin Yıkımı ve Sol Tavır’ gibi kitapları, dikkatleri üzerine çekmişti.
Prof. Ulrike Guerot / Alman Siyaset Bilimci
Prof. Guerot’un iddiasına göre “Susmak onaylamaktır ve Avrupa’nın sonu” konulu kitapları yayınlandıktan sonra, Bonn Üniversitesi işine son verdi. Toplumda, siyasette ve medyada keskinleşen bir kutuplaşmanın olduğunu belirten Guerot: “İnsanları ‘biz ve onlar’ şeklinde bölmek, sadece dışlamaya yol açar. Nihayet düşünce özgürlüğünün ve demokrasinin de olmadığı bir ortama sürükleniyoruz” ve ABDNATO’nun Avrupa Birliği’nin iç entegrasyonunu engellediğini söylediği için, ana akım medya üzerini çizdi.
Eugen Drewermann / Alman Teolog, yazar
Hâkim sınıfların ve ana akım medyanın savaş retoriğini kullandığı en yoğun dönemde, Eugen Drewermann ‘barış’ manifestosuyla öne çıkan ve başkaldırının simgesi olan aktörlerden biridir. Avrupa’da harekete geçirilmek istenen savaş yanlısı ‘kamuoyu’ ve uygulanan propagandanın, 2.Dünya Savaşı’ndan önceki dönemle örtüştüğünü belirten Drewermann, kiliseden ayrıldıktan sonra ‘mazlumun’ yanında yer alan, sağlam duruşuyla taktir ediliyor. Sistem medyası ‘barış’ diyenlere kapılarını kapatmış durumda.
Dirk Müller / Alman Borsa Uzmanı
Dirk Müller’in ekonomi, para politikası ve ‘yoktan var edilen faiz’ sistemi hakkında ileri sürdüğü tezlere, ‘komplo teorileri’ eleştirileri yapılmaktadır. Önceki yıllarda bazı TV’lere davet edilen Müller, dünya finans sisteminin ‘sonuna’ gelindiğini ilan etmişti. Daha sonra buralarda bir daha görülmez oldu. Sosyal medya üzerinden sistemin ekonomi politiğini, Rusya’ya yaptırımları ve Ukrayna’ya yapılan silah yardımlarını eleştiriyor. ‘Wall Stereet’in Avrupa’ya karşı saldırı yapacağını ve ‘resetle sonuçlanacağı’ saptamasını yapıyor.
Aydınlık